Akbank/Binbaşgil: Ekonomi Yönetimi'nin tek çatı altında toplanmasının avantajını yaşadık

15.08.2018 15:33
Akbank/Binbaşgil: Ekonomi Yönetimi'nin tek çatı altında toplanmasının avantajını yaşadık


Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Ekonomi Yönetimi'nin
tek çatı altında toplanmasının avantajının yaşandığını vurguladı.
Genel Müdür Binbaşgil tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK, TCMB, SPK ve Hazine, piyasalarda
yaşanan hareketlilik karşısında aksiyonlarını çok hızlı ve seri bir
biçimde aldı. Yüksek koordinasyon gerektiren bu aksiyonlar ekonomi
yönetiminin tek bir çatı altında toplanmasının önemini ispatladı.
İleriye yönelik yapısal tedbirler de böyle bir yapıda daha hızlı ve
etkin gerçekleşecektir.
Ekonomi yönetimi ile bankalar arasında son derece açık ve etkin
bir iletişim söz konusu. Geçtiğimiz birkaç haftalık süre içinde bunu
hep birlikte yaşadık. Sorunlarımız, yapılması gerekenler açık ve
gerçekçi bir yaklaşımla karşılıklı olarak paylaşıldı.
Şu anki öncelik yaşamakta olduğumuz piyasalardaki hareketliliğin
bir an önce önlenmesidir. Bu konuda bir seri önemli aksiyonlar alındı
ve bunların sonuçlarını görmeye başladık. Önümüzdeki dönemde eminim
sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için gerekli aksiyonlar da gelecektir.
Piyasalarda yaşanan hareketliliğin sadece makro veriler ile
açıklanması mümkün değildir
Piyasalarda yaşanan bu hareketliliğin sadece ekonomik makro
verilerle açıklanması mümkün değil. Ülkemizin bankacılık sektörü
sağlam ve likit, ekonomimizin güçlü tarafları çok.
USD/TL kurunda Ağustos'un ilk haftasında olağanüstü bir
hareketlilik yaşandı. Döviz opsiyon piyasalarında dolar/tl
volatilitesi %60 seviyelerine kadar çıktı. Alınan önlemlerle bir
miktar gerilese de halen %50'li seviyelerde. Bu belirtilen oranlar
2008'de, küresel ölçekte tüm ülkeleri etkileyen küresel finansal kriz
döneminde görülen en yüksek seviyelerin bile üzerinde. TL'nin dolar
karşısında son 10 yıldaki volatilite ortalamasının %10'lar
mertebesinde olduğunu göz önüne alırsak, bunun ekonomik temellerle
bağdaşmadığı çok açık.
Alınan tedbirler ardışık bir biçimde geldi ve piyasalarda etkisi
görülmeye başlandı
Geçtiğimiz Pazar akşamı dolar kurunun 7,20'li düzeylere gelmesinin
ardından son derece önemli ve etkili birçok tedbir arka arkaya geldi.
- İlk olarak BDDK yurt iç bankaların TL verip döviz aldıkları
swap ve benzeri işlemler toplamının öz kaynaklarının yüzde 50'sini
geçemeyeceğini duyurdu. Bugün de bu oran %25'e indi. Türk Lirası
yurtdışı piyasalarda daha az bulunur ve daha pahalı hale geldi, ek
döviz talebi yaratılmasının da önüne geçildi. Bunun yansıması olarak
spot döviz piyasası sakinleşti ve geriledi.
- Ardından TCMB iki dizi önlem aldı:
- TL zorunlu karşılık oranları tüm vadelerde 250 baz puan
indirildi. Yabancı para yükümlülükler için de belli vadelerde zorunlu
karşılık oranları 400 baz puan indirildi. Bu değişiklikle finansal
sisteme 10 milyar TL ve 6 milyar USD ile 3 milyar USD tutarında altın
cinsinden likidite sağlandı.
- TCMB bankaların döviz depo limitlerindeki teminat ve vadelerde
esnekliğe gitti ve kullanabilecekleri tutarı 50 milyar USD'ye çıkardı.
Tüm bunlara ilaveten TCMB'nin son birkaç gündür 1 haftalık repo
ihalesi açmamasının da 150 bps'lik bir sıkılaştırma etkisi oldu.

