`1 milyar doları gözüm kapalı verirdim`

Kemal Kılıçdaroğlu TOBB Genel Kurulu'nda konuştu. Başbakan Davutoğlu kendi konuşmasının ardından  miting programı nedeniyle Genel Kurul'dan ayrıldı.

İşte CHP Genel Başkanı'nın konuşmasından satırbaşları:

-Sayın Başbakan 'şunu yaptık bunu yaptık siz ne diyorsunuz' diye soruyor. Keşke kalsaydı da dinleseydi. Ama sözüm söz. Beyannamemizi sayın Başbakan'a göndereceğiz.
-Irak ve Suriye politikalarının maliyeti 16 milyar 750 milyon dolar.
-Makul şüphe gibi dünyada bir uygulama yok. 'Efendim bu işadamlarına uygulanmaz' deniyor. Yasada yazmıyorki böyle bir şey. Demokrasilerde bu yoktur.
-Can ve mal güvenliğinin olmadığı yere yabancı yatırımcı gelmez.
-Yasadışı medya havuzu oluşturulmasını önleyeceğiz. Hem demokrasi diyorsunuz hem bazı gazetecileri genel kurul salonuna almıyorsunuz.-
'Konuşursam kapıma müfettiş dayanır' diye bir sistem olamaz.
-Ben size yeni bir demokrasi tanımı yapacağım. Demokrasi devletin kurumlarına sıcak siyasetin müdahale etmemesidir.
-Mesela sıcak siyaset Merkez Bankası'na müdahale etmemeli. Elbette enflasyonu düşürmek için hedef koyacak ancak araçlarına müdahale etmemeli. Ediyorsa demokrasi yoktur.
-Ben vatandaş olarak beni yargılayan hakimin siyasal kimliğini bilmek zorunda mıyım? Yargıyı kim bu hale getirdi?
-Kişibaşı geliri yüksek ülkelere bakın. Hep birinci sınıf demokrasiler. Bizde ise hibrid demokrasi var.

'ARAP HALKLARININ ÖRNEK ALDIĞI BİR TÜRKİYE YARATMAK İSTİYORUZ'

-CHP iktidarında 'Avrupa Birliği yeni fasıl açar mı' diye beklemeyeceğiz. 1. sınıf demokrasi ne gerektiriyorsa onu yapacağız.
-Arap halkalarının örnek aldığı bir Türkiye yaratmak istiyoruz.
-Orta gelir ve teknoloji tuzağına yakalandık.
-2011 kişi başı gelir 10 bin 444, şu anda 10 bin 44.
-Bu orta gelir tuzağını aşmak zorundayız. Orta teknoloji tuzağını aşmazsak orta gelir tuzağını da aşamayız.-12 Eylül darbe hukukunu değiştirmeliyiz. En başta da seçim barajını. Tabii ki yeni bir anayasa hazırlayacağız.
-Anayasada basın hürdür yazıyor. Türkiye'de basın hürdür diyenler lütfen el kaldırsın....Evet hiç el kalkmadı.
-Türkiye ürettiği zaman güçlü olur tükettiği zaman değil. Türkiye'nin uluslararası alanda sözü üretirse geçer tüketirse değil.
-Katma değeri yüksek ürün üreteceğiz. Elinizdeki cep telefonları gibi. Katma değeri yüksek ürün üniversitelerin üretmesiyle olur.

'ÇİP ÜRETECEĞİM 1 MİLYAR DOLAR LAZIM'

-Bir işadamı çıktı 'çip üreteceğim 1 milyar dolara ihtiyacım var' dedi. Ben başbakan olsaydım 1 milyar doları gözüm kapalı verirdim.
-Biz taşvikleri AVM'lere verdik. Bütün tasarruflarımızı binalara yatırdık. Sanayici de 'riske girmeyip' diyip binaya girdi. 
-KOBİ'lerimize ödediği vergi kadar faizsiz kredi vereceğiz.
-Sayın Başbakan, bizim projelerimizle ilgili bir endişen varsa televizyonda karşılıklı tartışalım. Proje konusunda kendimize güveniyoruz.
-13 yıldır işsizlik sorununu çözememişsiniz, 'Efendim bilmem kaçıncı yılda yüzde 5 olacak' diyorsunuz.
-Buna vicdansız büyüme diyoruz. 2001'de nüfusun en zengin yüzde 1'i toplam servetin yüzde 392una sahipti. Bugün yüzde 1 yüzde 54.3'e sahip. Bu para KOBİ'lere mi gitti. Hayır. Bu yüzden vicdansız büyüme diyoruz.

'1500 LİRALIK ASGARİ ÜCRET İŞVERENE YÜK OLMAYACAK'

-Gelir İdaresi Başkanlığı yeniden yapılanacak. Gelir İdaresi Başkanı'nın elinde siyaset sopası olmayacak.
-Türkiye'nin coğrafi konumu olağanüstü avantajlı. 3.5 saat yolculukla milyarlarca nüfusa ulaşabiliyoruz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü işlerse Türkiye'ye her yıl 45-50 milyar dolar yabancı yatırımı gelir.
-Siyasetçi cebini değil halkını, işadamını, çiftçiyi emekliyi düşünmeli.
-Asgari ücret 1500 lira olacak ve asgari ücretten gelir vergisi alınmayacak. Asgari ücretin işverenlere yük olmaması için her türlü önlemi alacağız.