IMF’nin küresel görünüm raporu

26.02.2016 09:51

Bu hafta sonu Çin’in Şangay kentinde gerçekleşecek olan G20 toplantısından önce Uluslararası Para Fonu (IMF) küresel ekonomik görünüm ile alakalı raporunu yayınladı. Raporda güncel gelişmeler, ekonomik görünüm ve risklere vurgu yapıldı.

Küresel ekonomik aktivitelerin 2015 yılının son çeyreğinde beklenmedik şekilde yavaşladığı ve 2016 yılında hisse fiyatlarındaki zayıflamanın etkisiyle bu zayıflığın devam ettiği belirtildi. Gelişmekte olan ekonomilerin başında olan Çin’in ekonomik büyümesindeki yavaşlama ve diğer gelişmekte olan Asya ülkelerinin ekonomik aktivitelerindeki yavaşlamaya dikkat çekildi. IMF’nin Ocak ayındaki küresel ekonomik büyüme tahminlerini yüzde 0.2 azaltarak 2016 ve 2017 yılları için sırasıyla yüzde 3.4 ve yüzde 3.5 seviyelerine revize etmişti. Küresel ekonomik görünümde yaptığı tahmine tekrar yer verildi.

IMF, gelişmiş ekonomiler için zayıf ekonomik büyüme ve düşük talepten dolayı toparlanmayı çok mütevazı bir biçimde gerçekleştirecekleri tahmininde bulundu. ABD ekonomisine bakıldığı zaman, istihdam ve emlak piyasasındaki toparlanmadan dolayı, ekonomisinde yurtiçi talebin güçlü olması bekleniyor. Euro bölgesinin zayıf petrol fiyatlarından destek bularak hafif toparlanma gerçekleşeceği bekledikleri yorumu da yapıldı. IMF Euro Bölgesindeki risklere de vurgu yaptı. Düşük yatırımlar, yüksek işsizlik oranı ve bilançodaki zayıflık büyümeyi yavaşlatan temel neden olarak söylendi. Maliye politikalarındaki problemler, düşük petrol fiyatları ve mevcut finansal görünümden dolayı Japonya’nın ekonomik görünümünün zayıf kalacağının beklenildiği açıklandı. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme potansiyelinin hala zayıf olduğu ve buna birçok faktörün neden olduğu belirtildi. Çin ekonomisinde meydana gelen zayıflık, emtia fiyatlarındaki değer kaybı ve büyük gelişmekte olan ülkelerde yaşanan kaygıların büyüme potansiyelini zayıflatan nedenler arasında olduğu söyledi. IMF, Çin ekonomisinin yavaşlamasını bekliyor. Bunun nedeni olarakta emlak piyasasındaki bozukluk, yatırımlardaki zayıflama ve ekonomide meydana gelen zayıflık olduğu belirtildi. Gelişmekte olan ülkeler arasında olumlu olarak Hindistan’a vurgu yapıldı. Hindistan’da ki politika reformları, reel gelirlerdeki artış ve düşük enerji fiyatlarının sayesinde toparlanma olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, IMF Türkiye’nin 2016 yılı için büyüme tahminini yüzde 2.9’dan yüzde 3.2’ye revize etti. Bir sonraki yıl içinde yüzde 0.1 düşürerek yüzde 3.7’den yüzde 3.6’ya çekti.

Çin’de yaşanan duruma bakıldığında 3 önemli faktöre vurgu yapıldı. Bunlar yatırım, ticaret, küresel üretimdeki zayıflama. Çin’deki üretim aktivitelerindeki zayıflamanın nedeni olarak bazı sektörlerde aşırı kapasitede bulunmasından kaynaklandığı söylendi. Çin üretim aktivitelerindeki yavaşlamanın ithalattaki yavaşlamaya, emtia piyasalarındaki etkiye ve ülkenin güvenine zarar verebileceği vurgulandı.

IMF raporunda, petrol fiyatlarına bağlı olan gelişmelere vurgu yaptı. Petrol fiyatlarının zayıflığı, yakıt ihracatı yapanların bütçelerine ciddi zarar verdiğini ve büyümelerini zorlaştırdığını açıklanırken, emlak piyasasına olumlu katkısı ve enerji ithalatı yapan işletmeler için olumlu bir gelişme olduğu vurguladı. Fiyatların bu yerlere gelmesinden en önemli neden olarak yüksek arz olduğu belirtildi. Birçok petrol üreten ülkeden yaşanan finansal zorluklar yaşanacak bir şoka karşı dayanıklılığın azaldığı vurgulandı. Düşük fiyatlar petrol ve gaz yatırımlarına büyük zarar verdiği ve bunun devam edebileceğine dikkat çekildi.

Emtia fiyatlarındaki zayıflama ve küresel üretimdeki zayıflıktan dolayı enflasyonun birçok ülkede yavaşlayacağının tahmininde bulunuldu. Gelişmiş ekonomilerde beklentilerin altında kalacağını ve genel olarak ta istikrarlı devam edeceği vurgulandı. Gelişmekte olan ülkelerdeki enflasyon görünümüise karışık seyrine devam edeceği ve bunun nedeni olarak para birimlerindeki değer kaybı, emtia piyasalarındaki zayıflama ve bunun ötesinde zayıf iç talebin kaynaklandığı belirtildi.




Ayrıca, IMF finansal piyasalardaki oynaklığa ve hisse fiyatlarındaki zayıflamaya da dikkat çekti. Küresel çapta riskten kaçınmada meydana gelen artışlar gelişmiş ekonomilerde ekonominin yavaş büyümesine neden olan etkenlerden önemli bir tanesi olduğuna işaret edildi. Çin ekonomisindeki yavaşlama ve politika yapıcıların bu olumsuz gelişmelere uyguladıkları politikalara da vurgu yapıldı. Küresel riskten kaçınmadaki artış gelişmekte olan ülkelerin ekonomik görünümlerine olumsuz etki yaptığı belirtildi. Birçok para biriminin dolar karşısında değer kaybettiğini ve bu durumunda finansal kırılganlığı artırdığı gözlemlendi. Euro bölgesi ve Japonya’da görülen karlılıklarda yaşanan zayıflama, gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki riskler, merkez bankalarının uyguladığı negatif faiz oranı uygulaması bankacılık hisselerinde ciddi kayıplar yaşanmasına neden olduğu söyledi.

IMF Küresel ekonomide yaşanan şoklara karşı kırılganlığın yüksek olduğuna dikkat çekti. Finansal piyasalarda devam eden türbülans ve hisse senetleri fiyatlarındaki zayıflama gelişmiş ekonomilerde finansal koşulların daralmasına neden olduğu belirtildi. Piyasalarda yaşanan kırılganlığın emtia fiyatlarındaki zayıflama ve gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki büyüme görünümleri ile alakalı kötü haberler riskten kaçınmayı daha çok artırdığı belirtildi. Petrol üretimi yapan ülkelerdeki petrol fiyatlarının seviyelerinden dolayı yaşadığı zorluklardan harcamalarında ciddi kesintiye gittiklerini gözlemledikleri açıklandı. Düşük enflasyon çevresinde, yaşanan bu gelişmeler enflasyon beklentiler ininde azalabileceği söylendi.

Son olarak, jeopolitik tansiyonlar ve terörizm gibi ekonomik olmayan şokların küresel ekonomik aktiviteye, ticarete ve turizme zarar verebileceği işaret edildi.

BERKAY ÖREN, VENBEY YATIRIM
http://www.venbeyyatirim.com/