Dolar/TL için hedef 2.70 mi? 3.20 mi?

01.10.2015 18:11

Haftalardır kurda yeni zirve arayışlarının süregeldiğini görüyoruz. Ancak kafalar karışık. Dolar’ın TL’ye karşı hüküm sürdüğü bir aşikar. Belli başlı sebepleri yazımızda mercek altına alacağız fakat önümüzü görebilmek adına çeşitli spekülasyonların var olduğunu görmekteyiz. Önümüzdeki haftalarda ise, çok daha kritik bir sürece gireceğiz. Bu doğrultuda kurun yönü ne olacak herkes merak içinde. Bu doğrultuda bazı senaryoları kafamızda şekillendirip, kur için stratejileri ona göre almamız gerekiyor. O yüzden senaryoları tartışalım ve 2.70’e mi gideceğiz. Yoksa kurlarda yeni zirve arayışları devam edip 3.20’lere doğru yol mu alacağız bu konuyu biraz irdelemek lazım.

Kurda 2.70 seviyeleri için kafadalardaki senaryolar ?

Yazının sonunda kişisel fikrimi belirtmek isterdim ama 2.70’lere geri çekilebilmenin biraz hayalcilik olacağını söyleyebilirim. Gelebilme ihtimali her zaman vardır. Tabiki tarih tekerrürden ibarettir ancak ne makroekonomik gelişmelerde sağlam bir iyileşme görebiliyoruz. Ne de siyasi cephede pozitif bir hava. Demek ki, kurun bu seviyelere gelebilmesi için biraz toparlayıcı etkilerin görülmesi lazım. Makroekonomik gelişmelere değinelim biraz. Öncelikle enflasyon. Bundan önceki dönemde gıda bazlı enflasyonda yaşanan şişkinliğin yerini kur bazlı enflasyon aldı. Gıda fiyatlarında yaşanan önlenemez yükselişin etkisi enflasyon üzerinde derin yaralara imza atarken, el yakan fiyatların iç talepte azalma yaşanmasına neden olduğunu görüyorduk. Maliyet bazlı enflasyonda ise, düşen petrol fiyatlarının pozitif etkisinin yadsınamaz olduğunu söyleyebiliriz ancak Dolar’ın FED’in sıkılaştırma politikasına başlayacağı bekletisi ile önlenemez bir yükselişi olduğu görülüyor. Büyüme tarafında tüketimin etkisi yadsınımaz ama ilerleyen dönemlerde gıda tarafında tekrar fiyatların yükselebileceği düşünülüyor. Malum soğuk ve don olayları karşımıza çıkabilir. Diğer yandan işsizlik oranı 2000’ler öncesinde yüzde 7,5 – 8 dolayında olan işsizlik oranı, 2001 krizi sonrasında yükselerek yüzde 10’un üzerine yerleşmiş bulunuyor. Cari açığın hala yüksek olduğunu ve ilerleyen dönemlerde daha yüksek bir açığın karşımıza güçlü dolar’la beraber çıkabileceğini söyleyebiliriz. Üstelik TL tarafında yaşanan değer kaybına rağmen ihracatta daha da düşük bir boyuta geriledik. Bunda tabiki Avrupa ekonomisinde yaşanan sorunların da etkisi bulunuyor. Yüksek ihracatın Avrupa tarafına yapıldığını biliyoruz Bknz. Almanya. Diğer taraftan siyasi istikrarsızlık ve belirsizlik 7 Haziran sonrası devam ediyor. 1 Kasım seçimlerinin sonucunu kestiremiyoruz. E kimse kestiremiyorsa belirsizliğin süregeldiğini söylemek doğrudur. Küçük bir parantez de yakın zamanda yaşanan üzücü terör olaylarına ayırmamız lazım. Güvensizlik ve kırılganlık ortamı TL’yi negatif etkilediğini gördük. BİST’ten yabancı kaçısı, tahvil faizlerinin zirve yapışı dün gibi aklımızda. Bu ortam bozuldu mu ? Malesef hayır. Sadece biraz gölgede kaldı gibi. Neyse. E bu 2.70 hedefi nereden çıktı ? Açıkçası bu senaryoyu düşünen analistlerin ya da yatırımcıların biraz polyannacılık yaptığını söyleyebiliriz. Açıkçası onlarında belli başlı makroekonomik göstergelerde bir anda değişik öngördüklerini de düşünmüyorum. Ancak 2.70’e gelebilmek için ya FED faiz artırımını öteleyecek. 1 Kasım’da siyasi belirsizlik bir anda ortada kalkacak. Ya da okkalı bir faiz artırımı ile TCMB duruma el atacak. Hepsinin bir anda olma ihtimali söz konusu olabilir ancak düşük olduğunu görmemiz gerekiyor.

