Ne kadar büyüdük?

30.03.2016 16:10
Geride bıraktığımız yıl dünya ekonomisinin vasat büyüme ile mücadele etmeye çalıştığı, mülteci krizinin yaygınlaştığı, Türkiye için önemli seçimler barındıran hareketli bir yıldı.

Küresel piyasaların dalgalanmaya devam ettiği 2015 yılı boyunca Borsa %16 düştü, Dolar/TL %20 değer kazandı. Yine geçen sene enflasyon %8,81, işsizlik oranı da %10,3 oldu. Yarın Türkiye ekonomisinin 2015 yılında ne kadar büyüdüğünü öğreneceğiz. Geçen senenin çeyreklik büyüme oranları sırasıyla %2,3, %3,8 ve %4 oldu. Yarın açıklanacak veriye ilişkin beklentiler de olumlu. Son çeyrek için beklentiler %5’i bulurken 2015 yılının tamamı için ise %3-%4,5 arasında değişiyor. Bu beklentinin ardında iş günü sayısının fazla olmasından doğan baz etkisinin olduğunu belirtelim. Hükümetin açıkladığı son Orta Vadeli Program’daki %4’lük büyüme beklentisinin tutturulması da mümkün gözüküyor.

Ortaya çıkan kompozisyon da bize büyümenin kalitesini gösterecek. Bu aslında bizim için büyüme hızından daha önemli çünkü büyümenin sürdürülebilirliği bu kompozisyona bağlı. Büyümenin kompozisyonu derken iç tüketimden, kamu harcamalarından, yatırımlardan, ithalat ve ihracattan bahsediyoruz. Türkiye ekonomisinin iç tüketim odaklı cari açık yaratan büyüme modelinden yatırımlarla ve ihracatla büyüyen, daha kaliteli bir büyüme modeline geçmesi arzu ediliyor.

2015 yılının ilk çeyreğinde büyüme kamu yatırımları ve iç tüketim ile desteklenirken ikinci çeyrekte büyümeye en büyük katkı yatırımlardan gelmişti. Tüketici ve kamu harcamalarının da arttığı aynı dönemde yatırımların artması büyümenin kalitesinin de iyileştiği algısı yaratmıştı. 2015’in üçüncü çeyreğinde ise işler biraz değişti. Büyüme iç tüketim kamu harcamaları ve ithalata bağlı olarak yükseldi, yatırımlar “sıfır” olarak açıklandı. Yarın açıklanacak veride de büyümenin nereden geldiğine bakmamız gerekecek.

Çok basit bir şekilde, gösterge olabilecek bazı verilere bakalım. İç talebe ışık tutabilecek olan Tüketici Güven Endeksi her ne kadar Aralık ayında düşse de Kasım ayında %22,9, Ekim ayında %7,3 yükselmişti. Yani piyasalardaki çalkantıya rağmen geçen yılın son çeyreğinde iç tüketimin büyümeye pozitif katkı yaptığını görebiliriz.

İhracat, Tim verilerine göre Ekim ayında %1,5, Kasım ayında %10,5, Aralık ayında %12 düştü. İhracat tarafından büyümeye son çeyrek itibariyle büyük bir katkı olmayabilir.

Öte yandan Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi raporlarına göre yatırımlar da yılın son 3 aylık döneminde çok parlak olmadığı ortaya çıkıyor. Üç aylık dönemde sanayi üretimi %7 artarken Reel kesim tüketici güven endeksi sırasıyla 100,5, 105,2 ve 102,2 seviyelerinde açıklandı.

Son olarak kamu tarafına bakacak olursak, bütçe harcamalarının son çeyrekte arttığını görüyoruz. Ekim ayında %1,7 artan bütçe harcamaları, Kasım ayında %20,8, Aralık ayında da %16,3 artış kaydetti.

2016 yılı için büyüme beklentisi OVP’de %4,5 seviyesinde. Bu sene büyümenin gücünü koruması için jeopolitik gelişmelerin bir yatırım ortamı olarak Türkiye algısını nasıl etkileyeceği, negatif faiz uygulamasını sürdüren Avrupa’nın bizim mallarımıza olan talebi, Turist sayısının azalmasının etkileri ve TCMB’nin faiz koridorunun üst bandını indirdiği bir ortamda bankaların atacağı adımlar ve iç talebin seyri büyük önem taşıyor.

İNCİ ÖZBEK
DESTEK MENKUL DEĞERLER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI