Altında yükseliş kalıcı mı?

08.01.2016 10:32

Kaos ortamlarının aranan yatırım aracı altının son dört yıllık dönemde yüzde 40’ın üzerinde değer kaybettiğini görüyoruz. 2011 yılı Eylül ayında 1900 seviyeleri üzerinde seyreden altının düşüş serüveni ABD Merkez Bankası FED’in parasal genişlemeye getirdiği sınır ile başlamıştı. Hatırlamak gerekirse FED, 2008 yılına finans sistemindeki çöküşü önlemek amacıyla piyasalara varlık alım programıyla likidite sağlamış ve bu programı 2014 yılında sonlandırılmıştı. FED’in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımıyla sağladığı parasal genişleme (QE) programını 2014 yılı Ekim ayında sona erdirmesinin ardından piyasada faiz artırımı beklentileri başladı. Bunun üzerine FED Başkanı Yellen’ın 2015 yılında faiz artırımına başlamayı hedeflediklerini açıklamasının ardından altında düşüşün ayak sesleri duyulmaya başlandı.

Aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi altında FED’in parasal genişlemeyi sonlandırmasının ardından faiz artırım beklentilerinin oluşması, küresel altın talebinin de azalış göstermesi serbest inişe yeşil ışık yaktı. FED’in geçtiğimiz aralık ayında gerçekleştirdiği faiz artırım hamlesi ile 1050 doların da altına sarkan altın için umutlar neredeyse tükenmişti. Kıymetli metalde 1000 doların altı uzak görülmezken, Çin'in yuanın değerini sert bir şekilde aşağı çekmeye devam ederek hem kendi ekonomisi hem de diğer ülkelerin kendi para birimlerine değer kaybettirme çabaları, Orta Doğu’da yaşanan politik kriz ve Kuzey Kore’deki hidrojen bombası denemelerinin yarattığı gerginlikle altın 2011 yılı Eylül ayında başladığı düşüş hareketine ara verdi. Çin'de imalat sanayinin onuncu ayda da düşüş göstererek daralmayı sürdürmesi küresel toparlanmaya dair umutları azalttı. Riskli varlıklardan kaçışa neden olan bu gelişmeler güvenli limanlara talebi artırırken FED’in 2016 yılına dair güvercin bir tutum sergilemesi altındaki düşüşleri sınırlayan bir diğer neden oldu. Serbest inişte frene basan sarı metal, en son Kasım 2015’de gördüğü 1108 seviyelerine kadar yükseliş gösterdi.

Altında gelinen seviyeleri değerlendirdiğimizde yükseliş hareketinin ivme kazanabilmesi için küresel ekonomik ve jeopolitik risklerin artarak devam etmesi ve buna paralel güvenli liman talebinin de artış göstermesi gerekmektedir. Ancak küresel ekonominin toparlanma göstermesi, küresel jeopolitik risklerin azalması altının yeniden halı altına süpürülmesine neden olabilir ve 1000 dolar altı senaryoları tekrar konuşulmaya başlanabilir.

Teknik fiyatlamalara baktığımızda, yukarıda saydığımız altın lehine senaryoların devam etmesi ve 1100 dolar seviyesi üzerindeki kapanışlar altında ilk etapta 1122 dolar seviyesini karşımıza çıkarmaktadır. Bu seviye üzerindeki kapanışlar ise altının yeniden 1140 seviyelerini hedeflemesine neden olabilir. Ons altının aleyhine olan diğer senaryonun gerçekleşmesi ihtimalinde ise 1080-1050 aralığı yeniden gündeme gelebilir.



Aysun Göksu /www.destekmenkul.com/ 
Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı