Uyanık kalmak gerekiyor…

14.02.2017 14:10
Sancılı Ocak geride kaldı ve Türk Lirası ve sermaye piyasaları daha pozitif fiyatlamalar ile rahat bir nefes aldı. Ekonomik verilerde bozulma ve Fitch’in not indirim kararı Ocak ayı boyunca fiyatlandığından piyasa önüne bakmak istiyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Türk Lirası tarafında likiditeyi sıkılaştırması döviz kurlarında volatiliteyi düşürdü. Bu süreçte küresel piyasalarda dolar pozitif fiyatlamanın hız kesmiş olması da destek verdi.

Yurtdışına bakınca, Avrupa ekonomik verilerinde göreceli iyileşme var. Bölgede son çeyrek büyüme ilk okumada yüzde 0,4 gerçekleşti. Enflasyonda da yukarı yönlü hareket var. Ancak ECB Başkanı enflasyondaki yükselişin enerji piyasasında fiyatlarda yükseliş kaynaklı olduğuna dikkat çekiyor. Tüketici harcamaları kaynaklı enflasyon artışı bu taraftaki bekleyişi yukarı çekebilir. 2017 senesinde Avrupa Birliği’nin kurucu ülkelerinden Fransa ve Almanya için seçim yılı olması da başka bir handikap. Banka varlık alım programını Nisan ayından itibaren 60 milyar Euro’ya düşürme kararı aldı. Buna rağmen kolay para politikasından çıkışın hız kazanmasını beklemek için henüz erken. Japonya’da ki durum da Avrupa’dan farklı görünmüyor.

Amerikan ekonomisine gelince, umut vaat ediyor. Her ne kadar başlangıçtaki adımlar ile Trump politikaları belirsizlik yaratsa da ileriye dönük umutlar tükenmiş değil. Ekonomik icraatlar henüz başlamadı ve geçtiğimiz hafta Donald Trump’ın iki hafta içinde vergi indirimlerine ilişkin politika netlik kazanabilir söylemibile hisse senedi piyasalarını canlandırmaya yetti. Amerikan hisse senedi piyasası son yetmiş senenin en yüksek seviyesinde ve bu yükselişin son aşamasına henüz girilmiş görülmüyor. Hiç kimsenin piyasada düşüş beklemediği aşırı ve abartılı yükselişin yaşanacağı son dokunuşu merakla bekliyoruz. Tahvil bono piyasasına gelişmeleri nasıl fiyatlıyor?

10 yıllık Amerikan tahvillerinde piyasanın rekor seviyede net kısa pozisyon taşıdığını görüyoruz. 15 Aralık tarihinde yüzde 2,63 ile zirve yapan ABD 10 yıllık tahvil faiz oranları o tarihten bu yana geri çekildi ve bugünlerde 2,40 üzerinde işlem görüyor. Öte yanda senelerdir ne zaman kontrol etsek fonlar tahvil bono piyasasında nette kısa pozisyon taşıyor ama beklenen hareket bir türlü gerçekleşmiyor. Amerikan ekonomisi ve Merkez Bankası (FED) bu kez akıllı piyasa olarak bilinen tahvillerin beklentisini karşılayacak mı?

Bu kez fonların beklentisini karşılanır ve Amerika’da 10 yıllık tahvil faiz oranları 15 Aralık zirvesi ve üzerini hedefler ise gelişen ülkelerin vay haline diyebiliriz. Kırılganlıklar devam ediyor ve Amerika Dünya’dan kopuk bir hareket ile politikalarını yönlendirir ise dalganın boyu oraya da ulaşabilir. Ancak bu hassasiyet ile son iki sene de ağırdan alan FED, Trump politikaları beklentileri karşılarsa farklı davranmak zorunda kalabilir. Hükümet politikalarının gerisinde kalmak enflasyona yol vermek demek ki bu da istenen bir durum olmasa gerek.

Bütün bunları değerlendirirken ülke olarak bizim işimize gelen ne kadar geç o kadar iyi. Bugünlerde Merkez’in aldığı önlemler ve küresel piyasalardaki bekleyiş ile tatlı bir rehavet var. Aman fazla rehavete kapılmayalım, uyuyan dev Amerika her an uyanabilir aynı zamanda önümüzde bir referandum süreci var. Hükümet, ekonomi tarafında politika yapıcılar ve yatırımcının atik kararlar alması gereken bir dönemin işaretlerini alıyoruz.