- Bundan sonra üretim artışı birim ürün artışı olarak değil, üretim değeri ile izlenecek. Böylece üretimde kalite ve teknoloji değişimi, sanayi üretim göstergelerine yansıtılacak.
Hesaplama şeklindeki değişimlerden sonra 2010=100 esaslı Sanayi Üretim Endeksi yerine, 2015=100 esaslı yeni bir endeks düzenlendi.
Yeni hesaplama şekli ile sanayide üretim artış oranları yükseldi.
2017 Yılında eski hesaba göre %6.3 olan sanayi üretim artışı %8.9 oldu.
Yeni hesaplama şekline göre, 2018 yılı ocak ayı sanayi üretimi, 2017 yılı sanayi üretiminin %12.0 üzerine.
Ancak “Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış” endekse göre Ocak ayında sanayi üretimi, aralık ayının 0.8 oranında gerisinde.
Aralık ayına göre imalat sanayi üretiminde %1.2 oranında gerileme var.
Dayanıksız tüketim malları üretiminde gerileme %0.4, dayanıklı tüketim malları üretiminde gerileme %1.2 oranında.
Yeni hesaplamaya göre Mevsim ve Takvim Etkilerinden arındırılmamış Sanayi Üretim Endeksi 2015= 100 esası ile, 2016 yılında ortalama 103.4, 2017 yılında ortalama 112.8 olarak gerçekleşti.
2017 yılı Ocak ayında 96.8 iken, bu yılın Ocak ayında 109.3 oldu. Takvim ve Mevsim Etkisinden arındırılmamış endekse göre Ocak ayında yıllık artış (109.8/96.8) %12.9 oranında.
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranları Takvim Etkisinden Arındırılmış endekslerden izleniyor.
Takvim Etkisinden Arındırılmış, 2017 Ocak ayı endeksi 94.9 idi. 2018 yılı Ocak ayı endeksi 106.3 olarak gerçekleşti. Ocak ayından Ocak ayına yıllık artış (106.3/94.9) %12.0 oldu.
Ocak ayından Ocak ayına, dayanıklı tüketim malı artışı %11.9, dayanıksız tüketim malı artışı %12.5 oranında. Sanayi üretim artışının dayanıklı ve dayanıksız tüketim malı artışına dayalı olduğu görülüyor.
Gıda sanayinde yıllık artış %9.7, giyim sanayinde %13.6 oranında.
İnşaat sanayinin ana girdilerini kapsayan “Mineral ürünler”de ise yıllık artış %30.5 oranında. Mineral ürünler çimento, beton, seramik, tuğla gibi ürünlerden oluşuyor.
Tüketim ve inşaat
Önemli olan büyüme ama, dış borçlanma ile ve içeride
para ve maliye politikalarıyla canlandırılan iç talebe dayalı sanayi üretim artışı ve büyüme sürdürülemez.
İç talep parasal ve mali desteklerle canlandırılınca, talep artışına dayalı olarak sanayi üretimi artıyor. Ne var ki, bu tür bir sanayi üretim artışı, cari açığın (döviz açığının ) büyümesine, iç borçlanmanın artmasına, enflasyonun kontrol edilememesine yol açıyor.
Büyük inşaat projelerinin, konut yatırımlarının rüzgarında canlanan ekonomik yapıda, sanayileşme ve sanayide yapısal değişim gerçekleşemiyor.
Gelişmelerden anlaşıldığına göre, ekonomi politikaları 2018 yılında da “her şeye rağmen”, 2018 yılındaki uygulamaların uzantısı olacak.
Ekonomi politikalarıyla iç talebin canlı tutulması sağlanacak. Para ve maliye politikası gevşetilecek. Cari açık büyüyecek.
Enflasyon aynı çizgide kalacak ama sonunda 2018 yılında da %5 dolayında veya üzerinde bir büyüme gerçekleşebilecek.