İngiltere’de gelecek dönemde ekonomik büyümenin yavaşlaması, vergi gelirleri ve yatırımların hız kesmesi nedeniyle kamu borcunun 2021 yılına kadar 2 trilyon sterline yükselmesi bekleniyor.
İngiltere’de 23 Haziran 2016'da yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumunda AB'den ayrılma kararı çıkması, ekonomi cephesinde de kartların yeniden karılmasına neden oldu. Finansal krizden hızlı bir şekilde çıkan ve son yıllarda G7 ülkeleri içerisinde en hızlı büyüme kaydeden İngiliz ekonomisinin, gelecek dönemdeki büyümesinin önemli ölçüde yavaşlaması öngörülüyor.
İngiltere ekonomisinde artan belirsizlikler, yavaşlayan ekonomik büyüme ve vergi gelirlerindeki düşüş hazinenin gelirlerini azaltırken, uzun vadeli yatırımlar için borçlanma ihtiyacını da artırıyor. Halihazırda toplam kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 84,2 seviyesinde olduğu İngiltere’de, bu oranın 2017-2018 döneminde yüzde 90,2 gibi rekor bir seviyeye yükselmesi bekleniyor.
İngiltere’de 6 yıl boyunca Maliye Bakanlığı görevini yürüten ve tartışmalı kemer sıkma tedbirlerini uygulayan George Osborne, 2021 yılında bütçe fazlası vermeyi hedeflerken, yeni Maliye Bakanı Philip Hammond ise artık hükümetin 2021'de bütçe fazlası verme hedefi olmadığını, bütçe açığının azaltılması görevinin bir sonraki meclise bırakıldığını söyledi.
23 Kasım Çarşamba günü açıklanan "Güz Bütçesi"ne göre, İngiltere’nin kamu borcu gelecek 5 yılın sonunda 220 milyar sterlin artarak 2021'de toplam 1 trilyon 945 milyar sterline ulaşacak.
'BORÇLANMAMIZ GERÇEKTEN ÇOK FAZLA'
Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İngiltere Hazine Bakanı Simon Kirby, ülkede AB'den çıkış kararıyla şartların değiştiğini belirterek, kamu borcunun 2021’e kadar yaklaşık 2 trilyon sterline ulaşabileceğini bildirdi.
Kirby, İngiliz ekonomisinde gelecek yıl yavaşlamanın beklendiğini ifade ederek, "Avrupalı ortaklarımızla müzakerelerimiz sürerken bir belirsizlik dönemi var. Bu da Bütçe Sorumluluk Ofisi (OBR) tarafından yapılan tahminlere yansıdı. İngiltere ekonomisinin 2017 yılında yüzde 1,4 seviyesine doğru yavaşlaması bekleniyor." diye konuştu.
İngiltere’nin içerisinden geçtiği belirsizlik döneminde özellikle altyapı ve üretime yatırım yapmaya devam etmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Kirby, "Borçlanmamız gerçekten çok fazla. İngiltere’de 2016-2017 döneminde kamu borcumuzun milli gelire oranının yüzde 87,3 seviyesine yükselmesini bekliyoruz." dedi.
'KEMER SIKMA DÖNEMİNİN BİTTİĞİ KONUSUNDA EMİN DEĞİLİM'
Simon Kirby, İngiltere’de "kemer sıkma döneminin artık bittiği" yönündeki yorumlara ilişkin de şu görüşleri dile getirdi:
"Kemer sıkma döneminin bittiği konusunda emin değilim. Ben bunu daha çok 'koşullarımıza göre yaşamak' olarak tanımlamayı tercih ederim. 2015’te yaptığım tüm bütçe planlarını devam ettiriyoruz. Değişen tek şey, değişen koşullar sebebiyle bütçe açığını daha uzun bir sürede azaltmayı öngören mali döngüdeki yeniden yapılandırma."
'HAMMOND, BÜTÇEYİ YAKLAŞIK YILLIK 10 MİLYAR STERLİN SEVİYESİNDE GENİŞLETTİ'
Mali Çalışmalar Enstitüsü Direktörü Paul Johnson da Maliye Bakanı Philip Hammond’ın "yeni, daha esnek mali kuralları" uygulamaya başladığını ifade ederek, “Hammond, ne mali politikayı sıkılaştırmayı ne de kendisinden önce yapılan harcama planlarını uygulamayı tercih etti. Bütçeyi yaklaşık yıllık 10 milyar sterlin seviyesinde genişletti, planlanan sermaye harcamalarını artırdı." şeklinde konuştu.
İngiltere’nin referandum öncesi, mart ayında açıklanan "Bahar bütçesi" ile kıyaslandığında, 23 Kasım Çarşamba günü kamuoyu ile paylaşılan "Güz Bütçesi"nin, yeni bütçe düzenlemelerinde özellikle kamu borçlanması açısından kapsamlı değişiklikleri içerdiği dikkati çekiyor.
İngiltere’de bu yılın sonunda kamu borcunun 19 milyar sterlin daha artması bekleniyor. Resmi projeksiyonlara göre, ekonominin hız kesmesiyle kamu borcunun 2016-2017 döneminde 86 milyar sterlin, 2017-2018 döneminde 163 milyar sterlin, 2018-2019 döneminde ise 189 milyar sterlin daha artması öngörülüyor.
