İran`da ekonomik sorunlar endişe verici boyutlara ulaştı
02.07.2020 11:44Son güncelleme : 02.07.2020 15:27
İran`da yerel para biriminin değer kaybetmesi, ABD`nin yaptırımları ve yüksek enflasyon, geniş katılımlı protestoların tekrarlanması ihtimalini arttırırken, Tahran yönetimini ülkenin geleceğiyle ilgili endişeye sevk ediyor.
AA
Tahran yönetimi söz konusu durum karşısında olası toplumsal tepkilerin önüne geçmeye çalışıyor. Bu yönden, Merkez Bankası, birkaç gün önce, Tümen'in deÄŸerinin korunması ve ekonomik kalkınmaya destek olmak amacıyla, mevduat faiz oranını 2 puan arttırarak yüzde 12'ye çıkardı.
İranlı ekonomi uzmanları, Merkez Bankası'nın aldığı bu kararı AA muhabirine değerlendirdi.
Paris Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi ÖÄŸretim Üyesi CemÅŸid Esedi, "Merkez Bankası, neredeyse iflas etmek üzere olan devlet ÅŸirketlerinin nakit
para ihtiyacını gidermek için faizleri yükselterek borsaya ilgiyi arttırmaya çalışıyor." dedi.
İran ekonomisinin bütçe açığı etkisi altında olduÄŸunu dile getiren Esedi, "Hükümet yeni tip corona virüs (Kovid-19) öncesi yüzde 50 oranında bütçe açığı sorunuyla karşı karşıyaydı. Bu kriz ve ABD'nin yaptırımlarının artmasıyla bütçe açığının büyümesi bekleniyor." ifadelerini kullandı.
Devletin parasının bitmesinin ülkede iktisadi, sosyal ve siyasal durumu bütünüyle etkilediÄŸini belirten Esedi, "Korkunç senaryo, insanların 2017 ve 2019 da olduÄŸu gibi sokaÄŸa çıkmalarıdır. Asıl sorun paranın bitmesidir. Mevduat faiz oranlarının arttırılmasının nedeni devletin iflas durumudur." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
HALKIN SOKAÄA DÖKÜLMESİNİN NEDENLERİ
Bir diÄŸer İranlı ekonomi uzmanı Said Bülentnazar, İran'da likidite sorununun enflasyonu tetiklediÄŸini söyledi.
Bülentnazar, ÅŸöyle devam etti:
"Her ülkede enflasyonun sebeplerinden biri likidite sorunudur. Faizlerin artmasıyla insanlar, deÄŸerlendirmek için paralarını bankalara yatırıyorlar. Bu durum devletin likidite kontrolüyle mümkün olur. EÄŸer bir banka veya mali bir kurum, kaynaklarını doÄŸru belirlemez ve yatırımını doÄŸru yapamazsa ileride problemle karşılaÅŸması kesindir. Son yıllarda bazı resmi izni bulunmayan kurumlar, halkın paralarını doÄŸru kullanmayıp geri veremediler. Bu da halkın sokaklara dökülmesine yol açtı."
TÜMEN'İN DEÄER KAYBETMESİ
DiÄŸer taraftan geçen hafta, İran'ın Venezuela'ya benzin ihracatı sonrası ABD'nin bu ülkenin kaptanlarına yönelik yaptırımı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran aleyhine aldığı karar, Tümen'in yabancı para birimleri karşısında düÅŸüÅŸe geçmesine ve 1 doların 20 bin Tümen'e yükselmesine neden oldu.
Tümen'in
dolar karşısında tarihi gerilemesinde ABD-Irak arasındaki son görüÅŸmelerin de etkisinin olduÄŸu söylenebilir. İran'ın İslam İşbirliÄŸi TeÅŸkilatı'ındaki eski Temsilcisi Sabbah Zengene, DışiÅŸleri Bakanlığı Siyasi ve Uluslararası AraÅŸtırmalar Merkezi'ne ait "ipis.ir" internet sitesinde yayınlanan makalesinde, "GörüÅŸmenin konusu İran'ı yok etme olmalıdır. EÄŸer Irak, ABD'yle bu minvalde görüÅŸmezse ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır." ifadelerini kullandı.
Irak, İran'ın dolar temin ettiÄŸi ve Çin'den sonra ürünlerini en çok ihraç ettiÄŸi ülke konumunda.
İran Petrol Ürünleri İhracatçıları BirliÄŸi Sözcüsü Hamid Hüseyni, ocak ayında yaptığı açıklamada, "Irak'a son 10 ayda 8 milyar dolar ihracat yapıldı. İran'ın, Irak'a gaz ve petrol ihracat parası bu ülkenin merkez bankasının hesabına yatıyor. ABD'nin yaptırımları paranın çekilmesine mani. Bu nedenle Irak Merkez Bankası'nda 5 milyar dolar bloke edildi." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Petrol gelirinin düÅŸmesinin yanı sıra Kovid-19'un piyasaya olumsuz etkisi, Tümen'in deÄŸer kaybının nedenleri arasında yer alıyor.
İran CumhurbaÅŸkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri, son günlerde yaptığı bir açıklamasında, petrol gelirinin 100 milyar dolardan 8 milyar dolara gerilemesi ve Kovid-19'un piyasalara olumsuz etkisinin, iÅŸsizliÄŸi arttırdığını, ekonomik krizin derinleÅŸmesine ve enflasyonun yükselmesine neden olduÄŸunu söyledi.
Bu minvalde İranlı reformist siyasetçi Mustafa Taczade, ÅŸu ifadeleri kullandı:
"Asıl sorun 'SavaÅŸa ve Müzakereye Hayır' stratejisinde ekonomik yaptırımlar konusunu görmezden gelmektir. 'SavaÅŸa ve Müzakereye Hayır' stratejisi, İran halkına aşırı baskıların uygulanmasıyla sonuçlanan zarara yol açmıştır. Bunu eleÅŸtirmemek ve Velayeti Fakih karşıtı olarak tanımlamamak elde mi?"
Tahran Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi ÖÄŸretim Üyesi Dr. Abbas Ahundi ve Hüccetulislam Seyyid Musevi Hoiniha, ekonomik sıkıntılar nedeniyle toplumdaki genel rahatsızlık ve bunun özellikle iÅŸsizler ve alt sınıflarda ayaklanmaya dönüÅŸme ihtimaline karşı yöneticilerini uyardı.
Hasan Ruhani hükümetinin birinci döneminde UlaÅŸtırma ve Åehircilik Bakanı olarak kabinede yer alan Ahundi Telegram sayfasından, "Bölgenin siyasi coÄŸrafyası ve tarihi ele alındığında İran'ın 'ulusal güvenliÄŸini' tehdit eden etkenlerin en önünde, 'ekonomik zafiyet ve kamu hoÅŸnutsuzluÄŸu' geliyor." ifadelerini kullandı.
Bu güne kadar, ülkesiyle ilgili sorunların kaynağını ABD'nin baskılarında arayan, İmam Humeyni'ye BaÄŸlı ÖÄŸrenciler Komitesi BaÅŸkanı ve kapatılan Selam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hoiniha ise, İran Lideri Ali Hamaney'e hitaben yazdığı mektubunda, ülke sorunlarının kaynağının baÅŸta ekonomik sıkıntılara yol açanlar olmak üzere Tahran yönetiminin yanlış siyasi kararlarından kaynaklandığını savundu.