Geçen hafta, AK Parti ile CHP arasında koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması ve erken seçim ihtimalinin kuvvetlenmesinin ardından dolar/TL yükselişe geçti ve 2,8462 ile tarihi zirvesini gördü. Dolardaki değer kazancına paralel TL cinsi varlıklarda ise satış görüldü.
Öte yandan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bu yılın 3. çeyreğine ilişkin enflasyon raporunun açıklandığı basın toplantısında, faiz politikasının operasyonel çerçevesini sadeleştirmeyi değerlendirdiklerini bildirmişti.
Faiz politikasının sadeleştirilmesi kapsamında bir yol haritası çalışması istediklerini aktaran Başçı, bu ayki PPK toplantısı sonrasında özetler vasıtasıyla çalışmanın nasıl yapılacağına dair teknik dokümanın paylaşılacağını kaydetmişti.
Tüm bu gelişmeler ekonomistler tarafından "ortodoks para politikasına (normalleşme) dönüş sinyali" şeklinde yorumlanırken, piyasalarda gözlerin bu ayki PPK toplantısına çevrilmesini beraberinde getirmişti.
AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halk Yatırım'ın Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, küresel zeminin belirsizliklerini devam ettirdiği bir ortamda, iç politik belirsizliklerin de korunduğuna dikkati çekti.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) normalleşme çabasının gelişen ülke para birimlerinde yarattığı baskıya işaret eden Tokalı, şunları kaydetti:
"Bu baskı karşısında, gelişen ülke merkez bankalarının politikalarında sıkılaştırma baskısının ön plana çıkması beklenebilir. İç politik ve jeopolitik gelişmelerin ek bir risk unsuru olarak eklendiği mevcut konjonktürümüzü düşündüğümüzde, bizde de benzer eğilimin oluşmasını beklemek lazım. Bu çerçevede, yarınki PPK toplantısında faizlerde bir değişiklik beklemiyoruz. Bununla birlikte, gelecek dönem para politikasında daha aydınlatıcı sinyallerin gelebileceğini düşünüyoruz."
Tokalı, para politikasında hedeflenen sadeleştirmeyle ilgili araçsal açıklamalar ya da bu yönde ipuçlarının gelebileceğini vurgulayarak, "Sadeleştirme hedefini, faiz göstergelerinin azaltılarak, politika faizine yönelik konsantrasyonun artırılması ve faiz koridorunun daraltılarak kullanılmaya devam edilmesi çerçevesinde yorumluyoruz" diye konuştu.
FAİZ POLİTİKASININ SADELEŞTİRİLMESİ ÇALIŞMALARI OLUMLU
TD Securities Gelişmekte olan Ekonomiler Başekonomisti Cristian Maggio ise enflasyon oranı ve piyasa koşullarının halihazırda faiz indirimine imkan vermediğini belirterek, "TCMB'nin bu haftaki PPK toplantısında, tüm faiz oranlarını aynı seviyede tutmaktan başka şansı olmadığını düşünüyorum" dedi.
Faiz politikasının sadeleştirilmesi çalışmalarına ilişkin görüşlerini paylaşan Maggio, şunları kaydetti:
TCMB'nin ortodoks olmayan politikalarını çok başarılı bulmuyoruz. Çünkü bu politikalar, piyasanın faiz koridorunun kullanımına ilişkin bilgi eksikliğini telafi etmek için daha büyük bir risk primini fiyatlaması nedeniyle karışıklığa yol açtı. Faiz koridorundan daha ziyade tek bir gösterge faiz oranı, bu durumu iyileştirebilir. Dolayısıyla faiz politikasının sadeleştirilmesi çalışmalarını olumlu buluyoruz. Ancak çalışmaların sonunda, tek faiz oranının piyasa ve ekonominin ihtiyacı olan seviyenin daha altında tutulması durumunda, şimdikinden daha farklı bir durum ortaya çıkmayacaktır."
Maggio, TCMB'nin para politikası yönetiminde daha ortodoks politikalara geri dönüşü teşvik etme ihtiyacı duymasını da pozitif değerlendirdiğini dile getirdi.
Zayıflayan TL karşısında TCMB'nin atacağı olası adımlara ilişkin Maggio, "Eğer lira daha fazla zayıflarsa ya da Fed'in eylül ayında olası faiz artırımıyla tetiklenecek piyasa dalgalanmalarına karşı verilebilecek en uygun yanıt faiz artırımıdır. Bu bağlamda faizlerin eylül ayında 50 baz puan artırılmasını bekliyorum" değerlendirmelerini yaptı.
Maggio, gelecek yılın ilk üç çeyreğinde de faiz artırımlarının devam edebileceği öngörüsünde bulunarak, siyasi durumun gelecek günlerde nasıl şekilleneceğinin TCMB'nin atacağı adımlar üzerinde etkili olacağını sözlerine ekledi.
AA Finans anketine katılan ekonomistlerin çoğunluğu faizlerde değişiklik öngörmüyor
AA Finans'ın, TCMB'nin yarın günü gerçekleştireceği PPK toplantısına ilişkin piyasa beklenti anketi 15 ekonomistin katılımıyla sonuçlanmıştı.
Buna göre, ekonomistlerin çoğunluğu politika faizinde (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) ve faiz koridorunun alt bandında (gecelik borçlanma faizi) herhangi bir değişiklik olmayacağını öngörüyor. Ekonomistlerden 3'ü faiz koridorunun alt bandında 50 baz puan; 3 ekonomist politika faizinde 50 baz puan ve 1 ekonomist 25 baz puan faiz artışı bekliyor.
Ankete katılan ekonomistlerden tamamı yapıcısı bankalara sağlanan fonlama faiz oranında ve faiz koridorunun üst bandında herhangi bir değişiklik beklemediğini ifade etti.
TCMB, geçen ayki PPK toplantısında faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmemişti. Mevcut durumda politika faizi yüzde 7,50, faiz koridorunun üst bandı yüzde 10,75, alt bandı ise yüzde 7,25 seviyesinde bulunuyor.
