FED için eylül hala masada

27.08.2015 17:13
FED’in Temmuz ayı toplantı tutanaklarında yer alan enflasyon vurgusu ve uluslararası gelişmeler faiz artışının erteleneceği beklentisini oluşturdu.  Ancak ABD’den gelen ekonomik veriler iyi sinyaller vermeye devam ediyor. 16-17 Eylül toplantısı öncesinde bugün büyüme rakamını takip ettik.  Büyüme ikinci çeyrekte yüzde 3.7 ile beklentinin üzerinde geldi. Reel tüketici harcamalarında ise yüzde 3.1 artış görüldü. Yarın ise kişisel gelir ve giderler açıklanacak. Yarın açıklanacak tüketici güveni seviyesi, hane halkının piyasadaki volatilite ve yurtdışındaki zayıflıktan olumsuz etkilenip etkilenmediğine  yönelik değerlendirme yapmamızı sağlayacak.

4 Eylül’de istidam verileri açıklanacak. FED’in tam istihdam ve yüzde 2’lik enflasyon hedefinin olduğunu biliyoruz. Ağustos tarım dışı istihdam verisinde 200 binin üzerinde artış görülmesi FED için yeterli.  İlginç bir istatistik vermek gerekirse, 1988’den bu zamana kadar açıklanan Ağustos ayı istihdam verisi 27 seferin 21’inde düşük performans gösterdi. Saatlik kazançlarda ise beklenti bir önceki ay ile aynı. Yüzde 0.2’nin üzerinde gelebilecek bir rakam FED’i biraz daha rahatlatacaktır.

15 Eylül’de perakende satışlar, 16 Eylül’de ise enflasyon rakamları açıklanacak. Son rakamlarda çekirdek TÜFE’nin yüzde 1.8 arttığını gördük. Petrol fiyatlarının düşmeye devam ettiği bu ortamda veride büyük bir yükseliş beklememek gerek. FED, petrol ve enerji fiyatlarında dip seviyeyinin görülüp görülmediğinden emin olmak istiyor.

DEFLASYON RİSKLERİ FED'İ ZORLUYOR

Uluslararası gelişmeler sonucunda enflasyon beklentileri göstergelerinin 5 yılın en düşük seviyelerine gerilediği görülüyor. Çin’de yaşanan ekonomik durgunluk ve deflasyonist baskıların piyasaları olumsuz etkilediğini gördük. Hisse senedi piyasalarında yaşanan satışlar piyasalar üzerinde tedirginlik yarattı. FED önümüzdeki ay Çin’den gelen verileri takip edecektir. 12 Eylül’de açıklanacak sanayi üretimi verisi önemli. 9 Eylül ve 15 Eylül arasında bir tarihte açıklanacak toplam finansman verisi de kredi alımı ile ilgili yol gösterecek.

FED’i düşündüren bu kez kendi ekonomisi değil, başta Çin olmak üzere küresel ekonomilerde deflasyonist baskılar. Piyasada görülen endişeyi, dünyaya yayılmış bir yavaşlama ve Merkez Banka’larının yapabileceği hamlelerinin sınırlı kalması olarak tanımlayabiliriz.

AVRUPA ve JAPONYA'DAN EK PARASAL GENİŞLEME GELEBİLİR

Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda volatilenin artmasıyla hisse senedi piyasasında görülen düşüşle birlikte paranın euro ve yene kaydığı görüldü. Paritede görülen yükseliş AMB’yi rahatsız ederken, Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Praet varlık alım programını genişletmeye istekli olduğunu söyledi. Açıklama sonrasında paritede 1.17 seviyelerinden 1.13’lere kadar düşüş görüldü. Yaşanan gelişmeler ve Çin’de ekonomik durgunluk ile enflasyon görünümünün kötüleşmiş olabileceği düşünülüyor.

Japonya’da ise Kuroda, Merkez Bankasının parasal genişlemeyi artırmak istemesi halinde elinde  birçok seçenekleri olduğunu belirtti. Kuroda, küresel finans piyasalarındaki volatiliteden kaynaklı riskleri takip ettiğini ifade etti. Küresel risklerin arttığı dönemde öne çıkan Yen 7 ayın zirvesine çıkıp 116 sevieylerine gerilerken ortalığın yatışmasıyla yenide ait olduğu 120 seviyelerine geri döndü.  ABD’de ve İngiltere faiz artışı için enflasyonu takip ederken, başta Çin olmak üzere diğer ülkelerde daha fazla parasal genişlemeye odaklanılıyor.

JACKSON HOLE BAŞLIYOR

Bugün başlayacak Jackson Hole sempozyumunda konuşma yapacak olan FED Başkan yardımcısı Stanley Fisher’ın faiz artırımının zamanlamasına ilişkin yapacağı açıklamalar oldukça önemli. Bu yılki toplantıya FED Başkanı Yellen katılmayacak. Toplantıda ayrıca Çin devalüasyonu sonrası yaşanan “Kara Pazartesi” konuşulacaktır.