Ayşe Hanım Teyzem’in enflasyon hesabı farklı

05.01.2017 09:09

Ayşe Hanım Teyzem şikâyetçi, “2016 yılı enflasyonu yüzde 8.53 olmuş. Gel de inan! Ben cebimden çıkan paraya bakarım. Fiyatlar artıyor, pahalılıktan insanlar kıvranıyor. Nasıl oluyor da sizler enflasyon yüzde 10’un altında diye yazıp çiziyorsunuz?” diyerek beni azarladı.

Sordum. “Ayşe Hanım Teyzeciğim” dedim, ”sizin şikâyetiniz, enflasyon mu, fiyat artışları mı, pahalılık mı?”

“Evladım ne fark eder? Enflasyon, fiyat artışı, pahalılık... Hepsi bir değil mi?” diyerek itiraz edecek oldu.

“Ayşe Hanım Teyzeciğim, üçü de farklıdır” dedim. Anlatmaya çalıştım.

ENFLASYON, PAHALILIK, FİYAT ARTIŞI

- Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hızlı yükselmesidir. Arz (üretim) yeterli olmazsa, talebi karşılamazsa veya mal ve hizmetlerin maliyeti artarsa enflasyon ortaya çıkar.

Fiyatların genel düzeyi (her mal ve hizmetin fiyatı) birlikte arttığı için, insanları, ekonomiyi olumsuz etkiler. Ülke parasının değer kaybına yol açar.

- Pahalılık, fiyatların gelirdeki artıştan daha fazla artmasıdır. Eğer kişinin geliri yılda yüzde 10 artarken fiyatlar yüzde 20 artmışsa, hayat pahalanmış demektir. Pahalılık kişiye göre değişir. Geliri fiyatlardan daha fazla artanlar için fiyat artışı vardır ama pahalılık söz konusu değildir.

- Enflasyon, pahalılık yokken de belli mallarda ve hizmetlerde fiyatlar artabilir. Fiyat artışı, mal ve hizmete bağlıdır. Her zaman, belli mal ve hizmetin fiyatı artar, geriler. Yeni bir ürün çıkar fiyat artar. Eski ürünün modası geçer ucuzlar. İnsanlar fiyatı artan mal ve hizmet yerine başkasını tercih edebilir.

BU HESAP NASIL YAPILIYOR?

Ayşe Hanım Teyzem anlattıklarımı dinledi ama onun derdi, enflasyon rakamının küçük olması. “İyi de enflasyon neden bu kadar düşük çıkıyor?“ diyerek sorusunu tekrarladı.

Anlatmaya çalıştım:

Enflasyonu Tüketici Fiyat Endeksi’nden izliyoruz. Tüketici Fiyat Endeksi, ülke genelinde mal ve hizmetlerde her ay gerçekleşen fiyat değişimini gösteriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu çalışanları, ülke genelinde her ay 417 maddenin 924 çeşit mal ve hizmetin fiyatını izliyor.

Bütün bu mal ve hizmetlerin toplam tüketim harcamalarında belli bir ağırlığı var.

Örneğin toplam 100.00 harcama yapılırken, gıdaya 23.68, konut harcamalarına 15.93, ulaştırma harcamalarına 14.31 pay ayrıldığı varsayılıyor.

Her harcama grubunda, her mal ve hizmetin ağırlığı da farklı.

Örneğin toplam harcamalarda yüzde 23.68 ağırlığı olan gıdada, 130 maddenin fiyatı izleniyor. Her maddenin toplam gıda harcamalarında farklı ağırlığı var. Bu ağırlıkların toplamı gıdanın 23.68 olan ağırlığını veriyor.

Gıdada 23.68 ağırlığı oluşturan 130 maddeden ekmeğin ağırlığı 2.38, dana etinin ağırlığı 2.09, koyun etinin ağırlığı 0.76, buğdayın ağırlığı 0.41, pirincin ağırlığı 0.28 olarak belirlenmiş.

Bu gıda maddelerinin fiyatındaki değişim, ağırlıkları ölçüsünde gıda fiyatlarındaki toplam (genel artışı) etkiliyor.

ÜRÜNDEN ÜRÜNE AĞIRLIKLAR FARKLI

Bazı aylar sivri biber, domates, patlıcan gibi serada yetişen ürünlerin fiyatlarındaki hızlı artış enflasyonun suçlusu olarak ilan edilir. Patlıcanın gıda harcamalarındaki payı 0.11, sivri biberin 0.16, domatesin 0.65’tir. Gıda harcamasında payı küçük olan gıda maddelerinin fiyatlarındaki artış önemli değildir. Tüm maddelerin fiyatındaki artış önemlidir.

Gıdada toplam fiyat değişiminin izlendiği 130 maddenin çoğu Ayşe Hanım Teyzemin ilgi duymadığı, satın almadığı maddeler. Ne var ki bunların fiyatlarındaki gerileme veya artış sonunda genelde gıda enflasyonunun ne olduğunu gösteriyor.

İşte bu nedenle genel fiyat değişimi, Ayşe Hanım Teyzemin satın aldığı belli sayıdaki mal ve hizmetteki fiyat değişiminden düşük çıkınca Ayşe Hanım Teyzem, açıklanan enflasyon rakamına inanamıyor.

Ülke genelinde fiyat değişimi sadece gıda maddelerinde izlenmiyor. Konut harcamalarındaki, ev eşyaları, ulaştırma harcamalarındaki, sağlık harcamalarındaki, eğitim ve kültür harcamalarındaki değişimler toplanarak ülke geneli için enflasyon oranı belirleniyor.

'BENİM ENFLASYONUM PEK DÜŞÜK DEĞİL'

Tekrarda yarar var; 417 maddenin, 924 çeşit mal ve hizmetin hepsinin Ayşe Hanım Teyzemi, Ali Rıza Bey Amcamı ilgilendirmesi mümkün değil.

Örneğin, Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam, her ay, her yıl oturma odası takımlarını, buzdolaplarını yenilemiyorlar. Gündelikçi masrafları yok. Bebek arabası, dizelli veya benzinli otomobil almıyorlar. Doğum masrafları yok. Hacca veya umreye gitmiyorlar. Ama bütün bu mal ve hizmetlerin fiyatındaki değişim (fiyatlardaki iniş-çıkış) ülke genelinde Tüketici Fiyat Endeksi’ne yansıyor.

Bu sadece bize özgü bir enflasyon izleme yolu değil. Her ülkede enflasyon hesabı benzer şekilde yapılıyor.

Ayşe Hanım Teyzem dinledi, dinledi... “Bunları anlatıyorsun ama... Ben cebimden çıkan paraya bakarım. Fiyatlar da artıyor, pahalılık da var... Benin için enflasyon da bu kadar düşük değil” diyerek uzaklaştı.