Trump petrolde şok yaratabilir
26.01.2017 08:23Son güncelleme : 26.01.2017 12:54
Yatırım bankası Goldman Sachs, ABD’nin vergi reformunun Amerikalı üretimi artırarak küresel petrol piyasasında yeni bir şok etkisi yaratabileceği konusunda uyardı.
ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, Trump’ın yeni vergi
reformunun küresel petrol piyasasını dönüştürebileceğini belirtiyor. Trump
liderliğindeki Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’nde kabulü için bastırdığı
“sınırda ödenen kurumlar vergisi”ne (BTA) geçiş yapılması halinde, Amerikan ham
petrol fiyatları küresel gösterge kabul edilen Brent tipi petrolden daha yüksek
bir seviyeye çıkabilecek.
Sınır ayarlaması olarak bilinen korumacı önlem, ABD’de
kurumsal vergilendirmeden kaynaklanan ihracat gelirlerini muaf tutarken ithalat
vergilerini artırarak ABD imalatını artırma hedefini taşıyor.
WTI, BRENT’E KARŞI YÜZDE 25 DEĞERLENEBİLİR
Goldman müşterilerine gönderdiği, “Destinasyona dayalı
vergilendirme ve petrol piyasası” başlıklı notta, yeni uygulamanın hayata
geçmesi halinde Batı Teksas (WTI) olarak da bilinen ABD ham petrolünün
fiyatlarında % 25’lik bir artış beklediğini söyledi. Fakat Goldman, böyle bir
politikanın Dünya Ticaret Örgütü (WTO) normlarına aykırı olması gerekçesiyle
devam edip etmeyeceği konusunda kuşkular olduğunun altını da çiziyor. Ve
ekliyor. “Yeni sınır vergilendirmesi uygulanırsa, petrol piyasasındaki etkileri
çok büyük olacak. Öncelikle Amerikan ham petrolünün (WTI), Brent’e karşı
aradaki 3 dolarlık kaybı kapatıp üstüne 10 dolar (%25) değerleneceğini
düşünüyoruz”
Goldman Analistlerinden Damien Courval’in imzasını taşıyan
analizde, “Petrol fiyatlarındaki artış, ABD’li üreticilerin iştahını artıracak
bir teşvik olabilir. Amerikalı petrol üretimindeki artış yeniden dengelenmeye
başlayan petrol piyasasında 2018’de yeni bir arz fazlası yaratacak. Bu durum da
küresel petrol fiyatlarında hızlı bir düşüşe neden olabilir. Sınırdaki kurumlar
vergisinin uygulanacağını ve ABD dolarının yüzde 15 oranında değerleneceğini
varsayarsak, Brent fiyatları 2019 yılında varil başına 50 dolar seviyesine
inecek” ifadeleri yer aldı.
ABD’NİN PETROLDE OPEC’E BAĞIMLILIĞI AZALIYOR
ABD Başkanı Donald Trump’ın görev başlamasıyla ülkenin
petrolde OPEC’e olan bağımlılığının azaltılması tekrar gündeme geldi. Trump,
“Önce Amerika Enerji Planı” başlıklı açıklamasında, “ABD’yi enerji alanında
OPEC kartelinden ve çıkarlarımıza düşmanca yaklaşan her ülkeden kurtararak,
bağımsız hale getirmeye kararlıyız. Aynı zamanda, terörizm karşıtı stratejimiz
çerçevesinde, Körfez ülkesi müttefiklerimizle pozitif bir enerji ilişkisi
geliştirmeye çalışacağız.” ifadesini kullandı.
Ekim 2016 itibariyle ABD’nin günlük ortalama ham petrol
üretimi 8,8 milyon varil. Ülkenin OPEC’ten ithal ettiği petrol miktarı ise
günlük ortalama 3,3 milyon varil seviyesinde bulunuyor. OPEC, Kasım 2016’ya
kadar petrol üretimini kısmayı reddederken, ABD petrol endüstrisinde
milyarlarca dolar kayıp yaşandı. Amerikalı petrol üreticileri geliştirdikleri
yeni verimlilik teknikleri sayesinde, şu anda varil başına yaklaşık 55 dolar
fiyatına uyum sağlamış görünüyor. Şimdi, OPEC’in kasım ayında aldığı ve bu yıl
uygulamaya başladığı üretimi kısma kararı nedeniyle küresel petrol piyasasında
zamanla oluşacak arz boşluğunun, artan fiyatlar sayesinde ABD’li üreticiler
tarafından kapatılabileceği üzerinde duruluyor. Başkan Trump’ın da sektörde
regülasyonları azaltarak, bu süreci hızlandıracağı ve ABD’nin ithal petrole bağımlılığını
daha da azaltabileceği vurgulanıyor.
TRUMP İKİ PETROL BORU HATTI PROJESİNİ ONAYLADI
ABD Başkanı Donald Trump, enerji altyapısının geliştirilmesi
kapsamında yapılması planlanan ancak çevre koruma kaygılarından dolayı Barack
Obama yönetimince reddedilen iki petrol boru hattı projesini onayladı. Kuzey
Amerika’dan Meksika Körfezi’ndeki rafinerilere uzanan boru hatlarının
güzergahının kısalmasını sağlayan Keystone XL ve Dakota Access projeleri,
Kanada ve Kuzey Dakota eyaletindeki petrol üreticilerinin çıkarına olacak.
Ancak bu projelerin geçekleşmesi, kuzey Amerikalı yerli kabileler ve iklim
aktivistleri için bir yenilgi demek. Bu kesimler şimdiye kadar bu projeleri,
sürdürdükleri mücadelelerle engellemişlerdi. Ülkede enerji üretimini artırma
sözü vermiş olan Trump, başkan olmadan önce Dakota hattının tamamlanması
gerektiğini ve 8 milyar Kanada doları (6.1 milyar dolar) harcama gerektiren
Keystone XL projesini de canlandıracağını söylemişti.