DenizBank Özel Bankacılık ( http://www.denizozel.com/ ) Tarafından
Hazırlanan Haftalık Bülten:
"Geride bıraktığımız hafta içerisinde küresel piyasalarda yön
arayışını belirleyen temel unsur “politik risk” kavramı olurken, bahse
konu kavramın merkezinde ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve
Brezilya yer aldı.
Fransa’da gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından
Emmanuel Macron’un göreve gelmesi ile birlikte fiyatlamalarda
oluşmasını beklediğimiz iyimserliğin gecikmeli etkileri takip
edilirken, euro lehine fiyatlama oluşumunun da ikinci bir faza geçerek
“ABD kaynaklı riskler” altında fiyatlamaya maruz kaldığını gördük.
Parite işlemlerindeki yükseliş beklentimiz geçtiğimiz haftanın
ortasına dek Avrupa merkezli oluşumdan kaynaklanırken, geride kalan
seanslarda ise ABD’den küresel piyasalara transfer edilen risk kavramı
ile yeniden şekillendi. Avrupa’da risklerin en azından Eylül ayında
gerçekleştirilecek olan Almanya seçimlerine dek azalışa geçmiş
olmasına dayanan yatırım fikri, CFTC verilerinde uzun bir aradan sonra
oluşan euro lehine pozisyonlanma ile de teyit edilirken, ABD Başkanı
Trump kaynaklı politik risk içeren haber akışının fiyatlamaları ayrı
bir noktaya taşımakta etkili olduğunu söylemek gerekiyor. Seçim
kampanyasından bu yana Rusya ile olan yakın ilişkileri sorgulama
altında olan başkanın, FBI eski direktörü Comney’den görevden alınan
danışmanı Flynn’e yönelik soruşturmayı kapatması talebinde bulunduğuna
dair haberlerin ABD medyasına servis edilmesinin ardından, küresel
işlemlerde gelişmiş ülke para birimlerine karşı ABD doları
zayıflarken, gelişmekte olan ülke üyelerine karşı ise değerlenme
gösterdi. Söz konusu değerlenme, riskli varlıkların portföylerdeki
yeniden ağırlık gözden geçirmesinden kaynaklandı.
ABD merkezli haber akışı sırasında gelişmekte olan ülke varlıkları
grubu içerisinde Türk lirası cinsinden değerlenenlerin yakın geçmişe
kıyasla negatif ayrışma göstermemesi durumunu önemsiyoruz. Söz konusu
resmin oluşmasında, 12 Ocak tarihinden bu yana TCMB’nin uygulamaya
koyduğu sıkı para politikası uygulamasının yarattığı yüksek faiz
seviyesinin sağladığı korumayı ve iç politikadan kaynaklı yoğun
gündemimizi 16 Nisan referandumu ile birlikte büyük çoğunlukta geride
bırakmamıza bağlıyoruz. ABD merkezli haber akışı, yakın vadede tam
olarak ortadan kalkmaktan ziyade, kısa aralıklarla yeniden gündeme
gelebilir. Bu düşüncemizi 2018 yılında gerçekleştirilecek olan
seçimler öncesinde Demokrat Parti’nin Cumhuriyetçiler üzerinde kurmak
isteyeceği baskıya ve hali hazırda devam eden soruşturmalara
bağlıyoruz. Bu nedenle Mart ayı FOMC toplantısı öncesinde
paylaştığımız “Fed’in hızlı ve önden davranması halinde Haziran ayı
toplantısında adım atılarak yıl sonunun beklenmesi veya bekle-gör
modunun öne çıkabileceği” beklentimizi tekrar belirtmek isteriz. Zira
hafta içerisinde gözlenen tahvil faizleri ve enflasyon beklentilerinin
düşüş göstermesi durumu da düşüncemize yardımcı olabilir. Brezilya
konusu ise özellikle Perşembe günü içerisinde yoğun bir şekilde piyasa
işlemcileri tarafından yakından işlendi. Daha önce “car wash” olarak
bilinen soruşturma kapsamında devlet başkanının görevini terk etmek
durumunda kaldığı ülkede, Temer, görevi devralırken, hali hazırda
görevde bulunan kabinenin üçte biri soruşturma altında bulunmakta.
Son olarak devlet başkanı Temer’in de isminin ses kaydı ile rüşvet
skandalına karışması haberlerinin yerel medyada yer alması ve
muhalefetin istifa talebinde bulunmasına paralel real ve real
cinsinden değerlenen varlıklarda sert kayıplar gözlendi. Yüksek
Mahkeme tarafından Temer’e yönelik soruşturma talebi kabul edilirken,
başkan ise görevden ayrılmayacağını duyurdu. Brezilya konusunun da
tıpkı ABD örneğinde oldu üzere yakın vadede sonlanması beklentisi
içerisinde değiliz.
Yoğun gündemin devamında yeni hafta içerisinde yeni haber akışı
açısından zayıf bir takvim söz konusu olsa da OPEC kararı petrol
fiyatları kaynaklı risk algısında değişime ve her iki yönde
hareketliliğe neden olabilir. ABD tahvil faizlerindeki yükselişin,
bilhassa da 10 yıl vadeli kıymette yüzde 2.17 bölgesinden gelen
tepkinin devam etmesi halinde küresel işlemlerde ABD dolarının
zayıflamaya devam ettiğini ve riskli varlıklara avantaj tanıdığını
görebiliriz. Kur işlemlerinde 3.57-3.64 bandında yoğunlaşmanın devamı
beklentisi içerisindeyiz. Paritede ise euro lehine pozisyonlanmanın
1.1150 üzerinde pahalı olmaya başladığını düşünmekle birlikte devam
ettiğini görebiliriz."

http://www.denizbank.com/daily-newsletter/13621/download.aspx

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir...

*******

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey