ABD Başkanı Donald Trump'ın özellikle Çinli teknoloji devi Huawei'nin kara listeye alınmasına neden olan kararı sonrası Çin tarafından misilleme gelebileceği yönündeki açıklamalar ve ABD'deki özel şirketlerin ticaret savaşına ilişkin tedirginliklerini dile getirerek yönetimi eleştirmeleri, pay piyasalarını negatif etkiliyor.
Fed Başkanı Jerome Powell ve diğer Fed üyelerinin açıklamalarının piyasalara etkisi ise jeopolitik riskler ve ticaret savaşı endişeleri ile şimdilik sınırlı kaldı. Powell, enflasyonda yapısal bir değişiklik olduğunu ve anlamaya çalıştıklarını belirtirken, Fed St. Louis Şubesi Başkanı James Bullard ise enflasyonun bu seviyelerde kalıcı olması durumunda faiz indirimini savunabileceğini söyledi.
Analistler, enflasyondaki düşük seyrin önemli etkenlerinden biri olan petrol fiyatlarının, üretim kısıntısı ve jeopolitik risklere karşın yükselemediğine dikkati çekerek, bu durumun devam etmesi, jeopolitik risklerin azalması ve ticaret geriliminin hafiflemesi durumunda piyasaların faiz indirim söylemlerini fiyatlayabileceğini kaydetti. Özellikle ticaret savaşının pay piyasaları üzerinde baskıya neden olduğuna işaret eden analistler, para politikasındaki gevşeme sinyallerinin şimdilik göz ardı edildiğini belirtti.
Jeopolitik riskler açısından gündemin odağında yer alan ABD-İran geriliminde ise taraflardan gelen açıklamalar takip ediliyor. ABD Başkanı Donald Trump, asker-savunma sanayi arasındaki ilişkiden dolayı ABD'nin dahil olduğu savaşların hiç bitmesini istemeyen bir kesim olduğunu bildirdi. Barack Obama’nın İran ile imzaladığı nükleer anlaşmayı "felaket" olarak nitelendiren Trump, bu anlaşmayı bitirerek İran’a yaptırımları geri getirdiğini, İran’ı ekonomik olarak felakete götürdüğünü ancak İran'la savaşa girmek istemediğini söyledi.
İran ise ABD ile artan gerilimin ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Gutterres'ten Körfez'deki "alarm verici" gerginliğin azaltılması için "bölgesel diplomatik diyalog" başlatmasını isterken, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani müzakere ve diplomasi taraftarı olsa da bugünkü şartların müzakere değil, direniş ve mücadele şartları olduğunu kaydetti.
Söz konusu gelişmelerle ABD'de teknoloji hisselerindeki sert düşüşlerin etkisiyle Dow Jones endeksi yüzde 0,33, S&P 500 endeksi yüzde 0,67 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,46 değer kaybetti.
Avrupa tarafında, avro/dolar paritesi düşüş eğilimini sürdürürken, Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,61, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,51 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,46 değer yitirdi.
Bugün Çin'de pay piyasalarının, düşük seyreden emtia fiyatları ve ABD'nin Huawei'nin faaliyetleri için ağustosa kadar devam edecek geçici izin vereceği haberleri ile pozitif ayrıştığı görülüyor. Kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,1 yükseldi, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2 değer kaybetti.
Yurt içinde, dün yatay bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın hemen altında 86.771 puandan tamamladı. Dün 5,9990' kadar gerileyen dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında 6,0360 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Fed üyelerinin açıklamaları,
Euro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi ve ABD'de 2'nci el konut satışları verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 85.500-87.500 bandının, dolar/TL'de 5,9950 desteğinin öne çıktığını kaydetti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, mayıs ayı tüketici güven endeksi
17.00 Euro Bölgesi, mayıs ayı tüketici güven endeksi
17.00 ABD, nisan ayı 2. el konut satışları
