Dolar dünyada güçleniyor

25.10.2017 13:57
Uzun zamandır sakin seyreden Dolar artık kabuğunu kırmaya başladı. Tam olarak, küresel çapta güçlü Dolar algısı oluşmasa bile güçlenmek isteyen bir Dolar var karşımızda. Eylül ayında, Fed’in aralık ayı faiz artırma ihtimaliyle başlayan bu yükseliş, Trump’ın vergi reform çalışmalarının tam gaz sürüyor olmasıyla destek bulmaya devam ederken, son olarak Fed başkan adaylarının gündeme gelmesi de Doların yükselişini korumasına yardımcı oldu. Genel tabloya bakıldığında, verilerden ziyade haber akışlarıyla beslenen Doların, yılın kalanı içinde güçlenmesini beklediğimi söyleyebilirim.

Bu gelişmelerin yanında, Dolar endeksi (DXY) artık güçlenmek istediğini bize açıkça belirtiyor. En son 8 Eylül 2017 tarihinde 91.00 puan ile yılın en düşük seviyesini test eden DXY buradan aldığı destekle yukarı yönde tepki vermeye devam ediyor. DXY’deki kuvvetlenme, gelişmekte olan ülke piyasalarındaki seyri yavaş yavaş bozmaya neden oluyor. Önümüzdeki aylarda, güçlü Dolar algısını konuşma ihtimalini düşünürsek, gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik cazibenin yavaş yavaş azalmaya başlayacağını da yorumlayabiliriz.

Dış piyasada, bunları konuşurken iç piyasada Türkiye- ABD arasındaki vize gelişmelerini takip etmeye devam ediyoruz. Öncelikle, vize krizine değinmek isterim. 8 Ekim Pazar günü bu krizin gündeme gelmesi ve 9 Ekim günü piyasa açılışında sert tepkilerin görülmesinin ardından her iki ülke arasında oluşan diyalog pencereleri TL varlıkların pozitif fiyatlanmasını kısa sürede olsa destekledi. Ancak, artık TL üzerinde bu gelişmenin fiyatlanmadığını aksine son günlerde her iki ülkeden gelen yapıcı açıklamaların bile bir etkisinin olmadığını söyleyebilirim. Piyasa, artık daha somut bir hamle bekliyor dolayısıyla bu tablo TL varlıklar üzerinde baskının sürmesine neden oluyor.  TL’deki bu kırılganlık USD/TL kurunun geri çekilmesini de sınırlı bırakıyor. Jeopolitik risklerin gündemde olduğu bu dönemde, Türkiye’ye yönelik risk algısında da ciddi bir bozulma yok. Krizin gündeme geldiği zaman 182 puanda olan Türkiye’nin 5 yıllık CDS rakamı şu sıralarda 173 puanda seyrediyor. Dolayısıyla, risk algısının bozulmaması da TL açısından bir avantaj olarak yorumlanabilir çünkü bu algı bozulmuş olsaydı TL’nin Dolar karşısındaki kayıpları daha da artabilirdi.

Yukarıda, bahsetmiş olduğum iç ve dış gelişmeler penceresinde, USD/TL kuru yukarı yönde tepki vermek istiyor. Kur, en son eylül ayında yılın en düşük seviyesi olan 3.3885 bölgesinden aldığı destekle o günden bu yana yukarı yönde hareketini sürdürüyor. Zaman zaman, yükselişinde zayıf tepkilerle karşılaşıyor olsak bile düşüşünde sınırlı kalması, yukarı yönde gitme potansiyelinin olduğunun sinyalini veriyor. Dolayısıyla, kurun yukarı yöndeki tepkilerini sürprizle karşılamamak lazım. Son günlerdeki tabloya bakıldığında, USD/TL kuru için kısa vadede düşüşün sınırlı kalacağı bir ortam beklenebilir. Kurdaki yükselişin daha da ivme kazanabilmesi için 3.70 seviyesinin üzerindeki seyrinde kalıcı olması gerekebilir. Bu durumda biraz Dolara bağlı olacaktır. Dolar küresel piyasalarda  ısrarla yükselmeye devam ederse kurun 3.70 seviyesinin üzerindeki seyrinde kolaylık sağlayabilir. Buna karşın, yukarı yönde hareketlerin ardından kurda geri çekilmelerin olacağını da söyleyebilirim. Ancak, daha sınırlı olacağı görüşündeyim. Kurda, 3.65 seviyesinin altında çok kalıcı bir tablo oluşacağını kısa vade için beklemiyorum. Kısacası, 3.65 seviyesinin üzerindeki seyirlerin korunacağı ve 3.70’in üzerine yerleşme çabası içerisinde olan bir kur resmi çizebiliriz.