Merkez bankaları ne yapmaya çalışıyor?

29.04.2016 15:00

Merkez Bankaları bir süredir piyasayı yönetmek yerine sadece bekle gör politikası izliyor, bu sebeptendirki Merkez Bankalarının politikacılara çektiği restler ve Merkez Bankalarının faiz kararları sonrasında yaptığı sözlü yönlendirmeler piyasadaki kaos ortamını tetikliyor. İşin aslı kendi yarattıkları kaostan rahatsız oluyorlar. Fakat oyuncusu oldukları masadan kalkmak da işlerine gelmiyor. Bir Merkez Bankası gereken hamleyi yaptığı taktirde, eminim ki diğer Merkez Bankarı da bir bir ellerini dökecek ve piyasalar normal hareketli günlerine geri dönecek.

ECB’DE BELİRSİZLİK HAKİM GÖRÜNÜYOR

Aslında kaosu yaratan sadece Merkez Bankaları da değil… Euro bölgesinde başı çeken ülkeler Almanya, İngiltere üzerinde huzursuzluk başladı. “Bölgedeki en büyük ekonomiler biz isek, diğer ülkelerin neden bu denli yükünü üzerimizde taşıyoruz” gibi durumlar ortaya çıkıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyesi ve Almanya Bundesbank Başkanı Jens Weidmann 15 Nisan’da yaptığı açıklamada; Almanya ve Euro Bölgesi'nde durumların farklı olduğunu ve ECB'nin Euro Bölgesi'nin tüm ülkelerinin durumu birlik olarak ele alması gerektiğini belirtmesi aslında memnuniyetsizliği ön plana çıkarttı. İngiltere tarafında ise uzun zamandır devam eden ve 17 Haziran’da yapılacak olan Brexit konusu, Yunanistan’ın kreditörlerle anlaşamaması, üstü kapalı devam eden diğer Euro bölgesi ülkeleri derken Euro’nun güçlenemesinin başlıca nedenleri olarak görünüyor.

ABD EKONOMİSİNDEN HAZİRANDA FAİZ ARTIŞ KARARI ÇIKMAYABİLİR

ABD tarafı ise dünyanın en güçlü ekonomilerinden bir tanesi olmasına ve son büyümesinin beklentinin üzerinde açıklanmasına rağmen dolar tarafında faiz artışı olmaması nedeniyle bir güçlenme göremiyoruz. Gelen veriler ekonomik göstermeler, doların 2 senedir sürdürdüğü güçlü ABD ekonomisini sekteye uğrattı. Enflasyon oranlarını istediği seviyeye çıkartamayan ve bir süre daha bu seviyenin altında kalacağını belirten FED’e, piyasanın yakında zamanda pek de bir inancı kalmayacak gibi duruyor. Hali hazırda geçtiğimiz sene Aralık ayında yaptığı faiz artışı da uzun vaadler sonunda sadece piyasanın ateşini söndürmek için verilmiş bir karar olarak görüyorum. Diyelim ki bu karar sonrasında dolarda değer kayıpları başladı. 1,3990 seviyelerinden 1,0460 seviyelerine kadar soluksuz düşen bir EURUSD paritesini durduran da vaad edilen faiz kararının gerçekleştirilmesi olarak görüyorum. Bu nedenledir ki yaklaşık 3 aydır paritenin bir yükseliş potansiyeli sürüyor. İngiltere’nin Avrupa Birliğinden çıkmaması gibi olası bir haber ya da tepki de Yunanistan’ın kreditörler ile tam bir anlaşmaya varması gibi durumlarla birlikte olası bir düzeltme yapma şansı ortaya çıkacaktır. ABD tarafı da hem Brexit toplantısının Haziran’ın 23 ’ünde yapılıyor olmasını dikkate alacaktır.  14-15 Haziranda FOMC toplantısında bu nedenle faiz kararı çıkmayabilir.

JAPONYA MERKEZ BANKASI “GEREKİRSE ADIM ATMAKTAN ÇEKİNMEYİNİZ” TUTUMUNDA!

28 Nisan sabahında yapılan Japonya Merkez Bankası Konferansı’nda ekonominin ılımlı bir şekilde toparlanmaya devam ettiğini ve enflasyon beklentilerinin son dönemde gerilediğini belirttiler. 2017 hedefleri arasında %2 lik enflasyon olduğunu, diğer gelişmiş ülkelerin ekonomik durumları nedeniyle negatif faizin etkilerini ekonomide görmenin zor olduğunu, bunun için de zamana ihtiyaç duyulduğunu belirtmeleri gözden kaçmadı. Ancak bir kaç toplantıdır Kuroda’nın söylediği “Gerekirse tereddüt etmeden ek adım atabiliriz.” sözünü yine tekrarladı. Burada Japonya Merkez Bankasının asıl rahatsız olduğu durum özellikle Yenin Dolar karşısında ani değer kazanımları olduğunu görüyoruz. Bu hareket ne kadar küresel bir hareket olsa da Dolar karşısında gelişmiş bir ülke statüsündeki Japonya için bu hareket ekonomide baskı yaratıyor.

TCMB KARARLILIĞINI SÜRDÜRÜYOR

Dolardaki ve petrol fiyatlarındaki değer kaybını bir fırsata çeviren TCMB, ekonominin canlanmasında bu durumu lehine çevirmiş durumda görünüyor. Ülkede yaşanılan terör olayları ve yeni Merkez Bankası Başkanının 2. kez üst üste 50 baz puan faiz indirimi, piyasaya bir güven sağlıyor. Ekonomi bazında Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi ve şu an için bir önceki merkez bankası başkanının çizdiği yoldan ilerlemesi piyasalarda bir miktar daha güveni arttırdı.

Küresel bazda Güney Afrika Randı, Rus Rublesi gibi para birimlerine de baktığımızda şu an için indirilen faiz dahilinde de olsa biraz daha yukarıdan fiyatlanıyor gibi görünüyor. Dolar - Türk Lirasının şu anda olması gereken yer 2,75- 2,80 bant aralığı gibi görünüyor. Ancak uzun vadeli baktığımız zaman 2,8050 seviyesinde haftalık kapanışlar dolardaki değer kaybının 1000-1500 puan kadar daha bir düşüş potansiyeli taşıyabileceğini ortaya çıkartacaktır. Olası bir FED faiz artışında TCMB’nın izleyeceği politika da kritik bir önem taşımaktadır. FED’in yaptığı faiz artışı dönemindeki toplantıda büyük ihtimal bir bekleme moduna geçip faiz artışının etkisini görmek isteyecektir.

BARIŞ GÜVENÇ
INVESTAZ TÜREV PİYASALAR UZMANI