Yetmez ama iyidir

25.03.2016 08:27

Nisan ayında görev süresi dolacak olan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın son kritik toplantısından, faiz koridorunun üst bandında çeyrek puanlık indirim kararı çıktı. Bu adımın faizlerde sadeleşme yönünde ilk hamle olduğu ifade ediliyor. Bankaların kredi faizlerini ufak da olsa düşürmesi bekleniyor

Merkez Bankası gecelik faizi yüzde 10.75’ten yüzde 10.50’ye indirildi.
-  Bir hafta vadeli faiz oranı yüzde 7.50 olarak sabit tutuldu.
-  Bankalar arası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan borç verme faiz oranında da 0.25 puan indirim var. Yüzde 12.25’ten yüzde 12.00’ye indirildi.

TEK FAİZ YÜRÜYÜŞÜ...

Merkez Bankası, bankaların bankasıdır. İhtiyaç halinde ek kaynak sağlar. Ama bu krediler bankaların toplam kaynaklarının küçük bölümünü oluşturur. TCMB Bankası bankalara borç verirken (geç saatlerdeki kredileme faizi hariç) 2 farklı faizle borç veriyor:
-  Politika faizi % 7.50  (değişmedi) ve gecelik borç faizi % 11.75 (0.25 puan indirildi).
-  Merkez Bankası’nın bankaları toplam fonlaması 3 ay önceye kadar 80 milyar TL iken, 100 milyarı aştı.
-  Merkez, bankaları fonlarken biraz alttan biraz üstten ortalama bir faiz maliyeti çıkarıyor.
-  Açık anlatımla, TCMB’nin illa da politika faizini ve gecelik borçlanma faizini değiştirmesine ihtiyaç yok. TCMB, “biraz ondan, biraz bundan” istediğini ayarlıyor.
-  TCMB borç verirken faizi % 7.50 ile % 10.75 arasında oynama imkânına sahipti. Bundan sonra % 7.50 ile % 10.50 arasında oynayacak.
-  Piyasa oyuncuları, TCMB’ye faizi istediği gibi ayarlama imkânı tanıyan bu uygulamanın “basitleştirilmesini” istiyorlar. İstenilen, koridorun daraltılıp, sonunda tek politika faizi uygulamasına geçilmesi.
-  Ortalama faize fonlama maliyeti deniliyor. Fonlama maliyeti üç gün önce % 8.98 idi. Dün % 8.91 dolayında idi.

FAİZLER ÇOK ÖNEMLİ

-  2016 Ocak ayı sonu itibarıyla bankalarımızın toplam kaynakları 2.1 trilyon TL.
-  Toplam kredileri ise kullandırdıkları 1.5 trilyon TL.
-  Bankalar ekonomiye 1.5 trilyon TL kredi akıtırken, Hazine’ye 300 milyar TL finansman kolaylığı sağlıyor. Karşılık olarak TCMB’de 270 milyar TL tutuyorlar.
-  Bankaların toplam kredileri, topladıkları mevduatın 260 milyar TL üzerinde. Bankalar daha fazla kredi verebilmek için TCMB’den, iç ve dış para piyasalarından borç olarak para topluyorlar.
-  Bankalar kredi kullanırken, kaynaklarının maliyetine göre kredi faizi belirlerler. Bankaların mevduattan, iç ve dış para piyasalarından topladıkları kaynakların maliyeti (faizi ve diğer ekleri) farklıdır. TCMB’den kullandıkları kaynağın maliyeti tek başına, bankaların kaynak maliyetini belirleyemez. Veya az etkiler. Çünkü TCMB kaynağı toplam kaynağın yaklaşık % 5’i büyüklüğündedir. 

PEKİ BU İNDİRİM KİMİ NASIL ETKİLEYECEK?
-  Dünkü çeyrek puanlık hareketin değişik kesimlerde etkileri olacak...
1) Öncelikle faiz sistemi bütünü ile yeniden yapılandırılacak beklentisi doğdu. Daha sonra da yabancı ve yerli piyasacılarda faizlerin gerilemeye başlayacağı beklentisini ortaya çıkacak.
2) TCMB, bankalara 100.8 milyar TL borç verirken;
-  56 milyar TL’lik kısmını % 7.50 piyasa faiziyle,
-  45 milyar TL’lik kısmını % 10.75 gecelik borçlanma faiziyle verdi.
Gecelik borçlanma faizinin indirilmesi, bankaların kaynak maliyetini sembolik ölçüde de olsa azaltacak.
Bankalar kredi faizlerini belirlerken, ihtiyaç duyduklarında ödeyecekleri en yüksek faiz oranı olan gecelik borçlanma faizi %10.75’i dikkate alıyorlardı. Sembolik de olsa gerileme, kredi faizlerinde ufak indirimlere yol açabilir.
3) Yabancılar kur artışına neden olmayacak bir politika ve uygulamayla faizlerin düşürülebileceğine ikna edilebilirse özellikle 10 yıl vadeli Türk tahviline ilgi artabilir. Çünkü faizlerin düşme eğilimine girmesi, yabancıların yüksel faizli tahvile ilgisini artırıyor. Tahvil faizinde her 1 puanlık faiz düşüşü yabancıların anapara üzerinden % 6 kazanç sağlamalarına imkân veriyor. Tahvillerde faiz % 10’larda. 10 yıllık Türkiye tahvilinin yaklaşık % 21’i yabancıların portföyünde.
Faiz indiriminin ekonomiye yarar getirebilmesi için yabancı sermaye girişinin devam etmesi, döviz fiyatlarında istikrarın bozulmaması, enflasyonun yükselmemesi gerekir. Faiz indirimini bekleyenler “Yetmez ama... iyidir” diyecekler.