Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, dünya ekonomisinin bir resesyonla karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, G20 Liderler Zirvesi kapsamında, T20 tarafından düzenlenen "Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Gündeminin Uygulanması: Uluslararası Politika Meseleleri" konulu panelde, G20 ülkelerinin dünya nüfusunun üçte ikisini ve global ekonominin yüzde 85'ini oluşturduğunu söyledi.
Büyüme için iki yol olduğunu belirten Yılmaz, "Biri her şeye rağmen büyüme. Gelir dağılımının kötüleştiği, çevresel bozulmanın olduğu bir büyüme. Bu kaliteli bir büyüme değil. Bir başka yol daha var. Bu daha fazla sosyal yardımla, toplum refahını arttırarak, daha adil bir gelir dağılımı sağlayarak ve çevresel gelişmeyi sağlayarak da olabilir. Ulusal ve uluslararası düzeyde önemli değişiklikler yapmalıyız ve bu değişiklikler büyümeyi yavaşlatmayacak, büyümenin kalitesini arttıracaktır" şeklinde konuştu.
Bu çerçevede ilerleme sağlanmazsa birçok çevresel ve sosyal sorunla karşılaşılacağını dile getiren Yılmaz, daha hızlı ve kapsayıcı bir büyüme çağrısında bulundu.
G20 dönem başkanlığının düşük gelirli ülkeleri bir öncelik olarak aldığını anımsatan Yılmaz, "G20 Türkiye başkanlığı olarak, büyüme ve finansal piyasalarda istikrar konularının önemini vurguladığımız gündemimizle başarılı bir dönem geçirdik" ifadesini kullandı.
Paris'teki terör saldırılarına değinen Yılmaz, terörün bir hastalığa benzediğini ve uluslararası bir sorun olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Biz de Ankara'da benzer bir olay yaşadık. Türkiye olarak onları çok iyi anlıyoruz. bu olay terörizme karşı savaşta birleşmemiz gerektiğini gösterdi. Teröristlerin bizi bölmesini de engellemeliyiz. Bu saldırı bütün hepimize, insanlığa karşı yapılmıştır" dedi.
Arjantin Dışişleri Bakanı Hector Timerman ise kalkınma konusunun dünyanın pek çok bölgesinden ve değişik ırklardan insanları ilgilendiren bir konu olduğuna dikkati çekti.
Kalkınmanın çoğunlukla ekonomik yönüyle ele alındığına ve sosyal yönünün ihmal edildiğini belirten Timerman, BM ile birlikte G20'nin de sürdürülebilir büyüme ve kalkınma gündemine yer vermesinin önemli olduğuna işaret etti.
Finansal konularda verilen kararların farklı ülkelerde ve bölgelerde pek çok insanın hayatını etkilediğini hatırlatan Timerman, ekonomik sorunların, siyasi ve sosyal yönlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizdi. Timerman, BM'nin bu konuda oynaması gereken önemli bir rolü olduğunu söyledi.
'TİCARİ BÜYÜME EKONOMİK BÜYÜMENİN İKİ KATI OLMALI'
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria ise dünya ekonomisinin bir resesyonla karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Dünyada ticaretin yüzde 2 ile büyüdüğünü ve bunun yüzde 2,9 olan toplam büyümeden düşük olduğunu anlatan Gurria, "Son 50 yılda ticari büyüme sadece 5 kez dünya gayri safi yurtiçi hasılasının altında kaldı. Bu beş dönemin hepsinin ardından da dünya ekonomisi resesyon dönemine girdi. Şu anda çok belirgin uyarılarla karşı karşıyayız. Hep birlikte üretimi arttırmak için harekete geçmeliyiz. Ticari büyüme dünya ekonomik büyümesinin iki katı olmalı" ifadelerini kullandı.
Üretim olmadan büyümenin gerçekleşemeyeceğini, üretim için ise inovasyon, yatırım ve işgücünün de çok önemli olduğunu belirten Gurria, "Ticaret büyümesi yavaş, yatırım artışı yavaş, finansman büyümesi vasatın altında. Bunun yanında gelişen ülke ekonomilerinin büyümesi de yavaşladı. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde vasat bir resimle karşı karşıya kalıyoruz ve bu da sürpriz değil" değerlendirmesinde bulundu.
Gurria, bu vasat büyümenin önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde de etkisini göstereceği tahmininde bulunarak, "Yatırımda yüzde 7 yerine yüzde 3,3'lük bir büyüme görüyoruz. Gerekli büyümenin gerçekleşmesi için özellikle altyapı yatırımlarının arttırılması gerekli" şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler'in G20 Şerpası Shamshad Akhtar ise sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi ve uygulanması konusunda G20'nin önemli rol oynadığını belirtti. G20'nin sürdürülebilir kalkınma konusundaki rolünü giderek artırdığını söyleyen Akhtar, son dönemde gündemini sürdürülebilir kalkınma gündemi ile eşzamanlı hale getirdiğini belirtti.
G20'nin hedefleri ile BM'nin 2030 kalkınma hedefleri arasında uyum olduğuna işaret eden Akhtar, G20 büyüme stratejisinde sürdürülebilir büyüme ve kalkınma hedeflerinin de yer aldığını aktardı.
