Geri Dön
Uzmanpara Paranın şekli değişti ama 'gücü' değişmedi

Paranın şekli değişti ama 'gücü' değişmedi

İnsanlığın 11 bin yıldır kullandığı para, zaman içinde şeklinden malzemesine kadar büyük değişime uğradı. Deniz kabukları, boncuklar ve bazı değerli madenlerin kullanıldığı dönemleri gören para, bugün cüzdanlarda ve ceplerde, madeni bozukluklar ve banknotlarla yerini alıyor.

Paranın şekli değişti ama 'gücü' değişmedi

Türkiye'de Cumhuriyet döneminin ilk kağıt parası, 5 Aralık 1927'de tedavüle çıkarıldı.

Haberin Devamı

AA muhabiri, bu günün yıl dönümü dolayısıyla tarihte ve Türkiye'de paranın serüvenini derledi.

Binlerce yıldır paranın şekli, malzemesi ve etkisi değişse de "gücü" değişmedi. 11 bin yıllık geçmişi olan para, kimi zaman deniz kabuklarından ve boncuklardan ama çoğunlukla değerli madenlerden yapıldı.

Araştırmacı-yazar Dursun Ali Yaz, tam anlamıyla madeni para olmasa da sikke benzeri en erken objelerin, Gaziantep'in İslahiye ilçesine bağlı Zincirli yöresinde bulunduğunu söyledi.

Milattan önce 8'inci yüzyılda basılmış disk şeklindeki bu paraların, sikke düşüncesinin öncü uygulamaları olduğunu belirten Yaz, para denildiğinde ilk olarak neden Lidyalılar'ın akla geldiğini şöyle açıkladı:

"Çünkü külçe veya çubuk halindeki tartı paraları küçük ebatlara bölerek hem ağırlığını hem de ayarını onaylayıp, devlet garantili ilk standart parayı onlar üretti. Yaptıkları müthiş bir inovasyondu. O günden bu yana devletin egemenliğini ispatlayan karinelerden biri de para oldu. Sikkelerin ölçü ve ayarına devlet garantisi verilince, keçiboynuzu çekirdeği veya mihenk taşına ihtiyaç kalmadı. Paranın dördüncü formu olan madeni para, öylesine mantıklı bir buluştu ki aradan geçen 2 bin 500 yıla rağmen Butan, Laos ve Beyaz Rusya haricindeki hiçbir ülke bu icattan vazgeçemedi."

Haberin Devamı

Çinliler kağıt paraya "uçan para" diyordu

Uygarlık tarihindeki ilk kağıt parayı basan Çin'deki Tang Hanedanlığı'nın (618-907) bu paraların üzerine sayı, mühür ve devletin taahhüdünü eklediği bilgisini veren Yaz, "yuvarlak şey" anlamına da gelen yuan isimli madeni paraya alışkın Çinlilerin, kağıt paraları kolayca benimsemediğini ve onu "uçan para" diyerek küçümsediğini anlattı.

Yaz, bilinen en eski kağıt paranın 15'inci yüzyıldaki Ming Hanedanlığı döneminden kaldığını belirterek, dut ağacının güçlü liflerinden üretilmiş bu banknotu sergileyen British Museum'un, elindeki tarihi esere bir saygı ifadesi olarak 1920'lerde Londra'da küçük bir bahçeye dut ağaçları diktiğini dile getirdi.

Tahta kalıpla basılan bu paraların boyutunun bugünün banknotlarından büyük olduğunu ifade eden Yaz, "Banknot 600 yıllık olmasına rağmen kadifemsi yumuşaklığını ve gri rengini muhafaza ediyor." diye konuştu.

Haberin Devamı

Yaz, zamanla Ming Hanedanlığı fazladan para basmanın cazibesine kapılınca paranın değerinin oldukça düştüğünü ve 1425 yılında uygulamaya son verildiğini belirterek, dünyanın ilk kağıt parasını basan Çinlilerin, karşılıksız para basmanın zenginlik getirmediğini de acı şekilde tecrübe eden ilk devlet olduğunu bildirdi.

Kağıt paralardan korkan Fransızlar, kağıt fabrikalarını yaktı

Çin'den uçarak Avrupa'ya gelen kağıt paraların, önlerindeki siyasi ve bilimsel engelleri aştığını vurgulayan Yaz, İtalya'da başlayan kağıt para denemelerinin Hollanda, Almanya, Rusya, İsveç ve İngiltere'ye sıçradığını ancak hepsinin başarısız olduğunu söyledi. Yaz, ABD'nin banknot denemelerinin de hüsranla sonuçlandığını ifade etti.

Özellikle Fransız halkının "kağıt para alerjisi"nin ileri düzeye çıktığı bilgisini veren Yaz, "Fransızlar, para basılacak korkusuyla kağıt fabrikalarını yakıyorlardı. Binlerce yıldır kullandıkları metal paralardan vazgeçmek mantıklı gelmiyordu." diye konuştu.

Haberin Devamı

Osmanlı'da ilk kağıt para

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, ilk Osmanlı banknotları, Abdülmecit tarafından 1840 yılında "Para Yerine Geçen Kağıt", yani faiz getirili borç senedi veya hazine bonosu niteliğinde çıkarıldı.

Bu paralar matbaa baskısı şeklinde değil, elle yapılmış ve her birine de resmi mühür basılmıştı. Bunların, zaman içinde taklidinin kolayca yapılması ve kağıt paraya güvenin azalması nedeniyle 1842 yılından itibaren matbaada bastırılmasına başlanarak el yapımı olanlarla değişimi sağlandı.

