Altın, mücevher ihracatı patladı!

03.03.2015 13:38

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı şubatta ihracatın, 2014 yılı şubat ayı ihracatının yüzde 4.36 oranında gerisinde kaldığını açıkladı. Ocak ihracatı da yüzde 0.58 gerilemişti.

Gerilemenin artarak devam etmesi ekonomi bakımından olumsuz bir gelişmedir. Çünkü ihracatın gerilemesi, yatırım ve üretimde, büyümede gerilemeye yol açar. Yatırım ve üretimin artması, büyümenin artması, talep artışına bağlıdır. Talep iç ve dış talepten (ihracattan) oluşur. İç talepte daralma olduğunu görüyoruz, biliyoruz. Ümidimiz ihracat talebinin artmaya devam ederek, üretimi ayakta tutması.

Şubattaki gerileme, Merkez Bankası’nın yayımladığı kapasite kullanımındaki gerilemenin ihracattan kaynaklandığını gösteriyor. 2014 yılı ocak ayında 73.9 olan kapasite kullanım oranı 2015 Ocak ayında 73.7’ye gerilemişti. Şubat ayında ise 73.3’ten 72.8’e bir gerileme görülmüştü.

Bu öncü göstergeleri iyi değerlendirmek zorundayız.
Şubat ayı ihracatında dikkati çeken, kıymetli taşlar, metaller, inciler ve mücevherli eşyalar ihracatından elde edilen gelirin otomotiv, makine, demir çelik, tekstil ve giyim sanayi ihracatının önüne çıkmasıdır.

Şubatta kıymetli taşlar ve mücevherat ihracat geliri 1 milyar 880 milyon dolar, otomotiv ihracatı 1 milyar 393 milyon dolar oldu. Ocakta da bu kalemdeki ihracat 1 milyar 707 milyon dolarla otomotivin önündeydi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ihracat rakamlarında mücevher ihracatı ocakta 181 milyon dolar, şubatta 146 milyon dolar olarak verilmektedir.

İlginç olan da son aylarda İsviçre’ye külçe altın ihracatının başlamasıdır.
Demek ki yılın ilk 2 ayında külçe altın ihracatı gene artışa geçti. Demek ki külçe altın ihracatı çıkarıldığında, ihracattaki gerileme daha ciddi boyutta.
Şubat ayında önemli ihracat pazarlarımızdan Almanya’ya yapılan ihracatta yüzde 11 oranında, Irak’a yapılan ihracatta yüzde 21 oranında gerileme var.

Çin’den ithalat artıyor
Şubatta 12.2 milyar dolar ihracata karşılık 16.8 milyar milyar dolar ithalat yaptık. Bir yıl öncenin şubatına göre yüzde 4.36 oranında gerileme var. İthalatta en büyük ödemeyi petrolü de içeren yakıtlar ve yağlar için yapıyoruz.

Petrol fiyatlarındaki gerileme sonucu şubat ayı faturasının 1 milyar dolar, yılın ilk 2 ayındaki faturanın 2 milyar dolar azaldığı görülüyor. Petrol fiyatları bugünkü çizgide kalırsa, yıllık faturada 10-12 milyar dolarlık bir azalma olabilecek.

Çin’den yapılan ithalat, Rusya’nın önüne geçti. Rusya faturası enerji ürünleri ithalatına bağlı. Çin faturası ise, ucuz girdi ve tüketim malı ithalatıyla büyüyor.

İthalatı peşin dövizle yapıyoruz. İhracatta ise peşin satışların payı çok küçük. İthalatta peşin ödeme yüzde 70, ihracatta yüzde 12. İhracatta malı gönderiyoruz. Parası sonra geliyor. İhracatta mal mukabili satışın payı yüzde 72, ithalatta yüzde 20 oranında.
Genelde merak edilir: Dövizin artmasının ihracatçıya yararı olmadı mı?

TİM’ e göre, son 12 aylık dönemde ihracatçının geliri dolar olarak yüzde 1.72 artarken, ihracat gelirinin TL karşılığı yüzde 14.05 oranında artmış.
Demek ki ihracatçı dolar karşılığı daha çok Türk Lirası elde etmiş. Bu avantaja rağmen ihracatın artmaması, (1) Dışarıda talebi olan malları üretemememizden veya (2) Dış pazarların sorunlu olmasından kaynaklanmış olabilir.