Kredi bulamayana ‘devlet garantisi’

21.04.2014 09:43

Hükümet karar verdi. Müteahhitlerin özel borcu, devlet borcu oluyor. Devlet, kredi bulamayan ‘Yap-İşlet-Devret’çiler ile ‘Yap-Kirala-Devret’çilere ‘Devlet Garantisi’ veriyor. Ne kadar kredi kullanırlar ise kullansınlar, aldıkları işi ister yapsınlar - ister yapmasınlar, ister çıksınlar - ister batsınlar aldıkları Türk Lirası ve döviz kredileri, bundan böyle devlet garantisinde.
Bundan sonra yurtdışındaki ve içerideki bankalardan kredi isteyen ‘Yap-İşlet’ veya ‘Kirala’cılar için kredi verenlerin inceleme yapmalarına, bu krediyi öderler mi, ödemezler mi diyerek ayak sürtmelerine gerek kalmadı. Karşılarında koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Krediyi ‘Yap-İşlet’ciler veya’ Kirala’yıcılar değil, ‘Devlet’ alıyor. Borçlu devlet, ödeyecek olan devlet... Ona göre kredi ‘şıp’ diye çıkacak. Faizi ‘devlet kredisi faizi’ olacak.

N’oldu da böyle oldu?
Durup dururken bu nereden çıktı? Şıp diye çıktı. 19 Nisan tarihli Resmi Gazete’de ‘Hazinenin Borç Üstlenim Yönetmeliği’ yayınlandı. (2014/6217 Sayılı Yönetmelik) Altında Başbakan dahil tüm bakanların imzaları var.
Proje bedeli 1 milyar TL’nin üzerindeki ‘Yap-İşlet-Devret’ usulü işlere soyunanlar ile, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın ihaleye çıkardığı ‘Yap-Kirala-Devret’ usulü işlere soyunanların, içeriden dışarıdan bulacakları TL ve döviz kredisine devletimiz garanti verecek. Krediler faizi ve tüm yükü ile devlet garantisinde, döviz imiş, TL imiş fark etmiyor.

Sınırlı imkânlar...
Daha önceleri bu tür ihaleleri alanların tamamı da devlet garantisinden yararlanacak.
Durup dururken bu nereden çıktı? İşler yürümüyordu da ondan. ‘Yap-işlet-devret’ işi alanlar, ‘Yap-kirala-devret’ işi alanların çoğunun aldıkları işi başlamaya veya yürütmeye güçleri yok. Dışarıdan içeriden kredi bulamıyorlar. İşe başlayamıyorlar. Bundan sonra hükümetin yaptırmak istediği bir çok iş var. Tüneller var, yollar, köprüler var. Bunlar nasıl yaptırılacak?
Yap-İşlet-Devlet ve Yap-Kirala-Devret projelerine soyunanların sınırlı imkânları, sınırlı özkaynakları var. Bunlar dışarıdan içeriden kredi istediklerinde kredi verecek olanlar, ‘Öz kaynakları var mı? Bu işi yapacak deneyimleri var mı? Aldıkları krediyi nasıl öderler? Her işe soyunuyorlar, bu kadar işi nasıl sonuçlandırırlar?’ diyerek kredi vermiyorlar.

Piyango isabet etti
Devlet ‘dolaylı’ garantiler verdi. ‘Yoldan, köprüden şu kadar araç geçmez, şu kadar gelir elde edilmez ise üstünü bütçeden karşılarız... Üretilen elektriğin kilovatı şu kadardan devlet alır. Almasa da parasını öder’ türü formüller geliştirildi ama işe yaramadı.
Hükümet bugüne kadar doğrudan borçlanmak yerine özel sektörü borçlandırarak döviz kredisi buluyordu. Özel sektör tıkanınca devlet özel sektör borçlarına hazine garantisi vermeye mecbur oldu. Ama bu devletin borç görünümünü bozacak. Hazine garantili dış borç stoğu 10 milyar dolardan ibaretti. Finansal olmayan özel sektör kuruluşuna Hazine garanti vermiyordu.
Şimdi bir de ‘haksız rekabet’ tartışması başlayacak. Geçmişe dönük devlet garantisi veriliyor. İyi de bundan önce ihaleler açıldığında bu garanti olmadığından çok kişi ihaleye girmedi. İhaleyi alanlara piyango isabet etti.
(Bilgi için: Devletin toplam borcu yuvarlak rakamlarla 600 milyar TL. Bunun 400 milyar TL’lik kısmı Türk Lirası, kalanı döviz borcu.)