Seçime kadar ve seçimden sonrası…

Mehmet Çoban

Tekrar merhabalar… Ama bu sefer gerçekten tekrar merhabalar… Son yazımızdan bu yana oldukça uzun bir zaman geçti. En son yazımızı 7 Haziran seçimlerinden hemen önce yazmıştık. İşin açıkçası yeni bir seçim yazısı için ben çok daha fazla bekleyeceğimizi, Kasım ayına yaklaştığımız şu günlerde varımızı yoğumuzu FED’e yoracağımızı düşünüyordum ki kendimizi apayrı bir konu üzerinde yazı yazarken bulduk…

Mehmet ÇOBAN / anapara.com Genel Yayın Yönetmeni
facebook.com/MehmetCobanAnaliz

Umarım, ümit ederim, inşallah, keşke, tahmin ederim, isterim… Bütün bu beklenti kelimelerini bu sefer “Üçüncü bir seçim ortamı olmasın” isteği için kullanalım… Zira daha başlamamış bir yılı kaybetme riskini daha şimdiden almayalım… Olur mu? Bence olur… Yine umarım “herkes” benim gibi düşünüyordur…

Gelelim piyasaya… Farklı, bir o kadar da heyecan dolu bir hafta… Anlaşsak piyasalara takla artıracak iki konuyu aynı haftada harmanlayamazdık herhalde. FED ve seçim…  Boş verin… Güzel oldu… Yara bandı misali tek çırpıda çıksın…

Şimdi gerçekten gelelim piyasalara… Piyasa dediğime de bakmayın… Dolar ve BIST’ten bahsedeceğiz yine klasik olarak… Bir özet geçelim bakalım nasıl giriyoruz bu kritik haftaya…

Dolar  / TL paritesinden başlayalım… 3,07 TL’nin üzerinin görülmesiyle kırılan rekor ve arkasından kademeli olarak tekrar gelinen 2,85’li seviyeler… Bant çok büyük olmamasına rağmen sürenin 1 ay gibi kısa bir zamanı kapsaması dikkat çekiyor… Peki borsa… 70 binlerin altına bir sarkma… Ve akabinde yükselişle birlikte 81 binlerin üzerinin görülmesi… Bu hareket de yaklaşık 1 aylık sürede gerçekleşti…

Şimdi biraz daha sakin bir piyasa… Akla hemen seçim ve FED konuları fiyatlandı mı sorusunu getiriyor.  Olabilir… Peki öyleyse piyasa neyi fiyatladı?

Beklentiler ne yönde?

İsterseniz bu iki konuyla ilgili olasılıklar daha doğrusu beklentiler üzerinde duralım… FED toplantısından başlayalım… Beklenti FED’in bu toplantıda faiz artırımına yönelik bir karar almayacağı, ağırlıklı olarak Aralık ayına ya da sonrasında yönelik daha net sinyaller vereceği yönünde. En azından FED üyelerinde gelen açıklamalar bu yönde… Seçim ve daha önemlisi sonrası için ise tek parti ya da koalisyon da olsa bir hükümetin kurulacağı beklentisi hakim. İşte piyasa bu iki gelişmedeki bu beklentileri fiyatladı kısmen de olsa. Şimdi bunların gerçekleşmesini bekleyecek gibi…

Piyasalar seçimlere nasıl girer?

İşte bu beklentiler gerçekleşinceye kadar da 2,90 seviyelerinden çok uzaklaşmayan bir dolar/TL kuru, yine 80 bin seviyelerinin çevresinde hareket eden bir Borsa İstanbul 100 Endeksi izleme ihtimalimiz hayli yüksek. Peki sıkıntı ne zaman olur? Dolarda 2,95 yukarı yönlü geçilirse, BIST’te de 77 bin 500’ün altı görülürse deriz ki bir sıkıntı var… İşte o zaman yeni bir senaryo yazmak gerekir…  Yeniler iyidir ama bu sefer yeni senaryo yazmak istemiyor gibiyiz… En azından bir süre…

Sonuç olarak; üçüncü bir seçim riskinin artığını gösteren riskler olmadıkça ve FED’in beklentiler doğrultusunda Ekim ayına yine pas geçmesi durumunda borsada 78 bin - 77 bin 500 seviyelerini altının, dolar / TL kurunda da 2,95  - 3,00 TL seviyelerinin üzerinin görülme olasılığı hayli düşük... Aksi olursa, özellikle üçüncü seçim riskine yönelik sinyaller alınırsa o zaman borsada 70 binlerin altının (67 bin – 68 bin), dolarda ise 3,30 – 3,40 TL seviyelerini görme riski hayli artabilir. Bu kötümser senaryo… Tam tersi durumunda, yani icracı bir hükümetin kurulması durumunda 90 binlere yönelen bir borsa endeksiyle birlikte, 2,75 TL seviyelerini altına gerileyen bir dolar / TL kurunu görmemi hiç de sürpriz olmaz gibi…

Hayata dair küçük bir not; çabuk unutuyoruz değil mi en iyi bildiğimiz konuyu ya da yeteneği bile bazen… Uzun seneler futbol oynadım… Pratik şart derlerdi hocalarımız bize… Ama yeni bir şeyler katarak daha da geliştirerek… Bunu yapmadığınız zaman geride kalıyorsunuz en iyi yaptığınız şeyde bile… Pratik gerçekten şart…

Bol kazançlar…