Sanayi üretiminde yol haritası

15.01.2019 09:56

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden biri olan sanayi üretimi verisi beklentilerimizin de üzerinde geldi. Bir çekilme öngörüyorduk, daralma beklentilerimiz vardı fakat bu beklenti yüzde 3 ile yüzde 5 bandında gidip geliyordu...

Açıklanan Kasım ayı sanayi üretimi verisine baktığımız zaman ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 azalma görüldü. Aylık bazda ise yüzde 0,3 düşüş yaşıyor sanayi üretimi. Dolayısıyla işsizlik tarafında da etkisini düşündürdü haliyle.

Gerek PMI gerekse reel sektör güven endeksleri gibi öncü sanayi göstergeleri üretimdeki daralmayı yıllık bazda da bize gösteriyor. Unutmayalım ki Nisan’dan itibaren PMI verileri zaten 50’nin altında gerçekleşiyor. Bunun yanında aylık bazda 4 ay üst üste daralmayı da yaşıyoruz. Fakat bu sanayi üretimindeki küçülme trendinin sadece yerelde değil dünyada da söz konusu olduğunu biliyoruz.

Avrupa tarafına çeviriyoruz gözleri ardından. En büyük ihracat pazarı tarafımızda da bir düşüş söz konusu. Kasım ayı sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 3,3 azalma gösterdi. Küresel büyümedeki düşüş tedirginliği hakim gibi duruyor. 2009 yılına kadar götürüyor bizleri. Hatırlatıyor o zamanları...

Üretim kanallarındaki düşüş 2018 4. çeyrekteki iktisadi faaliyette görülecek daralmayı ve öncü göstergelerle birlikte 2019 ilk çeyrekte devamının olacağını ihtimal doğrultusunda gösteriyor bizlere.

Peki ne zamana kadar sürecek?

Şahsi fikrim yaygın olan görüşle doğru orantıda. Önümüzdeki süreçte özellikle Mart ayı sonrası dengeye girecek olan üretim ekonomik reformlarla başka bir tablo görüntüsü kazanacaktır. Fakat bu dengeden sonra üzerine konuşmamız gereken daha etkin bir konu var ki; o da teknolojik gelişme gerek markalaşma gerekse tasarım boyutu. Üretimin yapısında daha farklı bir seyir izlemeli. Yani teknolojik ürün teşviklerinin de destekleyici bir unsur olduğunu düşününce Mart ayı sonrası dengelenmenin ardından gerçek anlamda pozitife çevrilmesi bu üretimin.

“Dur bakalım sakin ol! Hemen mi?” dediğinizi duyar gibiyim! Mümkün olabilir orta ve uzun vadede. Ki olmalı da! Çıkış noktamız bu yönde ilerlemeli.

Zaten bizler ağustos ayından itibaren yaşadığımız onlarca gelişmelere rağmen özellikle üretim tarafından tablonun iyi seyretmeyeceğini biliyorduk. Burada önemli olan; özellikle kısa dönemde yürütülen politikaların orta ve uzun vadeli tedaviye ve hedeflere hizmet etmesi gerektiği. Örneğin, sanayi üretimi verisi kapsamında ithalattaki ara malların azalması imalat sanayi tarafını da düşürmeye devam edebilir. İmalat sanayi de tedbir alınırsa bu düşüşün de pozitife çevrilmesi lazım. Teşviklerin daha etkin bir şekilde işlemesi gerektiği alan bu alan... Yani sonuç olarak bir şekilde yine yapısal reform tarafına geliyoruz. Bu tarafta adımların atılması lazım.