Fed iyimser bir görüntü çizdi

20.09.2017 22:44

Fed, 20 Eylül toplantısında beklendiği gibi faizleri değiştirmezken bilanço küçültmenin ayrıntılarını da beklenen hatlarıyla ortaya koyuyor. Fed’in Ekim ayından itibaren önceden belli Hazine kağıtlarıyla başlayacağı bilanço küçültmede, Ekim ayından itfası gelen tahvil ve bonoların yeniden alınması azaltılacak ve piyasaya böylece daha az para verilerel kademeli parasal sıkılaştırma sağlanacak. Fed üyelerinin 2017 faiz projeksiyonlarında bir değişim yok, önceki gibi %1,4 seviyesinde kalıyor ve bu Aralık ayında bir faiz artırımı masada demek.

Enflasyonun kısa vadede %2 hedefinin altında kalmaya devam edeceği belirtiliyor. Nitekim SEP’de (Summary of Economic Projections) de belirtildiği üzre 2017 çekirdek PCE enflasyon beklentisi %1,7’den %1,5’a; 2018 beklentisi ise %2’den %1,9’a ufak bir revizyona uğramış. Enflasyonda yakın vadede oluşan yükseliş, enerji grubuna bağlı fiyat etkisinden kaynaklanıyor, dolayısıyla ilerleyen aylarda bu etki geçtiğinde enflasyonist baskılar düşük kalmaya devam edecek. Diğer yandan, Fed’in özellikle orta dönem için yaptığı tahminlerde kasırganın tüm etkilerinin gözardı edildiğini söylemek mümkün. Uzun vadeli işsizlik oranı beklentisi %4,6 olmayı sürdürüyor, NAIRU olarak kabul edilen bu seviyenin altındaki işsizliğin halen enflasyon yaratacağı inancı devam ediyor, dolayısıyla Fed halen faizler konusunda Philips eğrisi kuralına bağlı kalmaya devam ediyor diyebiliriz.

2017’de bir faiz artışı daha bekleyen üye sayısı da Haziran’dan Eylül’e değişti ve 8’den 11’e yükseldi. Bu Fed içerisinde şahinleşme olarak yorumlanabilir. Ancak Fed’in yönetimi içerisinde çok değişimler olacağından dolayı bu ağırlıklar özellikle 2018 yılından sonra çok değişmiş olabilir. Bu Fed’in uzun döneme ilişkin beklentilerinin şu anda fazla anlam ifade etmemesine neden oluyor. Buna karşılık; dots medyan grafiğinde de görüldüğü üzre; dots medyan eğrisi 2020’den sonra aşağı eğilim kazandı, çünkü uzun vadeli faiz beklentisi 2020’ye göre daha düşük kalmış.

Bilanço küçültme planı aynı Haziran’da açıklandığı gibi. Ekim’den itibaren Hazine kağıtlarında 6 milyar USD’den, MBS’de 4 milyar USD’den başlanacak ve 3 ayda bir sırayla 6 ve 4’er milyar USD artırılarak 30 ve 20 milyar USD’lik maksimum dilimler haline getirilerek bilanço küçültmenin sonuna kadar böyle gidilecek.

Fiyatlamalar açısından bakacak olursak; DXY’de 92,7’ye, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde %2,29’a, 2 yıllık tahvil faizlerinde de 2008’den sonraki zirve olan %1,43’e gelmesiyle beraber piyasalarda USD lehinde momentum oluştuğu görülüyor. Bu kapsamda önemli fiyat hareketlerinden; EUR’nun gün içinde 1,2030’ları gördükten sonra Fed açıklamalarının ardından 1,1860 desteğine çekildiği görülmektedir. Tabii ABD faizlerinde bir kademe daha yukarı hareket görürsek daha farklı bir senaryodan bahsetmek de mümkün olabilecektir, ancak bu destek şu anda sağlam çalışıyor. Aşılması durumunda bir sonraki hedef 1,1720’de... Altında beklediğimiz 1300 USD kırılması gerçekleşti, özellikle hareket 1295 USD altında kalıcılık kazanırsa 1280 USD hedeflenebilir, faizler daha yukarı gitmezse sonraki gün tepki gelir. TRY’de ise faiz hassasiyeti kapsamında hareket kayda değer oldu ve gün içinde artıda olan TRY USD karşısında negatif bölgeye geçerek 3,52 direncine yaklaştı. 3,49 üzerinde 3,52 ve 3,55 beklentileri devam edecektir.