Fitch: Türk bankacılık sistemi istikrarını korudu
02.05.2018 11:31Son güncelleme : 02.05.2018 16:02
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Finansal Kuruluşlar Direktörü Lindsey Liddell, “Türk bankaları faaliyet ortamına ilişkin baskılara rağmen dış finansman piyasalarına erişimini sürdürmeye devam ediyor. ”dedi.
AA
AA muhabirinin Türk
bankacılık sektörüne ilişkin sorularını yanıtlayan uluslararası
kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Finansal Kuruluşlar Direktörü Lindsey Liddell, “Bu zamana kadar Türkiye’nin
bankacılık sistemi,
Kredi Garanti Fonu teşvikinin azalması nedeniyle (önceye kıyasla) daha yavaş
kredi büyümesine rağmen istikrarını korudu.” ifadesini kullandı.
Bankacılık sisteminin geleceğine ilişkin öngörülerde de bulunan Liddell, “İleride dikkate değer hükümet teşviklerinin olmaması durumunda, sektörün karlılığının 2018’de, daha ılımlı iç
sermaye üretimi kapasitesinin sonucunda normalleşmesini bekliyoruz. Bunun bankaların daha ılımlı büyüme hedeflerine sahip olması nedeniyle sektörün büyümesini finanse etmek için büyük ölçüde yeterli olmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin
bankacılık sektörünün
sermaye yeterlilik seviyesini de değerlendiren Liddell, “Sektörün toplam
sermaye yeterliliği, güçlü gelirlerin desteği ile 2017 yılının sonunda yüzde 16,9 seviyesine yükseldi. Bu büyük oranda
Kredi Garanti Fonu’nun desteğinin yansıması, denetim önlemleri yoluyla sermaye rahatlaması ve Tier 2 düzenlemeleri yoluyla gerçekleşti.” şeklinde konuştu.
"TÜRK BANKALARI DIŞ FİNANSMAN PİYASALARINA ERİŞİMİNİ SÜRDÜRÜYOR "
Liddell, Türk bankalarının dış finansman erişiminin devam ettiğini vurgulayarak, “Kısa vadeli döviz cinsinden toptan finansman yükümlülüklerinin sonucunda yeniden finansman riskleri yüksek seviyede. Bununla birlikte Türk bankaları faaliyet ortamına ilişkin baskılara rağmen dış finansman piyasalarına erişimini sürdürmeye devam ediyor. Sektörün döviz likiditesi bir yıl içerisinde vadesi yaklaşan toptan döviz finansmanını kapsamak için yeterli seviyede.” dedi.
İlerleyen döneme ilişkin olası riskleri sıralayan Liddell, “Bankaların döviz likiditesi, uzun süreli
piyasa erişiminin kesilmesi halinde baskı altına girebilir. Buna rağmen eğer ekonomik büyüme gücünü korur ve bankalar varlık kalitesi ve finansman erişim şoklarıyla karşı karşıya kalmaz ise, bir yandan bankalar bilançolarını ve iş hacimlerini geliştirirken, sektörün öz sermaye karlılık oranının da orta vadede yüzde 10-15 seviyesinde olmaya devam etmesini bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Liddell, şunları kaydetti:
“Türkiye’de
bankacılık sektörünün performansı zorlu faaliyet ortamına rağmen son üç yılda düzenli bir şekilde artan ortalama varlık getirisiyle istikrarını korudu. Öz
sermaye karlılık oranı 2017 yılında yüzde 15’e yükseldi. 2018 yılında performansın 2017 yılındakinin biraz daha altında olmasını bekliyoruz. Fakat oynak faaliyet ortamı, ödemesi yaklaşan
kredi borçları, yüksek finansman maliyetleri nedeniyle daha dikkate değer riskler devam ediyor. Sektörde Türk lirasındaki değer kaybı göz önüne alındığında yüksek döviz borçlanması, artan maliyetler nedeniyle varlık kalitesine, performansa ve sermayelendirmeye ilişkin riskler devam ediyor. Yüksek finansman maliyetlerinin sonucunda kar marjları baskı altına girebilir.”