Fitch piyasaları etkiler mi?

26.01.2017 10:40

Türkiye’nin Kredi Derecelendirme Kuruluşları ile Serüveni…

Dünyada finans sektörünün gelişimi ve küresel bazda önem kazanması sonrası hayatımıza giren derecelendirme kavramı ve kredi derecelendirme notu günümüzde ülkelerden yerel yönetimlere, bankalardan büyük ölçekli işletmelere kadar geniş bir kitleyi yakından ilgilendirmektedir. 

Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşları ile tanışması ise 1992 yılına dayanmaktadır. Türkiye 1992 yılı Mayıs ayında Moody’s’in Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviye olan Baa3 ile değerlendirmeye başlaması sonrası kredi derecelendirme kuruluşları ile olan yolculuğuna başlamıştır. Söz konusu süreç 1994 yılı Nisan ve Ağustos aylarında sırasıyla Moody’s ve Fitch’in Türkiye’yi değerlendirmeye başlaması ile devam etti.

1980’li yılların ardından içe dönük ithal ikameci yapısını geride bırakmaya çalışan Türkiye ekonomisi söz konusu yapısal dönüşüm sürecinde olması nedeniyle 1990’lı yıllardan itibaren dünya genelinde ekonomilerde görülen küreselleşme hareketine tam olarak iştirak edememiş, küresel ölçekte artış gösteren sermaye akımlarından faydalanamamıştır. Yukarıdaki grafikten de görüldüğü üzere 2000-2001 yılları arasında Türkiye finans sisteminin sarsılması sonrası ülkenin kredi notunu ülke kredi notu “B-” (B1) seviyesine kadar gerilemiştir.

2001 yılı sonrasında ülke ekonomisi adına alınan tedbirler ve yavaş ta olsa sağlanan düzen sonrası kredi derecelendirme kuruluşları 2001-2005 yılları arasında ülkemizin kredi notunda artış gerçekleştirmişlerdir.

2005-2009 yılları arasında tüm kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunda herhangi bir değişikliğe gitmemiş olup, uzun zaman sonra ilk ülke kredi notundaki artış 2009 yılı Aralık ayında Fitch tarafından gerçekleştirilmiştir. İlgili dönemde Moody’s ve S&P de Fitch’in izinden giderek 2010 yılı başında Türkiye’nin kredi notunda artış gerçekleştirmişlerdir.

Moody’s iki yıl aradan sonra 2012 yılında Türkiye’nin kamu maliyesindeki iyileşmeye dikkat çekerek ülke kredi notunda bir puan daha artışa gitmiştir. 2012 yılında kredi derecelendirme kuruluşlarının karakteristik özelliği olan birbirini takip etme özelliği yine etkisini göstermiş ve Fitch 2012 yılı Kasım ayında Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmiştir. Böylelikle Türkiye 1994 yılında kaybettiği yatırım yapılabilir kredi notunu geri kazanmış ve Fitch ilgili dönemde Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkaran tek kurum olmuştur.

Grafik 1: Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Türkiye Kredi Notu Gelişimi 



Tablo 1: Kredi Rating Kuruluşları Not Skalası



2013 yılında Moody’s Fitch’in izinden giderek Mayıs ayında Türkiye'nin borç yükünün GSYH’ya oranının düşmesi ve enerji dışı cari dengenin iyileşmesi gerekçeleriyle ülke kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmiştir. Böylelikle Fitch’in ardından Moody’s de Türkiye’yi ile 1992 yılında başlayan not serüveninde 21 yıl sonra ilk kez yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükseltmiştir. 

2014 yılı sonrasında ise kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye ilişkin eleştiriler yüksek sesle telaffuz edilir oldu. 2013-2016 yılları arasında sert tonda gelen eleştirilere rağmen kredi notunda değişikliğe gitmeyen kredi derecelendirme kuruluşlarının durgunluğunu 2016 yılı Temmuz ayında S&P bozarken, Moody’s 2016 yılı Eylül ayında büyüme ve dış finansman ihtiyaçlarına ilişkin risklerde artış gerekçesiyle ülkenin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmüştü. 

Bugüne geldiğimizde Fitch geçmişten gelen özelliğini koruyarak Türkiye’ye yatırım yapılabilir ülke seviyesinde nota sahip olan tek kurum konumunda. Fitch’in ülkelerin kredi notlarını belirleme yöntemlerini ele aldığımızda; diğer kredi derecelendirme kuruluşlarında olduğu gibi Fitch için de ülkelerin kişi başına düşen milli gelirlerinde artış, cari işlemler dengesinde iyileşme, ülkede sanayileşme, güçlü kamu maliyesi ve büyüme performansında iyileşme gibi unsurlar kredi notunu pozitif etkilemekte. 

Ülke genelinde döviz kurlarında oynaklığın artması, borç yükünde görülen artış ve geçmişte ülkenin temerrüde düşmüş olması gibi unsurlar da ülkelerin kredi notunu negatif etkilemektedir.

Bir süredir Fitch’den ülkemize yönelik olumsuz yorumlar gelmekte.  Söz konusu yorumlarda en yakın örnek; 2017 yılı Ocak ayında politik risklerin ülkenin ekonomik performansını ve bankaların aktif kalitesini zayıflatabileceği ifadesidir. Üst üste gelen olumsuz yorumlar ve kredi derecelendirme kuruluşlarının birbirlerinin izinde gitme özelliğinden yola çıkarak Fitch’in Moody’s’i izleyip izlemeyeceği merak edilmekte. 

Olası not indiriminin bir süredir fiyatların içerisinde olduğu düşüncemiz nedeniyle Türk Lirası cinsinden varlıklarda anlık fiyat hareketi yaratıp, derin bir etki bırakmayacağı görüşündeyiz. Aşağıdaki grafikten de görüldüğü üzere geçmiş dönemde not indirimlerinde sancılar bir süre öncesinde yaşanmaya başlarken, etkilerin fiyatların içerisinde yer alması nedeniyle çabuk atlatıldığı görülmüştür.

Grafik 2: Türkiye’nin Kredi Notu Değişiklikleri Sırasında ABD Doları Bazında BIST100 görünümü (2000-2016)




Eda Önder Öztürk
ALAN YATIRIM KIDEMLİ ANALİST