Zaman kaybı riski artırır

09.06.2015 08:51
Yavaşlayan bir ekonomiyle seçim dönemi başladı. Seçim döneminde ekonomi sahipsiz kaldı.
Seçim sonucu ortaya çıkan tablo partiler arası işbirliği zorunluluğunu ortaya koyuyor. İşbirliğinin gecikmesi sonucu ekonominin uzun süre sahipsiz kalması, durgunluğun derinleşmesine yol açar.
Uzlaşma olmaz, hükümet uzun düre kurulamaz, erken seçim kararı çıkarsa, bundan ülke zarar görür. Bu ülkede yaşayan herkes zarar görür.
Seçim sonu halkın bekleyişleri var.
 Seçim öncesi her parti halka vaatlerde bulundu. Özellikle emekli, işçi ve çiftçiler için gelir artırıcı sözler söylendi.  
 Yatırım, üretim ve ihracat yapanlar, seçim sonunda belli sorunların çözülmesini bekliyordu.
Mevcut oy dağılımına dayalı olarak kurulacak koalisyon hükümetlerinin bu bekleyişleri cevaplaması imkânsız.

Acil sorunlar
Bekleyişlerin cevaplandırılması ertelenebilir. Ama çözümü ertelenemeyecek sorunlar var.
 Cari açığı kapatacak ölçüde döviz girişinin aksamaması gerekiyor.
 Uzun süredir gerileme eğilimine giren ihracatın artırılması için tedbirlerin alınması gerekiyor.
2015 yılının kaybedilmiş bir yıl olmaması üretim artışına bağlı.
 Seçim öncesi gelir yetersizliğine dayalı olarak daralan talep, ekonomide yavaşlamaya yol açtı. Bu yavaşlama seçim sonu kendiliğinden düzelemez. Alt gelir gruplarının gelirlerinde bir düzeltme yapılmadan piyasada canlanma gerçekleşemez.
 Ekonominin temelinde insan var. İnsanlar yarınları konusunda değerleme yaparak eyleme geçerler.
Yarını belirsiz olan tüketim, yatırım, üretim yapmaz. İstihdamı artırmaz. İşte bu nedenle geçiş döneminin kısa olması çok çok önemlidir.

Fiyatlama arayışı
Seçimin ertesi günü piyasaların seçim sonuçlarına tepkisi kalıcı olamaz. Ama gene de önemlidir.
 Seçim sonu ilk gün döviz fiyatının, faizin yükselmesi, borsanın önemli ölçüde gerilemesi piyasanın ilk tepkileridir. Riske karşı pozisyon alma arayışlarıdır.
 Zaman içinde döviz, faiz fiyatı ve borsa yeni şartlara uyum gösterecektir.
Seçim sonu ortaya çıkan tabloyu ve olumsuz gelişmeleri  “iktidar değişikliğine” bağlamak zordur.
 Cari açık ihracattaki duraklama, döviz ve faiz fiyatındaki tırmanış, borsanın oynaklığı, seçim sonunda “pat” diye ortaya çıkmadı. Uzun sürenin  birikimleri.
 Seçim öncesi ekonomik tablo seçmenlerin beğenisine sahip olsaydı, seçmenler reylerini iktidar değişikliğine yol açacak şekilde kullanmazlardı.
 Bu seçimde seçmen, “otoriter bir yönetimde istikrar” ile “demokratik bir yönetimde istikrar” arasında tercihini ortaya koydu.
Önemli olan “sağduyu”dur. Sağduyu ise, seçilenlerin ülkenin uzun süre hükümetsiz kalamayacağını görmelerini ve kısa sürede hükümet kurmalarını zorunlu kılıyor.