Bilgi kirliliğine karşı hepimize önemli sorumluluklar düşüyor

Maalesef bu süreçte önemli bilgi kirliliği yaşandı. Ortalıkta
gerçeği yansıtmayan birçok söylenti dolaştı. Bu tür hassas durumları
daha soğukkanlı yönetmemiz gerekir. Güven unsuru ekonomide önemlidir.
Güven ortamını sarsıcı söylentilere itibar etmememiz ülkemizin
menfaatinedir.
Sonuçta sistemde mevduatta önemli bir çıkış olmadı, panik
yaşanmadı. Halkımız sağduyulu davrandı, Bankalarımız da hazırlıklı ve
likitti.
Sonuçta sistemde mevduatta önemli bir çıkış olmadı, panik
yaşanmadı. Halkımız sağduyulu davrandı. Bankalarımız olası talebe
karşı oldukça hazırlıklı ve likitti. Ayrıca bankalarımız, geçmiş
yıllardan gelen önemli bir kriz yönetimi tecrübesine sahipti. Bu da
önemli bir avantaj oldu.
Örnek vermek gerekirse dün Akbank müşterileri yaygın bir şekilde
döviz satışı yapmaya başladı ve Türk Lirası'na olan güvenini gösterdi.
Bankamızda dün müşterilerimizin döviz satışları alışların 3 katı oldu.
Bizdeki verilerden hareketle, piyasada dünkü döviz satışlarının 1,5
milyar USD civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Bunun etkilerini
kurlardaki iyileşmeden de hissedebiliriz. Ayrıca efektif
hareketlerinin de artık piyasada normal seyrine döndüğünü
söyleyebiliriz.

"Serbest Piyasa Ekonomisi kurallarından asla taviz vermeyeceğiz"
mesajı önemlidir

Gerek Cumhurbaşkanımız gerekse Hazine ve Maliye Bakanımız
tarafından vurgulanan "serbest piyasa ekonomisi kurallarından asla
taviz vermeyeceğiz" mesajı önemlidir. Ülkemizin yılda yaklaşık 165
milyar USD ihracat ve 250 milyar USD ithalat hacmi vardır. Türkiye
küresel ticarete entegre bir ekonomidir. Bu dış ticaret yapısıyla
örtüşmeyen bir anlayışı piyasada speküle etmenin bir anlamı da,
faydası da yoktur.

Ekonomizin güçlü yanları çok. Karamsarlığa kapılmaya gerek yok.

