Türk Lirası ve yatırım ortamı

Batur Asmazoğlu

Seçim sonuçlarının çıkması ile kısa süren sancılı bir dönem yaşayan döviz ve hisse piyasaları iyimser bir koalisyon beklentisi ve yaz rehaveti ile neredeyse seçim öncesi dönem seviyelerine kadar toparlamıştı. Son iki haftada da koalisyon görüşmeleri ve Yunanistan konusundaki belirsizliklerin yavaş yavaş kabul edilebilir bir zemine gelmesi ile bayram öncesi TRY en güçlü günlerini yaşayıp 2,6300'lere kadar geriledi.

Bu hızlı toparlanmada en önemli nedenlerden birisi faiz tarafında, özellikle de uzun vadeli tahvillerdeki alımlar oldu. Bu tahvil alımları pozitif bir ortam yaratırken, hisse senetleri bundan sınırlı etkilendi. Döviz tarafında ise Yunanistan'ın geçici de olsa bir çözüme ulaştırılması ile bayram öncesi Avro Türk Lirası ciddi 2,8800'lere kadar geriledi.

Bugün olup bitene baktığımızda uzun vadeli tahvillerdeki değerlenmenin en önemli nedeni iyileşen enflasyon göstergeleri ve yavaşlayan ekonomi olarak görünüyor. Sene başından beri gelişmekte olan piyasa tahvillerindeki satışlar ve seçin öncesi pozisyon azaltma eğilimi zaten Türk tahvillerindeki yabancı ağırlığı göreceli olarak düşürmüştü. bu bir miktar destek tahvillere sağlarken hisse senedi piyasasında da ciddi bir toparlanma oldu ve dövizdeki alım dalgasının nispeten önü kesilmiş oldu.

Son bir haftadır ise görüntü biraz değişmiş durumda, Amerika'nın faiz artırım ihtimalinin yavaş yavaş fiyatlanmaya başlanması  Amerikan faizlerini az da olsa yukarı iterken bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri zayıflatıyor ve aynı zamanda koalisyon tahminlerinin çok düşünüldüğü kadar kolay olmadığı görüldükçe bu da fiyatlamalarda değişikliklere yol açıyor. Türk lirası bu haftaya 2,6500 civarında başlarken koalisyonun zor bir dönemece girdiği az çok belli oluyordu. Erken seçim ihtimali altında yapılan bu görüşmelerde Ak Parti'ye muhalefet olarak extra oy toplayabilmiş partiler yeni bir seçim durumunda bu oyları kaybetmemek için son dakikaya kadar anlaşmadan uzak durmayı seçtiler. Bu hafta itibari ile baktığımızda partilerin uzlaşma yolunda net bir adım atamadığı görünüyor. MHP uzlaşmacı tutumdan tamamen çıkarak hem koalisyon bloğundan hem de sert ön şartlar ile şimdilik AKP den uzak durmayı seçti. Bunu haklı veya haksız olarak yargılamaktan çok bu haftaki olaylara bakınca MHP açısından çok da mantıksız bir seçim olmadığını anlamak zor değil. MHP şimdilik çözümsüzlük olması durumunda bir son dakika kurtarıcısı rolü dışında rollere soyunmayacağını gösteriyor. HDP genel anlamda mecliste istediği koltuk sayısına ve hedeflerine ulaşmış görünüyor ve hükümete girme çabasını muhtemelen şu an için sorunlu görüyor. Bu haftaki olaylar da duruşlarının neden önemli olduğunu daha net gösterdi. CHP şartlar ne olursa olsun, elindeki fırsatı kullanıp bir koalisyon için çaba gösterebilir fakat şu an için görünen o ki tam anlamıyla bir hükümet kurma çalışması yapmak için en istekli parti o. AKP kendi içindeki dengesinde zorlanıyor gibi görünüyor, seçmene çözüm odaklı görünmek burada mecburi fakat önlerine konan şartlar da değişik nedenlerden ağır. Bu dengeye bakıldığında Türkiye'nin zorlu birkaç hafta geçirip bir erken seçime gitmesi artık daha olası görünüyor. Burada asıl zorlayıcı olan erken seçim durumunda yeterli çoğunluk sağlanıp sağlanamayacağı da belirsizliğini koruyor.

Aslında seçim sonrasındaki sakin havada en çok telaffuz edilen fikir Türkiye'nin artık bir koalisyon hükümetini kaldırabilecek olgunluğuna ulaşmış olduğu idi. Son iki haftadır süren görüşmelere ve sonuçlarına baktığımızda bunun tam anlamıyla doğru olduğunu söylemek zor. Bu haftaki terör olayları aslında koalisyon kurulmasının da temelinde yatan bazı zorlukları daha da göz önüne çıkarttı. Bu hızlı değişim kısa zamanda yerini bir düzelmeye bırakabilecek gibi durmuyor.

Teknik açıdan USDTRY'ye bakacak olursak seçim öncesi 2,6350 civarına kadar gerileyip seçim sonuçlarıyla 2,8000'ler civarına kadar gelen USDTRY seçimden beri geçen zamanda aradaki boşluğu bayram öncesi doldurarak 2,6300'lere kadar düştüğü seviyelerden sert bir yükseliş trendine girdi. Önümüzdeki dönemde bu trendin devam edeceğini beklemek en mantıklı bakış açısı gibi duruyor.