Brexit sterline değer kazandırır mı?

24.11.2016 15:11

BREXİT SÜRECİNDE GELİNEN NOKTA…

2016 yılına başlarken, 2016’da küresel piyasaları sarsabilecek siyah kuğu söylemlerinin başında 23 Haziran 2016 tarihinde İngiltere’de gerçekleşen referandum geliyordu. Söz konusu tarihe kadar referanduma dair olasılıkları ve etkileri dahil olmak üzere bir çok şey yazılıp çizildi. Nitekim 23 Haziran 2016 tarihinde Birleşik Krallık tarihinde bir ilk olmayan referandum girişimi sonrası, Birleşik Krallık Avrupa Birliği üyeliğinden çıkma yönünde karar aldı.

Brexit kararı ile birlikte beklenildiği üzere finansal piyasalardaki yansıması çok sert ve hızlı düşüşler olarak karşımıza çıktı. İngiltere’nin birlikten çıkmasına ilişkin yönetmelik te söz konusu kararın etkileri kadar tartışıldı. Çünkü daha öncesinde birlikten ayrılmak gibi girişimlerde bulunulsa da böyle bir emsal görülmemişti.

Mevcut durumda Lizbon Anlaşması 50. maddesi gereği İngiltere’nin Birlik’ten ayrılma sürecinin en az 2 yıla yayılması bekleniyor. Hali hazırda İngiltere Başbakanı Theresa May İngiltere’nin ayrılma müzakerelerinde İngiltere'nin stratejisini netleştirmek ve geliştirmek için zamana ihtiyaç duyulduğunu belirtti. İngiltere cephesinde sürecin yavaş ilerlemesine yönelik yaklaşımlar görülürken, Almanya liderliğindeki görülen Avrupa Birliği İngiltere’ye karşı ılımlı bir yaklaşım ve süreyi uzatma imkanı sağlayacak tonda görüş bildirmiyorlar. Söz konusu kararın diğer ülkelere emsal teşkil etmemesi amacıyla İngiltere’nin en hızlı şekilde ayrılması taraftarı görünüyorlar.

Dünya genelinde ticaret dengelerini düşünecek olursak; Brexit dünyada bir dengeyi değiştirecek potansiyele sahip. Finansal piyasalardaki etkisi fiyatlama bakımından neredeyse 1 hafta süren Brexit referandumu, uzun vadeli ekonomik sonuçlar doğuracak. Bu noktada en önemlisi İngiltere’nin çıkış sürecinde Avrupa Birliği ile ticari ilişkilerde kartların yeniden karılmasına ilişkin pazarlıklar önemli olacak.

İNGİLTERE AB’YE KARŞI DIŞ TİCARET AÇIĞI VERİYOR…

İngiltere ticaret dengelerini ele aldığımızda; mevcut durumda İngiltere ihracatının yaklaşık %45’ini Avrupa Birliği’ne gerçekleştirirken, ithalat ihtiyacının da yaklaşık %53’ünü Avrupa Birliği’nden karşılamakta. Bu sebeple oluşacak yeni düzende her iki tarafta birbirleri için bu kadar önemli bir Pazar konumundayken aralarındaki ticari ilişki yeni koşullar altında devam edecektir.

Brexit her ne kadar piyasalarda siyah kuğu olarak nitelendirilse de; İngiltere ekonomisi adına olumlu yönleri de var. Avrupa Birliğinin kronik hastalığı olan bürokrasileri oldukça maliyetli ve zaman alıcıydı. Mevcut durumda İngiltere mal ve hizmet ticaretine devam etmekle beraber kendi vergi uygulamasını getirerek maliyetler azalışa gidilmesine imkan sağlar. Bununla birlikte Birlik bürokrasisinden sıyrılan İngiltere diğer ülkeler ile kendi ticaret anlaşmaları için masaya oturma imkanı bulabilir. Nitekim ABD ile son dönemdeki ticari ilişkileri göz önüne aldığımızda söz konusu tezimizin temelleri atılmış görünüyor. İngiltere’nin ABD’ye ihracatı 2013 yılından bu yana artış gösteriyor. Ülkeler bazında baktığımızda İngiltere en çok ihracatını ABD’ye gerçekleştirirken, Avrupa Birliği ülkelerine ihracatının da azalış gösterdiği dikkat çekmekte.

