Bu hafta biraz da kendi hikayemize bakalım…

07.12.2015 17:52
Piyasaların kritik ayı olarak nitelendirilen Aralık ayının ilk eşiği atlatıldı. Merakla beklenen Avrupa Merkez Bankası toplantısı ve sonrasında takip edilen Draghi konuşmasında piyasalar tam olarak istediğini elde edemedi. Avrupa Merkez Bankası'nın  mevduat faizlerinde 10 baz puanlık bir indirime giderek  mevduat faiz oranlarını  - % 0.30'a çekti.  Söz konusu kararın ardından piyasalarda beklentilerin öncesinde fiyatların içerisine yerleşmesi nedeniyle Euro’da sert yukarı yönlü hareketlere tanık olduk. Sonrasında Draghi’nin sahne almasıyla birlikte tansiyon arttı. Draghi, parasal genişlemeyi Mart 2017'ye kadar uzattıklarını açıkladı. Bununla birlikte "Varlık alım programındaki tahvillerden elde edilecek gelir yeniden yatırıma yönlendirilecek. Program euro cinsinden bölgesel ve yerel yönetim tahvillerini de kapsayacak." dedi. Ancak varlık alım programında miktarsal olarak herhangi bir değişikliğe gidilmemiş olması piyasaları memnun etmedi. Avrupa borsalarında satışlar yüzde 2’yi aştı. Söz konusu satışların dünya geneline yansımış olması, bu ay ki hareketli gündemi tüm dünya genelinde ele alacak olursak; ekonomi gündeminin terleyeceği Aralık ayında Noel Baba rallisi bizi kurtarır mı bilinmez? Ancak Noel Baba rallisine imkan tanınması da zor görünüyor. Fed normalleşme sürecine girerken, Avrupa ve Japonya’nın genişlemeci adımlar atması piyasalardaki dengeleri bozarken dünya genelinde endekslere satış getiriyor.

Avrupa’daki gelişmeleri iki yönden ele almak mümkün; öncelikle kendilerinin programlarına güvenip, sadece süresinin uzatılması yönünde karar aldıkları şeklinde nitelendirebiliriz. Bununla birlikte son dönemlerde PMI verilerinde görülen ılımlı iyileşme, enflasyon ve büyüme konusunda iyileşme beklentilerini kuvvetlendirdiği şeklinde yorumlayabiliriz. Ancak uzun vadede zayıf euronun Avrupa’nın cari dengesine verebileceği tahribatı önümüzdeki dönemlerde telaffuz edeceğe benziyoruz.

ABD gündemine ilişkin geçtiğimiz hafta Fed Başkanı Janet Yellen’ın konuşmaları ile faiz artırımı atmosferine iyiden iyiye oluştu. Yellen konuşmasında enflasyon, büyüme ve istihdam konusunda alışılageldik ifadelerini yinelese de algı oldukça oynak. Kendisinin söylemleri piyasadaki beklentileri kuvvetlendiriyor. Özellikle de Yellen’ın faiz artışının ertelenmesinin ekonomide risklere neden olacağını, yurtdışı kaynaklı aşağı yönlü risklerin azaldığını belirtmesi ve Ekim'den beri gelen verilerin Fed beklentileriyle uyumlu olduğunu belirtmesi piyasalarda gözdenin yeniden dolar olmasına yol açtı. Aralık ayının ilk haftasında ABD ekonomisi adına ilk eşikler geride bırakılırken, bu hafta açıklanacak olan perakende satışlar ve ÜFE verileri önem arz ediyor olacak. Yellen daha önceki sözlü yönlendirmelerine faiz artışına hazır oldukları ancak Kasım ayında gelecek olan verilerin de dikkate alınacağını belirtmesinin ardından gündeme konu olan veriler doların seyrinde belirleyici olacak.

Yurt içinde gündemde ise bir yandan gerginliğin tırmandığı Türkiye-Rusya ilişkilerine kilitlenirken, bir yandan makro gündem ön plana çıkacak. Haftanın en önemli gündem maddesi cari denge ve büyüme verileri olacak. Fed'inde normalleşme sürecine girdiğini düşünecek olursak 2010-2014 yılları arasındaki bol para ortamı da geride bırakıldığında göre büyüme modeline göre dışarıya bağımlı olan ülkemiz için sermaye girişini sağlamak istiyorsak faiz dengesi hassas terazide. Son büyüme rakamlarını hatırlayacak olursak, lüks tüketim ve kamu harcamalarında görülen artış ile büyüyen Türkiye için uzun soluklu bir büyüme modeli şart. Cari açık konusunda ise, net hata noksan kalemlerinde görülen tutarlar ve Merkez Bankası'nın rezervleri ile finanse edilmesi handikap oluşturmaya devam ediyor. Bu nedenlerden dolayı açıklanacak olan cari denge ve büyüme verileri piyasada ses getirebilir.

Eda Önder Öztürk
ALB Forex Araştırma Uzmanı