Fischer`in sürpriz istifası ve Fed

07.09.2017 09:36

Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer istifa ederken gerekçe olarak kişisel sebepleri gösterdi. Piyasalar için sürpriz olan bu istifa ile birlikte muhtemelen Fischer Ekim ayı ortasında görevinden ayrılmış olacak.

3 yıldır FED'de bulunan Fischer 'in Başkan Yardımcılığı görevi normal şartlarda Haziran 2018'de dolacaktı. Yönetim kurulu üyeliği ise 31 Ocak 2020'de son bulacaktı. Bu açıdan baktığımızda piyasalar için sürpriz ve erken bir ayrılık olan bu kararın kişisel gerekçelere dayandırılması ve istifa mektubunda ABD Ekonomisi'nin 2008 krizine oranla daha iyi bir yerde bulunduğunun belirtilmesi global piyasalarda fiyatlama adına şimdilik ekstra bir hareket getirmemiş görünüyor.

Fischer FED'deki Başkan yardımcılığına kadarki süreçte Hocalık ve IMF dışında İsrail Merkez Bankası Başkanlığı görevini uzun bir süre yapmıştı. Global finans dünyasında önemli isimlerin Hocası olarak tanınan Fischer İstihdama ve büyümeye ağırlık veren bir ekonomi yaklaşımına sahiptir. Bu yaklaşımını da hem FED 'in aksiyonlarında hem de istifa mektubunun öne çıkan içeriğinde görmekteyiz.

FED faiz artışına gitme olasılığı piyasalarda tartışılırken, ilk adımın sinyalini Jackson Hole'deki konuşmasında veren Fischer piyasalar tarafından en az FED Başkanı Yellen kadar önemsenen ve konuşmalarının satır aralarına olası FED adımları adına ekstra konsantre olunan bir isimdi. Böyle bir ismin bu sürpriz istifa kararı daha uzun bir süre daha piyasalarda konuşulacak ve asıl sebebi üzerine spekülasyonlar yapılacaktır.

Ama görünen haliyle bu istifanın arkasında olası en yakın yaklaşım olarak Trump ile birlikte daha fazla çalışmama ve Trump'ın yeni yıl ile birlikte FED içerisinde yeni Başkan dahil yapmak istediği adımlar öncesi taraflara bir manevra alanı kazandırmak istemiş olabilir.

Yellen'in de Şubat 2018'de görev süresinin dolacağı ve şimdiden Gary Cohn, Kevin Warsh, John Taylor gibi yeni isimlerin konuşulduğu bir ortamda Yellen'in de ayrılması ile ''yeni bir FED - yeni bir Dönem'' piyasaların ajandasında baş köşeyi alacaktır. Bu süreçte ana sorular yeni faiz artışları olacak mı? Olacaksa ne zaman ve ne ölçüde olacak? Bilanço küçültme nasıl işleyecek? şeklinde piyasaların hem aklında hem ajandasında olacak.

Son dönemde işsizlik ve büyüme tarafındaki iyileşmeye rağmen enflasyon tarafındaki gecikme ve Trump belirsizliği sebebi ile eylül ve aralık ayında faiz artış ihtimali azalan ve sözlü yönlendirme tarafında bilanço küçültme dışında çok fazla şahin tavır kullanmayan Baş Aktör FED'in bundan sonra yaşayacağı değişiklik piyasalar için de oldukça önemli olacaktır.

Fischer'in istifası sonrası piyasalar global haber akışı dışında biraz daha FED'e odaklanacak ve yeni gelişmelerin ABD tahvilleri ve Trump belirsizliği başta olmak üzere birkaç ana faktör dışında ekstrem bir düşüşle 2015 başlarındaki fiyat seviyelerine gerileyen Dolar Endeksi'ne konsantre olacaklar.
Son dönemde taraflı tarafsız birçok isim ve kurum tarafından görece pahalı bulunan ABD borsaları ve bu tarafta yaşanacak gelişmelere duyarlı küresel borsaların gidişatı açısından ABD tahvilleri ve Dolar Endeksi'nin seyri oldukça önemli olacaktır.

Küresel risk iştahından nefes alan ve manevra alanı kazanan gelişen piyasalar için de FED'in adımları ve FED içersinde olası yeni isimler ve olası politika değişim sorusu kapsamında yaşanacaklar önemli bir yer tutacaktır.

Özetle FED'in yeni dönemi ve diğer global gelişmelere bağlı olarak ABD tahvillerinde mevcut %2.00-%2.10 bandında bulunan seviyelerden % 2.25- %2.50 bandına ve asıl bu bandın üzerine, Dolar Endeksi tarafında ise mevcut 90.00- 93.00 bandından tekrar 95.00-97.00 içine ve üzerine kalıcı geçerek tekrar 100.00 seviyelerine uzanma olmadıkça global piyasalarda ve özellikle gelişen piyasalarda oluşan risk iştahı ortamı ara ara düzeltmelerle devam edebilir. Bu da borsalarda yaşanacak kar satışlarını bir süre daha sınırlı tutabilir.

Ama bu sürecin başta FED ve jeopolitik riskler başta olmak üzere birçok risk başlığı içermesi temkinli iyimserlik içinde olmayı gerektiriyor. Fischer'in istifası henüz net bir olumsuzluk olarak görülmese de haber akışının devamlı yeni sürprizlere gebe olması piyasaların apansız bir ters köşe yaşaması ihtimalini de masada güçlü tutuyor.