Tablo 1: İngiltere’nin 2011-2015 yılları arasındaki ihracat sıralaması
 


Kaynak: Trade Map 

İthalat cephesinde de İngiltere’nin ABD ve Çin’den yaptığı ithalatın arrtığı görülmekte. İngiltere en çok ithalatını Almanya ile gerçekleştiriyor olsa da yıllar bazında diğer Avrupa Birliği ülkeleri ithalatında yaşanan gerileme dikkat çekerken, en çok ithalat yapılan ülkeler sırasında Çin ve ABD ilk sıralardaki yerini almaktadır.

Tablo 2: İngiltere’nin 2011-2015 yılları arasındaki ithalat sıralaması
 


Kaynak: Trade Map 

İngiltere’nin dış ticaret dengesini incelediğimizde Avrupa Birliği’ne karşı önemli derece dış ticaret açığı verdiğini görmekteyiz. 2015 yılı verileri ile değerlendirdiğimizde; İngiltere 2015 yılında toplam 466 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken, toplam 629 milyar dolar ithalat yapmıştır. 163 milyar dolar dış ticaret açığı veren İngiltere önemli ölçüde Avrupa Birliği’ne karşı ticaret açığı vermekle birlikte; Avrupa Birliği’ne karşı vermiş olduğu ticaret açığı toplam dış ticaret açığının %87’sini oluşturmaktadır. 

Tablo 3: İngiltere’nin 2011-2015 Döneminde En Çok Ticari İlişkisinin Bulunduğu Ülkeler ile Ticaret Dengesi



Kaynak: Trade Map

İngiltere’nin Birlik’ten ayrılması sonrası elde edeceği bir diğer avantaj ise, Birlik’te kalmanın yükümlülüklerinden kurtulacak olmasıdır. İngiltere her ne kadar parasal birlik içinde olmasa bile Ortak Pazar anlayışı nedeniyle Avrupa Birliği bütçesine her sene katkıda bulunuyor. Hatta Almanya’nın ardından bütçeye en fazla katkıda bulunan ikinci ülke olarak başı çekiyor. Ayrılık sürecinde Ortak Pazar’a ulaşım için söz konusu katkı ödenmeye devam eder mi çokça tartışılacağa benziyor olsa da, ödenmemesi durumunda bu önemli miktar, ülke içerisinde başka kaynaklar için harcanabilecek olup üstelik kullanım alanına da kendisi karar verebilir.

Bununla birlikte bilindiği üzere Avrupa Birliği devam eden parasal genişleme programına rağmen durgunluk tehdidi ile karşı karşıya ve parasal genişleme ekonomide arzu edilen iyileşmeyi sağlayamamakta. Yunanistan’ın borç krizinin yüksek sesle telaffuz edilmesi, Avrupa’da bankacılık sisteminde baş gösteren sorunlar olmak üzere finansal sistemin sorgulanması gibi sorunlar İngiltere ekonomisi için de risk teşkil ediyor.

Buradan yola çıkarak Sterlin’in Euro ve Dolar karşısındaki son 15 yıllık dönemi içeren hareketlerini inceledik. İngiltere kendi para birimini kullanmasına rağmen son 15 yıllık dönemde Sterlin’in Euro’ya karşı bağımlılığı daha fazla olmuştur. Söz konusu bağımlılıkta ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin sıklığı önem arz etmekte olup, son dönemde Sterlin’in Euro’ya karşı bağımlılığının azaldığı görülmüştür. Aşağıdaki grafikte Sterlin’in son 15 yıllık dönem içerisinde Euro ve Dolar karşısındaki ilişkisi gösterilmiştir.

Grafik 1: Son 15 Yıllık Dönem İçerisinde Sterlin’in Euro ve Dolar karşısındaki bağımlılığı


Kaynak: Bloomberg

Sonuç olarak çalışmamızda elde ettiğimiz bulgulara göre; İngiltere’nin Birlik’ten ayrılması zaman alacak olsa da bundan sonra Avrupa Birliği ile azalması muhtemel ticari ilişkiler neticesinde AB’ye karşı dış ticaret açığının azalacak olması nedeniyle Sterlin’in Euro’ya olan bağımlılığı zaman geçtikçe azalacaktır.

Grafik 2: Son 15 Yıllık Dönem İçerisinde GBPUSD ve GBPEUR paritelerinin seyri


Kaynak: Bloomberg

EDA ÖNDER ÖZTÜRK
KIDEMLİ ANALİST / SENİOR ANALYST