Türkiye genç, dinamik, girişimci ruha sahip, altyapısı kuvvetli
bir ülke. Ekonomimiz zaman zaman volatil ortamlardan geçse de,
karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Türkiye'nin demografik yapısı son
derece kuvvetli. Bulunduğumuz coğrafyanın kendine göre bir takım
zorlukları olsa da, uzun vadede sağlayabileceği avantajlar çok.
Harcamalarımızdaki bir takım artışlara rağmen bütçe açığımız %2
seviyelerinde ve de birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkenin
altında. Kamu borcumuzun milli gelire oranı oldukça düşük.
Cari açık ve yüksek enflasyon gelişim alanlarımız. Bunları yapısal
tedbirlerle iyileştirmek durumundayız. Alınacak aksiyonların ana
hatlarını geçtiğimiz hafta Hazine ve Maliye Bakanımızdan dinledik.
Eylül ayı gibi bu program rakamsal veriler ve aksiyon planı ile daha
da somut hale gelecektir. Ülkemizin sürdürülebilir büyümeyi
sağlayabilmesi için yapısal reform yapmasına ihtiyaç var. Seçimlerin
geride kalması ile birlikte bunu gerçekleştirebilecek yeterince
süremiz var. Bu önemli bir şans. Bu süreyi ülkemizin iyi
değerlendirmesi ve reformların artan hızla devam etmesi gerekir.
Dünyada da daha zor ve belirsiz bir döneme giriyoruz. Artan
korumacı politikalar, ticaret anlaşmazlıkları, FED başta olmak üzere
olası faiz artışları ve eskisine oranla giderek azalacak likidite
gelişmekte olan ülkeleri zaman içinde daha da zorlayacak. Yapısal
tedbirleri, ülkemizden bağımsız bu nedenlerden dolayı da
hızlandırmamız gerekir.
İlgili Bakanlığımızı yapısal tedbirler konusunda çok kararlı
görüyoruz.
Bankacılık sektörü, Türkiye ekonomisinin en kuvvetli unsurlarından
bir tanesi.
Güçlü bir bankacılık sektörümüz var. Sektör şokları
karşılayabilecek yükseklikte bir sermaye yeterlilik rasyosuna sahip.
Türk bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik rasyosu yasal limitlerin
çok üzerinde. Haziran 2018 itibariyla %16,3 olan bu rasyonun BDDK'nın
yeni düzenlemeleri ile birlikte bugünlerde de benzer seviyelerde
olduğunu düşünebiliriz.
Bankacılık sektörü oldukça likit. Bankalarımızın yurtdışı
muhabirlerde yaklaşık 24 milyar USD parası var. Buna ilaveten TCMB
nezdinde rezerv opsiyon mekanizması kapsamında bulundurdukları döviz
miktarı 28 milyar USD. Ayrıca bankaların TCMB'de bulundurduğu YP
zorunlu karşılık tutarı 41 milyar USD. İhtiyaç duyulması halinde YP
zorunlu karşılıklara indirim gelebilir.
TCMB ayrıca bankalara döviz depo piyasasında 50 milyar USD
tutarında imkân sağlamıştır.
Büyümenin sürdürülebilir olması için gerekli olan adımlar
gelecektir.
Cari açık ve enflasyonu düşürmeye yönelik politikalar önümüzdeki
günlerde öncelikli hale gelecek. Spot piyasada gözlenen kur düşüşünü
kalıcı kılabilmek, Türkiye için geçerli risk priminin gerilemesi ile
sağlanabilecek. Bu da başta cari açık ve enflasyon olmak üzere,
yapısal reformlara yönelik kararlı adımların devamı etmesiyle mümkün
olacak.
Ekonomimizin temel sorunlarından biri yatırım ihtiyacının yurtiçi
tasarrufların üzerinde seyretmesi. Sadece bu yatırım talebi bile
ülkemizin büyüme potansiyelinin ne kadar yüksek olduğuna işaret
ediyor. Ancak bu yatırım talebinin sonucunda dış kaynak ihtiyacı ve
bunun yansıması olarak da cari açığı gözlemliyoruz. Büyümeyle cari
açığın arasındaki bu ilişkinin azaltılması için tasarruf oranlarının
artırılması amaçlı makro-ihtiyati tedbirler ve verimlilik artışının
sağlanması gerekir.
Bu bağlamda halihazırda sinyali verilen kamu maliyesinde
tasarrufları artırıcı tedbirler, hem cari açığı hem de enflasyonu
olumlu etkileyecek ve Türkiye'nin risk primini düşürecektir. Mevcut
kamu borç yükü/milli gelir oranımız %28 gibi, göreli olarak oldukça
düşük diyebileceğimiz bir seviyede. Bütçe açığı/milli gelir oranımızın
kalıcı olarak %2'nin altında seyretmesi ve bu yönde verilecek
hedefler, piyasa dengeleri açısından da çok destekleyici olacaktır.
Bir başka önemli konu da dış kaynak kullanımında uzun vadeli
finansman sağlanmasıdır. Bankacılık sistemimiz bu konuda iyi bir
performans gösterdi. Her zaman olduğu gibi ekonomimizin gelişmesi için
kaynak tedarik etmeye devam edecek.
Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler bizi çok daha yenilikçi,
dinamik bir makro ekosisteme götürüyor. Dolayısıyla teknolojik
gelişmeleri ön plana alan, bilgi temelli, kapsayıcı politikalar
Türkiye'nin büyüme potansiyelini yukarıya çekecek ana faktörlerdir.
Türkiye, gelişmekte olan ülkeler içinde, dünyada takip edilen en
önemli piyasalardan biri. Önümüzdeki dönemde de doğru politikalarla
ekonomik atılımlarına ve refah artışına devam edeceğine inanıyoruz."


Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey




'
11:359.773
Değişim :  0,53% |  51,36
Açılış :  9.754  
Önceki Kapanış :  9.722  
En Düşük
9.735
En Yüksek
9.785
imkb grafik
BIST En Aktif Hisseler11:35
MAGEN 23,10 143.373.141 % 10,00  
YGYO 7,50 5.167.470 % 9,97  
NATEN 60,70 157.748.891 % 9,96  
ULAS 34,66 18.225.262 % 9,96  
GOKNR 24,80 123.539.188 % 9,93  
11:35 Alış Satış %  
Dolar 32,5317 32,5383 % -0,01  
Euro 34,9323 35,0211 % 0,55  
Sterlin 40,4895 40,6925 % 0,49  
Frank 35,4218 35,5993 % 0,26  
Riyal 8,6252 8,6685 % 0,07  
11:35 Alış Satış %  
Gümüş ONS 27,42 27,46 % 0,66  
Platin 909,46 911,84 % 0,66  
Paladyum 1.004,41 1.010,43 % 0,66  
Brent Pet. 88,38 88,38 % 0,66  
Altın Ons 2.326,71 2.327,02 % 0,66