Merkez bankaları pimi çeker mi?

19.09.2016 16:07
Piyasalar Merkez Bankaları haftasına giriyor. Üç Merkez Bankası’nın da faiz kararını takip edeceğimiz bu haftada, fiyatlamalar kritik boyuta ulaşacaktır. Ayrıca bir de Draghi’nin yapacağı konuşma takip edilecek. Bu nedenle sert fiyatlamaların ucunun açık olduğu bir tablo karşımızda olacak. 

Japonya Merkez Bankası’na değinirsek, geçtiğimiz toplantılarda negatif faize geçerek piyasaları şaşkına çeviren banka’nın piyasada kriz fiyatlamaları yarattığını hatta, normal koşullarda Yen’e değer kaybettirebilecek bu gelişmenin tam tersi bir fiyatlama yaratarak, ters teptiğini ve MB’nin hedefinden oldukça uzaklaştığına yönelik bir beklenti yarattığını hatıratalım. İçeride ise, verilere baktığımızda her ne kadar resesyon endişesi Japon ekonomisine teknik olarak görünmese de, halen istenilen düzeyde sürdürülebilir ve dengeli bir toparlanma eğilimi olduğunu söylemek de zor. Onun dışında yaşlı nüfus, harcama yapmayan toplum, fiyatların daha da düşeceğine yönelik beklentiler, basılan paralar, likitide tuzağı, tasarrufların elde tutuluşu ve güvenli liman etkisi gibi reaksiyonlar, mali teşviklerle de desteklenmeye çalışılsa da, henüz toparlanmanın gelmediği görülüyor. Ayrıca parasal genişleme programı 80 triyon yen olarak devam ediyor ve genişlemeci hamlelerin henüz işe yaramadığı bir kısır döngü fiyatlaması ortada ve  tüm MB para politikalarını da zora sokuyor. Bu durumda bu hafta negatif faizin biraz daha derinleştirilmesi ve yüzde -0.15 olarak açıklanması bekleniyor. Bu bir çözüm olur mu ? yoksa piyasa bunu yetersiz bulup ters etkiyi artırır mı ? göreceğiz. Ancak negatif faiz gelişiminin çözüm olmadığını ve yatırımcıları getiri arayışına sürükleyen ve bankacılık karlarını zora sokan bir durum olarak takip edilmeye devam edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. 

Haftanın asıl gündemi ise, FED faiz kararı. 21 Eylül Çarşamba TSİ 21:00’da verilecek faiz kararı ve sonrasında gelecek Başkan Janet Yellen’ın açıklamaları piyasanın yönünü değiştirecektir. Son gelen zayıf veriler her ne kadar TÜFE ve ÜFE kıpırdanma gösterse de, FED üyelerini cesaretlendireceğini düşünmüyoruz. Özellikle istihdam iyi görüntüsünü devam ettirse de, sanayi ve imalat üretimi, ISM imalat ve hizmet sektörü verileri gibi bunun yanında perakende satışlar gibi veriler halen ya zayıf ya da toparlanma eğiliminde değil. Ayrıca 2.çeyrek büyümesi de istenilen görüntüde değil. Bu nedenle FED’in cesur davranıp faiz artırma ihtimali bu dönem zor. Ancak özellikle Yellen’ın toplantı sonrası vereceği mesajlar son çeyreğin oldukça hızlı geçmesine neden olacaktır. Çünkü, ABD’de yapılacak seçim ve sonuçları, piyasanın dengeleri, küresel ekonominin gidişatı ve bu yıl içerisinde faiz artırımı gelecek mi ? şeklinde ki yönlendirmeleri görmemiz ve her birine atıfta bulunulacak uzun bir toplantı olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle faiz kararınından öte bir fiyatlama görebiliriz. TCMB’ye dönersek bu dönem de 25 baz puan üst bant indirimi söz konusu olabilir. Ayrıca Draghi’de bu hafta önemli açıklamalarda bulunabilir ve piyasaya elle tutulur bir mesaj sunabilir. 

USDTRY

Gelişmekte olan ülke para birimlerinin hepsini etkileyebilecek bir haftaya giriş yaptık. FED’in bu hafta her ne kadar faiz artırması beklenmese de, önümüzdeki döneme dair önemli mesajları alabileceğimiz bir toplantı takip edeceğimizi düşünüyoruz. Bu nedenle burada özellikle TL hem yurtiçinden gelecek faiz karar hem de yurtdışından gelecek önemli açıklamalar ile birlikte volatil bir hafta geçirecektir. 

TCMB FAİZ İNDİRİMİNE DEVAM EDEBİLİR

Yurtiçinde faiz kararını takip edeceğimiz haftada MB’nin indirimlere devam etmesini bekliyoruz. Çok net bir şekilde görüldüğü üzere, bankalar kredi maliyetleri ve büyüme destekleyici ve iç talebi canlandırıcı hamlelerin MB tarafından da desteklendiğini görüyoruz. Zorunlu karşılıklar indiriliyor, ROK’u dengeleyici bir silah konumunda kullanıyor ve içeride enflasyon destek verdikçe faiz indirimlerine devam ediyor. Ayrıca FED’in de güvercin tavrı Dolar’ı aşırı güçlü tutmuyorken, fırsat buldukça MB sadeleşmeye ve tek faiz uygulamasını uygulamaya devam ediyor. Bu dönem de elinde bunu sağlayabilecek manevra alanı olduğunu düşüyoruz. FED’in aksiyon almayacağı beklenilen ve içeride enflasyonun düştüğü bir ortam var. Ayrıca kur da çok kötü bir seviye de değil. Bu nedenle 25 bp.’lık indirim bu dönemde gelerek, gecelik borç verme faizi yüzde 8.25’e çekilebilir.  



Teknik olarak baktığımızda 2.9850-2.9650 arası bölge dinlenme noktası oldu. Bu hafta aşağı ya da yukarı kırılım söz konusu olacaktır. Yukarıda 2.9850 üzerinde 2.9930-3.00 seviyeleri önemli dirençler. 3.00 üzerinde gelebilecek her kırılım yukarı yönlü hareketin hızını artırabilir ve 3.0250 seviyesi görülebilir. Aşağıda ise, 2.9650 kırılırsa 2.9570 ve 2.9480 desteklerine doğru geri çekilme söz konusu olabilir. Ancak geri çekilmelerin çok da derinleşeceği bir senaryo göreceğimizi düşünmüyoruz. 

Gökhan Özkan
IşıkFX Araştırma Uzmanı