G-20 toplantısı ve haftasonu gelişmeleri

17.11.2014 14:35

Kısaca haftasonu G20'de konuşulanlar makroekonomik ortam hakkında kısa kısa notlar halinde de olsa ciddi bir fikir veriyor.

Piyasa oyuncuları bu haftasonu G 20 toplantısı, Japonya ve Rusya'daki gelişmeleri izledi. Japonya'daki ikinci, tur supriz genişleme adımlarının sonrasında şimdi vergilerin yükseltilmesi konusu geciktirilecek gibi görünüyor. Dünyanın çoğu diğer gelişmiş ülkesi gibi büyümeyi hızlandırmada zorlanan Japonya aslında vergileri yükseltmeyerek bütçe açığını yükseltiyor ve Japon yeninin değerini düşürüyor. Ülkenin finansman dengesini bozarak kuru zayıflatıp, büyümeyi yakalama eğilimi politik baskı ve riskleri de beraberinde getiriyor. Hükümetin üzerindeki seçim baskısı 1025 içinde erken seçime gitme olasığını ve Abenonmics'in kısa kesilme riskini arttırsa da şimdilik ülke plana sadık.

G20'de ülkeler beklendiği gibi dünyada büyümenin, eşitsiz şekilde dağılmış olduğunu ve şimdilik devamlılık ve yeni iş sağlayamadığını belirttiler. Finansal ve jeopolitik risklerin devam ettiğine ve büyümenin tekrar sağlanabilmesi için her türlü önlemin alınması gerektiğinin altı çizildi. Liderler toplantı sonucunda önümüzdeki 5 sene içinde ekonomik büyümeyi 2.1% seviyesine taşımayı hedeflediler. Transatlantik ticaret ve yatırım ortaklığı için gereken adımların atılmasına karar verildi ve Avrupa ile Amerika arasında gümrük kurallarının esnetilmesine kapı açıldı.

Rusya Başkanı Vladimir Putin g20'de global enerji reformundan bahsedildiğini söyledi ve Ukrayna'daki sorunun kısa zaman içinde çözülmesini beklediğini söyledi. David Cameron aynı konuda Avrupa ve Amerika'nın Rusya'ya çok net brir mesaj verdiğini ve sorunun devam etmesi halinde ekonomik yaptırımların devam edeceğini ve arttırılabileceğini söyledi.

Avustral Başbakanı ve Çin  Başkanı bir süredir devam eden tarihi bir ticaret anlaşmasına imza atarak önümüzdeki 10 yılda 18 milyar USD tutarında ticaret hacmi oluşturmanın yolunu açtılar. Bu anlaşma ile Avustralyalı çiftlik ve sanayi ürünleri üreticilerine piyasaya giriş fırsatları verirken, tüm avustralya ihraç ürünlerinin 85%i Çin'e vergisiz girebilecek.

İngiltere Merkez Bankası başkanı Carney Avrupa'daki sorunların parasal formüller ile çözülemeyeceğini uzun vadeki yapısal reformların gerektiğini belirtti.

Geçen haftadan sonra bu haftaki datalara ve gelişmelere bakıldığında ana soru dolar değerlenmesinin makul sınırları aşıp aşmadığı  ve piyasada pozisyonların haddinden fazla dolar lehine birikmiş olma ihtimali. G20'yi toplamda değerlendirmek gerekirse tüm dünyadaki büyüme sorununun devam ettiği, tek başına düşük faiz ortamı ve kur savaşları formatında kurları değersizleştirmenin büyümeyi getirmediği gibi aslında gerginliği arttırdığı sonucu çıkıyor. Avustralya ve Çin gibi ticaret açısından birbine yakın ülkeler işbirliğine gitme yolları ararken, Rusya'nın Avrupa'ya açılan enerji kanallarına hakim olma isteği bölgesel büyümeyi baltalıyor.Türkiye açısından bakıldığında, düşen petrol ve enerji fiyatları sanayi üretimini, düşen faizler ise bankacılığı nispeten destekliyor. Bölgesel gerginlikler çok tırmanmadığı sürece kısa vadede pozitif devam edebilsek de, Rusya ve güneydeki gerginlikler kısa vadeli riskler oluşturmaya devam ediyor.

Avrupa Merkez Bankası tarafında büyük boyutlarda parasal bir gelişmeye politik ve burokratik engeller hala mevcut. Kasım ayındaji toplantısında Avrupa Merkez Bankası bilonço büyüklüğünü 1 trilyon EUR'a çıkartmaya karar verdi. Ekim ayında bono almaya başlayan Avrupa Merkez Bankası yakında ipotek bonoları da almaya başlayacak fakat tek başın abu bonolar ile hedef büyüklüğe ulaşmak zor görünüyor.



Batur Asmazoğlu / http://www.investaz.com.tr/
 InvestAZ Fon Yöneticisi