Siyasi gündemdeki ısınma piyasaya nasıl yansır?

06.05.2016 11:55
Son birkaç günde siyasi kanatta olan gelişmeler, birbirinin peşi sıra yapılan açıklamalar ve verilen sinyaller açıkçası önemli bir endişe unsuru olabilirdi. Bir anlamda bu endişe unsuru da hafta içindeki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu görüşmesinde ayyuka çıktı ve piyasada önemli bir patlama olmasına neden oldu. Piyasalar Davutoğlu’nun AK Parti başkanlığından ayrılıp ayrılmayacağını merak ederken, görüşme sonrası gelen açıklama bu endişenin fiyatlanmasına neden oldu.

Gözler 22 Mayıs’taki AK Parti kongresine kayacak. Türkiye’de siyasi belirsizliğin arttığı bir donem içine girilmiş olabilir, bu durum kısa vadede oluşan iyimserliği bozdu. TL varlıkları da baskı altında kalmaya devam edebilir. Siyasi risk 2016 yılı için konuşmadığımız bir olguydu. Davutoğlu’nun konuşması yumuşak bir geçişe işaret edip, belirsizliğin kısa süreceğine dair bir sinyal verdi ve piyasalarda sakinleşme yarattı, ancak bu uzun vadede riskleri ortadan kaldırmadı.

Piyasalar belirsizliği sevmez. Bu nedenle önümüzdeki süreç Türk varlıkları açısından sıkıntılı geçebilir. AK Parti’nin ekonomi politikaları üzerindeki yaklaşımlarında ise bir değişim olmasını beklemiyoruz. Bu bağlamda para politikasına ilişkin beklentiler de ilerleyen dönemde piyasanın merceğinde yer alacaktır. Piyasa bir stres yaşayabilir, AK Parti Genel Başkanlığı için ilerleyen günlerde isimler telaffuz edilecektir, bu konudaki belirsizlik ne kadar hızlı çözülürse piyasa bu stres havasını o kadar çabuk atlatır. Söz konusu görüşmeden önce olan fiyatlamalar ve yabancı değerlendirmeler, tahvil faizlerindeki yükseliş ve panik fiyatlamalar yabancı algısının bozulduğunu gösteren faktörler olarak öne çıkabilir, dolayısıyla yabancı pozisyonlarını azaltmış olabilir.

Ve tabii diğer faktörler… 2016 yılında Türkiye bir erken seçim görebilir. Özellikle yeni Anayasa tartışmaları ve Başkanlık sistemine ilişkin soru işaretlerinin artacağı bir dönemde, oluşacak her türlü belirsizliğin yansımaları olumsuz olacaktır. Bu da yabancının Türkiye pozisyonlarını azaltması ve yatırım kararlarını ertelemesi olarak önümüze gelebilir. Türkiye’nin risk primi yeniden hareketlenme göstermiştir, bu da piyasada faiz görünümüne yansımıştır. 10 günde hafif hafif yüzde 9’a inen gösterge faiz, iki günde yüzde 10’a yaklaştı tekrar. Olumluya giderken kademe kademe gidiyoruz, olumsuza giderken de çok hızlı. Bu durum yatırımcı güvenini azaltır ve daha iyi hikayeleri olan ülkeler öne çıkar. Şimdilik, izleyip göreceğiz….

Enver ERKAN

ALB Forex Araştırma Uzmanı