Osmanlı yönetimi, 1915 yılından itibaren altın ve Alman hazine bonolarını karşılık göstererek 4 yıl boyunca 7 tertipte toplam 160 milyon liranın üzerinde banknot çıkardı. Bu banknotlar "evrak-ı nakdiye" adıyla Türkiye Cumhuriyeti'ne intikal etti.

Türk lirasının 93 yıllık serüveni

Türkiye'de 4 Aralık 1927'ye kadar Osmanlı kağıt paraları kullanıldı. İngiltere'de Thomas De La Rue tarafından basılan banknotlar ise 5 Aralık günü tedavüle sunuldu.

Haberin Devamı

Banknotlar, 1 Kasım 1928 Harf Devrimi'nden önce bastırıldığı için ana metinleri eski yazı Türkçe, kupür değerleri ise Fransızca'ydı. Banknotların üzerinde Hicri 1341, Miladi 1925 yazıyordu.

Henüz TCMB olmadığı için banknotların üzerinde dönemin Maliye Bakanı Mustafa Abdulhalik Renda'nın imzası bulunuyordu.

E1 Emisyon Grubu (1. Emisyon) banknotlardan toplam 7 kupür basıldı. Söz konusu 1-5-10-50-100-500 ve 1000 liraların değeri, nadirlikleri nedeniyle bugün 10 bin lira ile 1000 Cumhuriyet altını arasında değişiyor.

Çiftçi ve bozkurt figürlü banknotlar

Anadolu Antikacılar Birliği Başkan Yardımcısı Necati Doğan, Cumhuriyet tarihinin ilk banknotlarına ilişkin bilgi verirken, o dönem en küçük banknot olan 1 liranın üzerinde çift süren bir çiftçi, 5 ve 10 liranın üzerinde ise hilal içinde bir bozkurt bulunduğunu söyledi.

Doğan, bunu Türklüğün timsali olarak Atatürk'ün özellikle koydurduğunu bildirdi.

1-5 ve 10 liraların arka yüzlerinde Ankara resmedilmişti. 50 lirada ise ilk defa Atatürk'ün portresi yer aldı. Paranın arka yüzüne Karahisar Kalesi konuldu.

100 ve 500 liranın ön yüzünde de Atatürk portresi yer alırken, arka yüzünde sırasıyla Ankara'dan bir taş köprü ve Sivas Çifte Minareli Medrese vardı.

TCMB müzesinde tek eksik banknot "efsane 1000 lira"

"Efsane" olarak nitelendirilen 1000 liraların ön yüzünde Atatürk'ün hilal içinde portresi, arka yüzünde ise Sakarya Demir Yolu Hattı ve Geyve Boğazı yer alıyor.

1927'de piyasaya sürülen ve 1939'da tedavülden kaldırılan bu paradan 15 bin 374 adet basıldı ancak 23 tanesi TCMB'ye dönmedi.

30 yıllık araştırmaları sonucunda koleksiyoncuların elinde 6-7 tane bu 1000 liralık paraların olduğu tahmininde bulunan Doğan, "TCMB'nin müzesinde tek eksik para budur. Bu paranın alım gücü o dönemde neredeyse 1000 Cumhuriyet altınına eş değerdeydi." diye konuştu.

Türkiye'de ilk banknot 5 liraydı

E2 Emisyon Grubu'nda yer alan 5 Türk lirası, TCMB'nin tedavüle çıkardığı ilk banknot oldu.

E3 Emisyon Grubu banknotlar ise 1942-1947'de dolaşıma çıkarıldı.

E5 Emisyon Grubu'nda, Türkiye'de kurulan Banknot Matbaası tarafından basılan ilk banknot olan "III. Tertip 100 Türk lirası" 1958'de dolaşıma çıkarıldı. Halk arasında "Mor Binlik" olarak adlandırılan 1000 Türk liralık banknot da bu grubun içindeydi.

1979 yılından itibaren dolaşıma verilen 7. Emisyon Grubu banknotların tamamı TCMB Banknot Matbaası'nda basıldı.

Paradan 6 sıfır atılması tarihi adım oldu

1970'lerden itibaren Türkiye'de yaşanan kronik enflasyon Türk lirasının itibarını olumsuz etkiledi.

1 Ocak 2005'te Türk lirasından 6 sıfır atılması tarihi bir adım oldu. Dolaşıma çıkarılan E8 Emisyon Grubu banknotlarda para biriminin başına geçici olarak "Yeni" ibaresi eklendi. 50 ve 100 Yeni Türk lirası ilk defa basıldı.

E9 Emisyon Grubu banknotlarda ise 1 Ocak 2009'da Türk lirasından "Yeni" ibaresi kaldırıldı.

Koleksiyonerler için en değerlisi ortası delik yarım kuruş

Türk Nümismatik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Altan Günaydın, para koleksiyonerleri için bazı paraların öne çıktığını belirterek, "Cumhuriyet'in madeni paraları arasında en kıymetlisi 1948'de basılan pirinçten yapılmış, ortası delik yarım kuruştur. Nominal olarak en değersizdir fakat nadir bulunması nedeniyle koleksiyoncular arasında en değerli madeni paradır. Bugünkü piyasa değeri 20-25 bin lira arasında değişiyor." dedi.