Kısa vadede TL`yi hangi unsurlar etkileyebilir?

01.09.2016 15:12

TL’de son dönemde değer kayıpları izleniyor. Fakat yaşanan bu fiyatlamanın yurtiçi kaynaklı olmadığını daha çok FED’en gelen şahin tonlu cümlelerin etkisinin bulunduğunu düşünüyorum. Son dönemde FED üyeleri ABD’de açıklanan olumlum dataların etkisi ile olsa gerek şahin konuşmalar gerçekleştirmesi sonucu ABD doları küresel ölçekte değer kazanmaya başlamıştı. Tabii bu etkinin en yüksek olduğu dönem geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Jackson Hole sempozyumuydu. Yellen’in açıklamalarının yanında FED Başkanı Fisher, faiz artırım yanlısı tavır takınması ABD doların güçlenmesine neden oldu. Hatta Fisher, Ağustos ayı istihdam datalarının FED’in Eylül FOMC aksiyonu için belirleyici olacağını söyleyerek yarın açıklanacak olan TDI verisinin önemine önem kattı. Tabii bu gelişmeler ile TL’de diğer GOÜ para birimlerine paralel olarak geriledi. Bu noktada FED Eylül ayı seçeneğini şimdilik canlı tutsa da bu ayda faiz artırımına gitme ihtimalini zayıf görüyorum. Bunun en önemli nedeni ise ABD’de Kasım ayında gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri. Her ne kadar Başkan adaylarından Clinton anketlerde Trump’ın önünde olsa da anketlere pek fazla güvenilmemesi gerektiğini Brexit referandumunda görmüştük. Yalnız Eylül ayında faiz artırılmasa bile FED, hem piyasaların aşırı risk alma iştahını törpülemek hem de bir sonraki faiz artırımına piyasaları psikolojik olarak hazırlamak için Aralık ayını sürekli canlı tutacaktır. Bu durumda yılsonuna kadar ABD doları lehine fiyatlamaların devam etmesi sağlayabilir.

Piyasaların takibinde bulunan bir diğer konu ise Suriye’ye yapılan operasyon. Öncelikle Suriye meselesi her ne kadar hafiflemiş de olsa hala belirsizlik yaratan bir konu. Fırat Kalkanı operasyonu ile TSK’nın Suriye’ye operasyon düzenlemesi ilk başta piyasaları tedirgin etse de koalisyon güçleri ile koordineli yürütülen bir operasyon olduğunun görülmesi piyasalarda rahatlamaya neden oldu. Fakat YPG’ye yapılan operasyonlar konusunda Türkiye ve diğer koalisyon üyeleri arasında görüş ayrılığı var. Bu gelişmeleri ciddi ölçüde takip etmek gerekiyor.

Önemli bir konu da kredi derecelendirme kuruluşlarının tavırları olacak. Bilindiği gibi askeri kalkışmadan sadece üç gün sonra derecelendirme kuruluşu Fitch, bu tarihten itibaren 90 gün içerisinde nihai kararını vereceğini belirtmişti. Süreç hala devam ediyor. Şimdilik yaşanan önemli gelişmelerin etkisi ile bu konu rafa kaldırılsa da hala piyasaları etkileme gücü bir hayli yüksek bir gelişme olduğunu unutmamak gerekiyor.

Görüldüğü gibi genel çerçevede bu üç belirsizlik USD/TRY paritesinde 2.91 seviyelerinin aşağısının görülememesini sağladı. Teknik olarak 2.9600 seviyelerine oldukça yakın işlem görüyoruz. Özellikle FED’e yönelik beklentilerin şahinleşmesi paritede 2.9600 seviyelerinin üzerinde fiyatlamaları görmemizi sağlayabilir. Şayet bu yönde bir fiyatlama sonucu kısa vadede 2.9860 – 3.0000 seviyelerine doğru fiyat oluşumlarını takip edebiliriz. Peki, TL lehine hareketlerin oluşması için hangi seviyeleri takip etmek gerekiyor. Bu noktada öncelikle 2.9300 seviyesine dikkat çekmek istiyoruz. Mayıs ayından bu yana gelen yükselen yükselen kanalın desteği konumunda bulunuyor. Dolayısıyla 2.9300 desteği kırılabilirse 2.9000 seviyesinin aşağının dahi test edilme ihtimali oluşacaktır. Fakat FED2e yönelik beklentiler – Suriye meselesi ve Fitch’in ne yapacağı gibi soruların yarattığı belirsizlikleri varlığını korudukça paritede 2.9300 desteğinin kırılmasını sağlayacak majör hareketliliğin olasılığını düşük görmekteyiz.

EREN CAN ÜMÜT
MEKSA YATIRIM ARAŞTIRMA UZMANI