Jeopolitik riskler artıyor!

07.04.2017 15:46

Bu sefer gündem ne FED ne de Trump'ın mali politikaları. Gündem artan jeopolitik riskler. ABD yönetiminin, 4 Nisan'da İdlib'de gerçekleşen ve Suriye'nin kimyasal silah kullandığı iddia edildiği saldırıya karşı aldığı  tepki bir hayli sert oldu. ABD, Akdeniz'deki savaş gemilerinden 59 Tomahawk Cruise füzesini Suriye'nin Şinsar ve El Şayrat hava üslerine gönderirken, yaşanan gelişmeler ışığında başta ABD ile Rusya arasındaki gerginlik yeniden gündeme damgasını vurdu.

Saldırı sonrasında Rusya ve İran, ABD yönetimine tepkilerini ve yaptırımlarını gösterirken, Türkiye, Avustralya, Japonya, Suudi Arabistan, İsrail, Almanya ile Fransa Esad'a karşı olan bu tepkiyi haklı bulan tarafta yer alıyor. Obama yönetimi ile Rusya arasındaki gergin ortamın, Trump'ın vaatleri ile birlikte dağılacağını düşünen piyasa oyuncuları ise bambaşka bir serüvenin içerisinde yer almaya başladı..

Rusya, İran ve Şam yönetiminin ortak payede buluştuğu ve bu doğrultuda Rusya'nın saldırıyı kınadığı görülüyor. Tek seferlik bir yaptırım kararı olarak nitelendirilen ve Trump yönetimin aldığı en sert karar olarak görülen bu sürecin ise uzaması şuan için gündemde yer almıyor. Ancak ikili ilişkiler konusunda bir süre daha gergin bir ortamın yaşanmasına neden olacak gibi duruyor. Özellikle ABD-Rusya, Rusya-Türkiye arasındaki görüş ayrılıklarının derinleşmesi ileride çok daha kritik bir dönemecin yaşanmasına neden olacağı görülüyor. Rusya dışişleri bakanı Lavrov tarafından, ABD'nin Irak'a yönelik işgaline benzetilen bu sürecin Rusya tarafından ilk yaptırımı ise, ABD ile yapılan Suriye'deki hava güvenliği anlaşmasını askıya alınması kararı oldu.

Bu doğrultuda gerilen ortamın yatırımcıları güvenli liman olarak bilinen altın, yen ve Dolar ve ABD tahvillerine olan talebini artırıyor. Ruble ve TL düşen risk iştahından yara alırken, petrol artan risklerin etkisinde yükselişini sürdürüyor.



Tabloda görüldüğü üse Ruble, Dolar'a karşı yüzde 1'in üzerinde değer kaybı yaşarken, TL'nin Dolar'a karşı yüzde 0.42. Ayrıca petrol fiyatlarında görülen sıçramanın kalıcı olması ileride TL varlıklar adına bir risk unsuru yarattığı da söylenebilir. Altın gelişmeler sonrası yüzde 1'in üzerinde değer kazanımı yaşarken ons bazında 1270 dolara kadar yükselip, kar realizasyonlarına maruz kaldı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri 2.31'lere kadar gerileme yaşarken, 2.30-2.35 arası konsadile hareketine devam ediyor.

ALTIN ÖN PLANA ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR

Altın fiyatları görüldüğü üzere yıl başından bu yana görülen her zayıf ortamı fırsata çevirirken, FED faiz artırımlarına karşı bile en güçlü duran enstrumanlar arasında yer almaya devam ediyor. yüzde 10'a yakın yıl başından beri prim kazanan altın için önemli bir teknik bölgenin de üzerinde fiyatlama devam ediyor. 200 günlük ortalaması olan 1258 seviyesi önemli destek olmaya devam edecek. Kırılması ile birlikte hızlı bir sıçrama yapan altın için yükselişin devamında 1375-1125 hareketinin yüzde 61.8'i olan 1278 seviyesinin görüleceğini düşünüyorum. Gram altın tarafında da hem ons hem de kurun yükselişi ile birlikte yukarı hareket devam ediyor. 150 lira üzeri kalıcılık sağlanırsa 156-159 lira seviyelerine kadar yükseliş devam edebilir. Kısa vadede ise bugün açıklanacak tarım dışı istihdam raporu ve ücretler önemli olacaktır. Tarım dışı istihdam beklentilerin üzerinde gelebilir. Beklenen bu gelişmenin sınırlı fiyatlamalara neden olacağını ücretlerde eğer bir nebze yükseliş olursa altında bir miktar düzeltmeye tabi olacağımızı söyleyebilirim. 1248-1258 bölgesi alım için yeniden gözden geçirilebilir.




Stratejist
Gökhan Özkan