Referandumdan sonra normalleşme

24.01.2017 09:03

Trump’ın koltuğuna oturma-sından sonra, dünyadaki belirsizlik ortamı gitgide azalacak. Küreselleşmenin yerini giderek yerelleşme ve milliyetçilik akımları alıyor. Dünya ekonomi politikalarındaki belirsizlik, Çin ve Avrupa Birliği dahil yavaş yavaş ortadan kalkıyor.

Son üç ayda, hem dünyada hem de ülkemizde bir türlü fiyatlanamayan vurgu, belirsizlik ve buna bağlı olan volatilite (dalgalanma) oldu. Bizde, istikrar ve seçilmiş hükümet olsa bile, siyasal ve ekonomik belirsizlik, döviz fiyatlarındaki volatiliteyi gündeme getirdi.

Ülkeler artık, belirsizlik endeksleri yayımlıyorlar. Economic Policy Uncertainty, Wikipedia ve Akbank kaynaklarından alınan aşağıdaki grafikler bunlardan bazılarını gösteriyor.






 


BİZDEKİ BELİRSİZLİK

Bizdeki belirsizlik, terör saldırıları sonucunda güven ortamının azalması ve anayasa değişikliğinin gündeme gelmesiyle oldu. Bu belirsizlikler sonucu, döviz talebi arttı ve döviz kuru kontrol edilemedi.

Bütün bu karmaşıklıklara, idam cezasının geri gelip gelmeyeceğinin anlaşılamaması, bağımsız kurumların bağımsızlığına tam anlamıyla uyulmaması, ekonomi yönetimindeki çok başlılık, bankalara ucuz kredi verilmesi yönündeki baskılar eklenince, belirsizlik ortamı daha da arttı.

DÜZELME BAŞLIYOR

Ancak, şimdi, önümüzdeki nisan ayı başında yapılacak bir anayasa referandumu var. Bu referandum sonrasında, ekonomide ciddi bir geri dönüş bekleniyor. Belirsizliklerin ortadan kalkması veya azalmasıyla, Trump’ın politikalarına da paralel olarak, yabancı yatırımcılar yeniden Türkiye’ye yönelecekler. Buna bağlı olarak Dolar/TL kurunun 3.30 ila 3.35 seviyesine kadar düşeceğini bekleyebiliriz.

Yine, halen çok ucuzlamış bulunan Türk hisse senetlerine de ciddi talep gelebilir. Önümüzdeki kısa dönemde, Fitch’in notumuzu düşürme riski bulunsa bile, bu görüşün kısa sürede yeniden notların artırılması yönüne dönüşmesini bekleyebiliriz.

İçinde bulunduğumuz süreçte, Merkez Bankası’nın, doğrudan değil de örtülü faiz artırımına başvurması ve aldığı tedbirlerin bir hafta süreyle sınırlanması, gereksiz yere belirsizliği arttırıyor. Merkez Bankası faiz arttıracaksa, beklemeden açık ve oldukça caydırıcı bir faiz artırımı yapması, ortalık düzelince de yeniden faiz indirmesi gerekiyor. Öte yandan, Merkez Bankası’nın bu dönemdeki temel görevi döviz volatilitesini ortadan kaldırmak olmalı. Merkez Bankası, kendi belirleyeceği seviyedeki döviz fiyatını bir süre sabit tutacak tedbirler almalıdır.

Siyasi olarak da, OHAL’in referandumdan sonra kaldırılacağı ve idam cezasını gündeme getirmekten vazgeçildiği görüşlerinin bir an önce açıklanması gerekiyor.