Capital Economics ABD Başekonomisti Paul Ashworth, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırımını muhtemelen mart 2016'ya kadar erteleyeceğini belirterek, "ABD'de ekonomik aktivite verileri zayıf, finansal koşullar sıkı ve enflasyon hala düşük seviyede" dedi.
AA muhabirinin, Fed'in bugün başlayacak ve yarın kararları açıklanacak Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısına ilişkin sorularını yanıtlayan Ashworth, Fed üyelerinin işgücü piyasalarına daha az odaklandığını ve mevcut enflasyon üzerinde daha fazla ağırlık koyduğunu ifade etti.
Ashworth, enflasyondaki geri sıçramanın gelecek yıl daha agresif bir para politikasına neden olabileceğine işaret ederek, "ABD'de ekonomik aktivite verileri zayıf, finansal koşullar sıkı ve enflasyon hala düşük seviyede" diye konuştu.
Ağustos ve eylül aylarında istihdamdaki büyümenin belirgin bir şekilde yavaşladığını ve üçüncü çeyrek büyümesinin yıllık bazda yüzde 1,5 yavaşlayacağının tahmin edildiğini aktaran Ashworth, "Gelen zayıf veriler; küresel ekonominin yavaşlaması, dolardaki yükselişin artması ve ABD ekonomisinin yıkılacağı korkularını artırdı" değerlendirmesinde bulundu.
'GÜVERCİN BİR MESAJ, GELİŞEN ÜLKELERE YÖNELİK İYİMSER HAVANIN DEVAM ETMESİNE NEDEN OLABİLİR'
DenizBank Özel Bankacılık Grubu Sermaye Piyasası Araçları Satış Yönetmeni Orkun Gödek, eylül ayı FOMC toplantısının Fed tarafından pas geçilmesinde; yurt dışı belirsizlikleri, yumuşak enflasyon görünümü, işgücü piyasasında biraz daha iyimser bir resim görme çabası ve doların güç kazanması gibi temel faktörlerin gerekçe olarak ön plana çıkarıldığını söyledi.
Ekim ayı toplantısında bu nedenlerden kuvvetli bir şekilde ortadan kalkan herhangi bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Gödek, Avrupa ve Çin merkez bankalarının parasal genişlemeye yönelik adım ve söylemlerinin devam ettiğini dile getirdi.
"Parasal sıkılaştırmada ilk adımın eylül ayında atılması gerektiği düşüncesindeydim" diyen Gödek, yöntem olarak 25 baz puanlık sınırlı bir artırım süreci ile beklentileri yöneterek, 2016 yılının ortasına dek beklenmesinin daha doğru olacağını ifade etti.
Gödek, ekim ayı toplantısında Fed'in adım atmasını beklemediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
Zamanlama olarak en olası ihtimali aralık ayı toplantısı olarak değerlendiriyorum. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) daha düşük bir faiz oranını ekim ayı toplantısında tartışmış olması ve aralık ayında varlık alım programının büyüklüğünü gözden geçirebileceğini belirtmesi, avro/dolar paritesinde düşüşü tetikleyen unsur oldu. Sık sık dile getirilen kur savaşları tanımı merkez bankalarının attığı her adım sonrasında yeniden gündeme geliyor. Şayet yılın son çeyreği ve sonrasındaki dönemde değer olarak daha düşük bir avro görme ihtimalimiz varsa, doların güç kazanmasından memnun olmayan Fed'in parasal sıkılaştırma konusunda adım atmasının zamanlaması ötelenebilir."
Eylül ayı toplantısında 13 üyenin yıl sonunda daha yüksek bir federal fonlama oranı beklediklerine yönelik görüş beyan ederken, medyan ortalama fonlama oranını yüzde 0,40 seviyesi olarak belirttiklerini anımsatan Gödek, "Toplantı sonrası yayınlanacak sonuç metninde kullanılacak ifadelerin nasıl yorumlanacağı ise merak konusu. Güvercin tonda bir mesaj, eylül ayının sonundan bu yana gelişmekte olan ülkelere yönelik oluşan iyimser havanın bir süre daha devam etmesine neden olabilir" şeklinde konuştu.
'FOMC ÜYELERİNİN KARMAŞIK MESAJLARI, EKİM AYI FOMC TOPLANTISININ ÖNEMİNİ CİDDİ ORANDA AZALTTI'
PhillipCapital Türkiye Araştırma Direktörü Özlem Bayraktar, eylül ayı toplantısında beklenenden çok daha yumuşak mesajlar verilmesinin, eylül ayı tarım dışı istihdam verilerinin hayal kırıklığı yaratmasının ve FOMC üyelerinin karmaşık mesajlarının piyasa katılımcıları için ekim ayı FOMC toplantısının önemini ciddi oranda azalttığını söyledi.
Bayraktar, genel olarak bakıldığında önemli bir konsensus ile ekim ayı FOMC toplantısında herhangi bir faiz kararının beklenmediğini belirterek, hesaplamalarda yüzde 10'un altında bir olasılık verildiği bilgisini verdi.
FOMC kararını herhangi bir basın toplantısının takip etmediğini anımsatan Bayraktar, "Dolayısıyla bildirideki söylemlerin piyasa katılımcıları tarafından ne yönde algılandığı piyasa reaksiyonunu belirleyecek. Bu çerçevede iletişimin ne kadar açık ya da karmaşık olduğu da bir diğer önemli konu olarak ortaya çıkıyor. Ancak genel bekleyiş yine 'veriye bağımlı sürecin' vurgulanması yönünde. Bu çerçevede piyasa yine 15-16 Aralık FOMC toplantısına kadar veriler ile dalgalanmaya devam edecek" diye konuştu.
Bayraktar, ekim ayı toplantısında önemli değişiklikler beklenmiyor olsa dahi aralıktaki ilk faiz artırımı ihtimalinin tamamen ortadan kaldıracak bir söylem tahmininin de piyasada geniş yer almadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
Aralık beklentilerini halen masada tutan ancak daha az renk veren bir FOMC toplantı bildirisiyle karşı karşıya kalacakmışız gibi görünüyor. Diğer taraftan New York Fed Başkanı William Dudley, Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer ve Fed Başkanı Janet Yellen'ın her para politikası duruşu konusundaki konuşmalarında tekrarladığı bir vurgu olan 'ilk artırımdan ziyade normalleşme sürecine dikkat edilmeli' söyleminin bildiride yer alma olasılığı da dile getirilen bir diğer unsur. Söz konusu toplantının tutanakları 18 Kasım'da yayınlanacak. Daha da önemlisi 3 Aralık'ta Yellen yine kongre önünde konuşacak. Kritik aralık toplantısı öncesinde sinyaller toplamaya çalışan piyasa katılımcıları için bu gündem maddeleri önemli tarihler niteliğinde olacak."
