Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Rusya'nın Türkiye'den biber ve nar ithalatını durdurma kararıyla ilgili, "Rusya Devlet Başkanı ve yöneticilerine diyorum ki Türkiye'ye müeyyide uyguluyorum derken aslında kendi halkını cezalandırıyorlar. Onun farkında, bilincinde olması gerekir" dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret eden Elitaş, "Rusya'nın Türkiye'den biber ve nar ithalatını durdurması nasıl yansır" sorusu üzerine, Türkiye ekonomisinin Rusya'ya hiç bağlı olmadığını, hiç bağımlı da kalmadığını belirtti.
Elitaş, ticaretin ve askeri faaliyetlerin kurallarının farklı olduğuna değinerek, "Rusya Devlet Başkanı ve yöneticilerine diyorum ki Türkiye'ye müeyyide uyguluyorum derken aslında kendi halkını cezalandırıyorlar. Onun farkında, bilincinde olması gerekir" diye konuştu.
Türkiye ile Rusya arasındaki ihracatın, 1 Ocak 2015'ten "uçak krizi"nin yaşandığı 23 Kasım 2015'e kadarki dönemde, yüzde 38 azaldığına işaret eden Elitaş, "Çünkü Rusya devletinin ekonomisini iyi idare edemediğinden dolayı insanlarının gelir seviyesinde olağanüstü düşüş olmuş, tüm dünyayla olduğu gibi Türkiye'yle ticaretinde de azalma hasıl olmuş. 24 Kasım-31 Aralık 2015 döneminde Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret, yüzde 54 daralmış. Bunun yüzde 80'lik kısmı ilk 15 günlük sürede yaşandı. Toplam Rusya'yla ticaretimiz, 2015'te yüzde 39,7 daralmış. 2016 yılındaki daralma, normal seyrinde devam ediyor. 2015'in aynı ayına göre yüzde 50'ye yakın daralmanın var olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bizim ihracatımız Rusya'ya bağımlı değil. Başka ülkelerle yeni pazarlarla bunu telafi etmeye çalışıyoruz" diyen Elitaş, şöyle devam etti:
"Daha güvenli pazarlara gitmeye çalışıyoruz çünkü artık Rusya, en ufak işte, ticaret ahlakına uymayan, borcunu ödemeyen ülke konumunda. Tüccarlarımız tarafından itibarı seviye kaybetmiş ülke konumunda olduğundan dolayı ihracatçılarımız başka yörelere gidiyor, Rusya'dan eksilen pazarı, başka şekilde telafi ediyor. Rusya, kendi tüketicisi, kendi insanına zarar verdiğinin farkına, yakın zamanda varır diye ümit ediyorum."
Mustafa Elitaş, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın önemli merkezlerinden biri konumundaki İzmir'in, geçmiş dönemde çok önemli başarılara imza atmasına rağmen son zamanlarda gelişmeyi tam takip edemediğini ifade etti.
İzmir'in, Türkiye'nin ihracat artışının gerisinde kaldığını belirten Elitaş, bir bölgenin gelişmesinin, hedefe emin adımlarla ilerleyebilmesini yolunun, güven, istikrar ve ahenkten geçtiğine dikkati çekti.
Elitaş, yerel yönetimlerin alanına giren hizmetlerin, yerel yönetimce talep edilmediği sürece merkezi hükümet tarafından yapılamayacağını hatırlatarak, "İzmir'de, ahenksizlik, uyumsuzluk hakim gibi geliyor. 'Dediğim dedik, çaldığım düdük' yöntemiyle sonuca ulaşılmaz. Onun için birlikte çalıp birlikte oynamak, birlikte hareket etmek lazım. Aksi halde sonuca ulaşmamız mümkün değil" diye konuştu.
Dünyanın 10 büyük limanı arasında yer alacak Çandarlı Limanı'nın hizmete girmesinin, İzmir ekonomisine kaldıraç etkisi yapacağını dile getiren Elitaş, "İzmir Büyükşehir Belediyesinin projeleri, iktidar tarafından engelleniyor" gibi gösterildiğini, projelerin önünün açılmasının, kavga ederek değil, daha usulüne uygun şekilde söyleyerek çözüme ulaştırılacağını sözlerine ekledi.
AK Parti İl Başkanı Bülent Delican da İzmir'i Akdeniz havzasında birinci kent yapmayı amaçladıklarını, İzmir'in kalkınmasıyla ilgili projelerde hükümetin engeli değil, müthiş desteği bulunduğunu kaydetti.
