İçsel gelişmeler derken yurt dışı gelişmeler de artık hesabın içinde

24.08.2015 14:36

İçerde yaşanan gelişmelerle son dönemde negatif ayrışma gösteren iç piyasalar artık yurtdışı piyasaları da yakından takip etmek zorunda kalacaklar.

BİST-100 ENDEKS YORUMU:

Erken seçimin realite haline gelmesi ve artan terör olaylarının verdiği ek gerginlik sebebi ile dolar-TL ve döviz sepetinin yeni rekorlar kırması BİST tarafında banka hisseleri önderliğinde satışları arttırırken geçen hafta 200 haftalık üssel ortalama olan 73.500'ler test edilmiş ve kapanış 73.797 seviyesinden gerçekleşmiş oldu.

Yeni haftaya da ABD borsaları önderliğinde sert kayıplar yaşayan global borsaların ekstra negatif etkisi ile sert satışlarla giren BİST ilk seansı 1.518 puanlık kayıpla 72.278 seviyesinden tamamlamış oldu.

Bu süreçte dolar-TL'nin yeni rekorlar kırması dışında en önemli sonuç gösterge tahvil faizlerinin son 5-6 yılın kritik eşiği olan % 11-12 aralığına gelmiş olmasıdır. Bu seviyeden daha önce Türkiye'ye giriş yaptığı gözlenen yabancı algısı her zamankinden önemli hale gelmiş bulunuyor.

İçsel denklemler erken seçim kararı ile bir bakıma belirsizliğin bir kısmını üzerinden atmış gibi görünse de , hangi geçici hükümet formülü ile seçime gidileceği ,yeni seçimin nasıl sonuçlanacağı ve yeni meclis dağılımının belirsizliği bir süre daha negatif fiyatlamanın etkili olacağını bize gösteriyor.Bu sürece artan terör olayları ve ulusal güvenlik sorunlarını da eklediğimizde içsel denklemlerin uzunca bir süre piyasalar üzerinde etkili olacağını söylemek yanlış olmayacak.

Bu sürece artık yurtdışı piyasaların sert negatif hareketi de yeni bir dışsal denklem olarak katılmış durumda. Özellikle global piyasalarda sular durulmadan artık çok daha fazla temkinli ve dikkatli olmak gerekiyor.

Çin etkisi en sonunda kendi sınırlarından çıkarak düşen petrol ve emtia fiyatlarının etkisi ve global büyüme endişeleri ile birleşerek global bir öncü kriz ortamına dönüşmüş görünüyor. Bu süreci 1990'ların aysa krizi ile benzeten raporlar ve açıklamalar geliyor. Ama dünyanın ve global piyasaların o yıllara göre birbirine daha entegre ve daha geçişken bir yapı gösterdiğini de unutmamak gerekiyor.

Eylül ayına dair FED algısı ötelenmiş gözükse de, piyasalar FED'in aksiyonundan henüz tam olarak emin olamadığı için sular imdilik durulmuyor ve ne zaman durulacağı da tam olarak belli değil gibi görünüyor. Bu süreci uzun süredir derin düzeltme yaşamayan ABD borsaları önderliğinde global borsaların bir düzeltme bahanesi olarak kullandıkları da ortada.

Bu sürece FED bir baş aktör edası ile faizleri öteleyerek bir panzehir olarak mı katılacak? Yoksa hiç beklenmedik bir şekilde ölçülü bir faiz arttırım adımı ile stresi arttırıcı bir etki ile mi katılacak ? cevabı aranan en önemli soru olacaktır.

Global piyasalarda ana beklenti FED'in global riskler denge bulana kadar uzunca bir süre faizleri öteleyeceği yönünde ağır basıyor. FED'in hisse senetlerinde olduğunu varsaydığı ve Başkan Yellen'in ağzından dile getirilen balon riski de bu düzeltme ile ortadan şimdilik kalkmış gibi dururken FED'in daha rahat olacağı ve elinde öteleme için gerekli bir çok unsuru bulundurduğunu görüyoruz.Ama piyasalar FED'e dair algı netleşene kadar yönünü tekrar  pozitif tarafa geçirmekte zorlanacak gibi duruyor.

Özetle BİST hem içsel hem dışsal etkilerle gerileme sürecine devam ediyor. Haftalardır uyardığımız ve teknik olarak yaşanan bozulma ile hedef haline gelen 70.000-73.000 aralığına gelindiğini izliyoruz.

Kısa vadede satışlar 70.000 -  73.000 aralığında denge bulabilir ve kendisini 73.500 üzerinde kuvvet kazanarak tekrar 75.000 üzerine kalıcı atabilecek BİST için tekrar daha önce uzun vadeli sıkışma bandı olan 77.000-80.000 aralığı hedef haline gelebilir.

Bu olmadıkça ve satışlar daha da sertleştikçe 70.000 altına kalıcı sarkmalarda 65.000-68.000 aralığı içinde yeni bir denge arayışı gündeme gelebilecektir.

Teknik olarak kısa vadeli aşırı satım bölgesine girdiğimiz görülse de, yeni pozisyon açmak için dikkatli olmak ve stoploss kuralına uymak gerekiyor.

DOLAR-TL YORUMU:

TCMB PPK toplantısından bekle-gör dışında beklediği sinyalleri alamayan ve gösterge tahvil faizlerinin kritik eşik olan % 10.50'leri aşması ve % 11-12 aralığına ulaşması ile momentum kazanarak yeni rekor olarak 3.00'leri etiketleyen dolar-TL tarafında gözler hem içsel gelişmelerde hem de yurtdışı piyasaların hareketinde olacaktır.

Dolar Endeksi'nin 94.00'lere geri çekilmesine rağmen , parite etkisi yanında asıl olarak mevcut durumda   Çin'de yaşanan develüasyonun bu değer kaybını hızlandırdığı izleniyor. Yabancı sermaye çıkışlarının etkisiyle baskı altında kalan gelişmekte olan ülke kurları içinde TL'nin içsel denklem etkisiyle değer kaybında başlarda olduğu gözleniyor.

Yurtdışı piyasalar normale gelene kadar ve içerde yeni bir hükümet kurulana kadar dolar-TL tarafında her an yeni rekorlar görme ihtimali temel ve teknik olarak masada kalmaya devam edecektir. Özellikle FED algısı ötelenmeden ve yaşanan global fırtına dinmeden ekstra temkinli olmak gerekiyor.

Bu süreçte TCMB'nın prokatif yönetimi ve atacağı adımlar her zamankinden önemli hale gelmiş durumda.Şimdiye kadar sakin görünen ve gelişmeleri ölçülü adımlarla izleyen TCMB Özellikle gösterge tahvilde % 11-12 aralığının aşılması halinde daha aktif olmaya mecbur hale gelebilir.

Dolar-TL tarafında teknik olarak;

2.90 üzerinde kaldıkça ve 2.95 üzerinde ek kuvvet kazandıkça 2.98 ve asıl 3.00 psikolojik direnç hedefi olacaktır. 3.00 üzerine olası taşmalarda 3.05 üzerinde kuvvet kazanımı başlarsa 3.10-3.15 aralığı hedef direnç aralığı olmaya başlayabilir.

Stresin bir süre azalması için 2.90 altına sarkma yaşanması ve en azından 2.87-2.88 aralığının da aşağı yönlü geçilerek 2.80-2.85 aralığına doğru bir hareketin başlaması gerekecektir.

Cüneyt Paksoy / www.saxomarkets.com.tr/ 
Saxo Capital Markets Stratejisti