Piyasaların gözü büyüme verisinde!

TÜİK, Türkiye ekonomisine ilişkin 2015 yılı büyüme rakamını bugün saat 10.00'da açıklayacak.

Gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) fazla iş günü sayısının olumlu baz etkisi ile 2015 yılının son çeyreğinde medyan bazında yüzde 5.2, siyasi belirsizlik ve piyasalardaki dalgalanmaya rağmen iç talebin katkısı ile 2015 yılının tamamında yüzde 3.9 büyümesi bekleniyor.

Reuters'ın 21 ekonomistin katılımı ile yaptığı ankette, son çeyrek büyüme beklentileri yüzde 3.0-6.2; 2015 sonu için büyüme beklentileri ise yüzde 3.3-4.13 aralığında yer alıyor.

Hükümetin 11 Ocak'ta açıkladığı 2016-2018 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'da (OVP)büyüme hedefi 2015 için yüzde 3'ten yüzde 4'e yükseltilmişti.

Finansbank Ekonomisti Deniz Çiçek, 2015 genelinde dış konjonktür ve iç siyasi belirsizlere bağlı finansal piyasalardaki dalgalanma ve buna bağlı olarak güven endekslerindeki kötüleşme, enflasyondaki yükseliş ve kredi büyümesindeki yavaşlamaya rağmen iç talebin büyümeye iyi katkı yaptığını söyleyerek, "Özel tüketimin katkısı özellikle belirleyici oldu, kamunun tüketimi de büyümeye katkı yaptı. Yatırımların katkısı ise ikinci çeyrekteki bir seferlik artış hariç çok azdı. Net ihracat da yılın ilk yarısında negatif katkı yaptıktan sonra ithalattaki azalmayla birlikte daha sonra toparlandı. Özetle 2015'te iç talep, özellikle özel ve kamu tüketimi kaynaklı olarak yüzde 4'e yakın bir büyüme gerçekleşti" dedi.

Çiçek, jeopolitik risklerin ihracatı baskılamak suretiyle geçen yıl olumsuz etkileri olduğunu ancak bunun asıl etkilerinin 2016'da görüleceğini, hem ihracat hem de turizmde önemli kayıplar yaşanacağını belirterek, "İç güvenliğin büyüme üzerindeki etkisi ise sınırlı kaldı. Bunda çatışmaların ekonomi içinde payı büyük olmayan doğu ve güneydoğudaki belli bölgelerle sınırlı kalması temel etmen" dedi.

Analistler son çeyrekte güven endekslerinin toparlandığını, sanayi üretiminde de ılımlı büyüme trendinin sürdüğünü hatırlatarak, işgünü sayısı fazlasından kaynaklanan olumlu bir baz etkisinin de olacağını belirtiyor. Bu durumda takvim etkileri hariç son çeyrek büyümesinin önceki çeyreklere paralel olması bekleniyor.

Büyüme geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 2.5, ikinci çeyrekte yüzde 3.8, üçüncü çeyrekte ise 1 Kasım seçimleri öncesi zayıflamış olsa da gücünü koruyan iç talep ve üreticilerin stok birikimine yönlenmeleri öncülüğünde yüzde 4 büyüdü. Türkiye ekonomisi böylece geçen yılın 9 aylık döneminde yüzde 3.4 büyüme kaydetti.

Büyümenin en önemli öncü göstergelerinden biri olan sanayi üretimi arındırılmamış bazda geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 1.2, ikinci çeyrekte ise yüzde 3.6'lık artışın ardından üçüncü çeyrekte yüzde 0.2 artarken, dördüncü çeyrekte ise yüzde 7.5 artış kaydetti.