Peki 3.20 için neler söyleyebilir ?

Aslında fazla söz gerek yok. Yukarıda bahsettiğimiz senaryoyu göz önünde bulundurduğumuzda kurun geri çekilmesinden çok, yukarı gidebilme ihtimalinin daha yüksek olduğunu söylemek biraz daha gerçekçi görünüyor. Teknik olarak da biraz sonra bahsedeğiz ancak. Gene de temel analizi de elden bırakmamak önemlidir.

TCMB’nin faiz serüveni

Seçim öncesi faizlerin yüksek bulunduğu ortamda faiz indirimi baskılarına maruz kalan MB, seçim sonrası faiz artırımı sürecine girmeye çalışıyor. Kurun yukarı gidişinin önlemez görünümüne müdahale için bazı sözlü yönlendirmelerde bu işin MB başkanlarının olmazsa olmazı. Ancak kur 3.0750’lere gittiği halde merkez neden faiz artırımına gitmedi. Aslında gitti. MB ne kadar dirense de örtülü faiz artırımı yapıldı. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yüzde 9’un üzerine çıkarıldı. Ayrıca piyasa yapıcı bankalara uygulanan iskontolu faizle borç verme uygulaması kaldırıldı. Bu doğrultuda kurun ateşi bir nebze düşürüldü. Belki de bundan 2.70 senaryoları söz konusu olmuş da olabilir. Ancak FED’in politikasını bekleyen TCMB, 22 Aralık PPK toplantısında ne yapacak göreceğiz. Faize faizle cevap gelebilir. Ancak ne kadar olacağı merak konusu. 200 baz puanlık bir artırım tahminler arasında. Görüşe katılıyorum.

Gelelim teknik boyuta...



Yazımızın ana konusu Dolar/TL’de yukarı yönlü hareketlerin devam edebileceği yönünde. Ancak çeşitli teknik düzeltmelerin olduğunu da görmekteyiz. Bu düzeltmeler alım fırsatı olarak karşımıza çıkıyor. Yükseliş kanalı içerisindeki fiyatlanmalarda kanal dışında günlük kapanışlar gelmediği sürece teknik olarak geri çekilmelerin alım fırsatı yarattığını ve şu konjonktürde geçerliliğini sürdürdüğünü düşünüyoruz. Paritenin psikolojik desteği 3.00 olarak görülüyor. İlk gevşeme 2.9850 seviyelerine kadar gelmekte. Ancak paritede uzun vadede yatırım düşünenlerin 2.90 seviyesine dikkat etmesi gerekiyor. Senaryolar gerçekleşirse 2.75-2.76 aralığı önemli kritik öneme sahip. FED’in faiz artırımı süreci boyunca güçlenebilecek Dolar için düşünülebilir. Yukarılarda ise son zirve 3.0750’de geldi. Her yeni zirve sonrası kısa vadede geri çekilme de yaşanıyor ! bu geri çekilmeleri de yatırımcılar göz önünde bulundurabilir. 3.0750 üzeri kanalın üst bandın 3.10-3.1300 seviyesiyken, yükselişlerde uzun vadeli zirveler, 3.2750-3.46-3.7750 olarak fibo exp. teknik olarak gösteriyor.

Gökhan Özkan/ www.isikfx.com/ 
IşıkFX Araştırma Uzmanı