Kardemir GM Ünal: Talepteki sıkıntılara rağmen fiyatlar aşağı doğru hareket etmiyor, fiyatlar sabit ama yönü belirsiz

05.04.2017 09:56
Kardemir GM Ünal: Talepteki sıkıntılara rağmen fiyatlar aşağı doğru hareket etmiyor, fiyatlar sabit ama yönü b


Karabük Üniversitesi Demir Çelik Enstitüsü tarafından bu yıl
üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Demir Çelik Sempozyumuna Enstitüde
düzenlenen oturumlar ve panellerle devam edildi. Sempozyumun öğleden
sonraki Küresel Çelik Sektörü ve Beklentiler konulu paneline İstanbul
Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Başkan
Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Çimenoğlu, Çolakoğlu Metalurji Genel
Müdürü Uğur Dalbeler konuşmacı olarak katıldı. Şirketimiz Genel Müdürü
Ercüment Ünal'ın yönettiği panelde, dünya çelik endüstrisindeki
gelişmeler ve Türk Çelik Sektörünün durumu ile sektördeki beklentiler
ele alındı.
Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yaşar,
üniversitenin akademik personeli ile şirketimiz Mali İşler
Koordinatörü Hasan Sarıçiçek, Satış Pazarlama Koordinatörü Reyhan
Özkara ve şirketimizden çok sayıda müdür ve mühendis ile öğrencilerin
izlediği panel, Prof. Dr. Hüseyin Çimenoğlu'nun Yüksek Sıcaklıklarda
Takım Çeliğinin Aşınma Özelliklerine ilişkin sunumu ile başladı.
Kardemir Genel Müdürü Ercüment Ünal panelde yaptığı konuşmada,
sektöre ilişkin uzun vadeli tahminlerde bulunmanın mümkün olmadığını
söyledi. Geçmişte çelik sektörüne ilişkin 3-5 yıllık tahminler
yapılırken bugün için 3 aylık tahminlerde bile sapmaların yaşandığına
dikkat çeken Ünal, son aylarda hammadde fiyatlarında yaşanan
dalgalanmaları buna örnek olarak gösterdi. Ünal, konuşmasında özetle
şunları söyledi:
" 1995 yılında çelik sektöründe göreve başladığımda sektörün
geleceğine ilişkin projeksiyonların yapıldığı bir birimde çalıştım.
Mühendislikten direktörlüğe kadar bu görevlerde bulundum. Burada
geçmişteki 3-5 yıllık verilere göre projeksiyonlar yapardık.
Kullandığımız datalar ile tahmin ettiğimiz sonuçları, gerçekleşen ile
kıyasladığımızda % 98,5'lara ulaşan tahminlerimiz ve fiyat
projeksiyonlarımız olurdu. 2015 yılından itibaren piyasalar değişti.
Eskiden sektör 3 yıl iyi gider 1 yıl dip yapardı. Sonra tekrar
toparlanırdı. Bunu bizler çok iyi tahmin edebilirdik. Global çelik
endüstrisinde şu an kapasite fazlalığı nedeniyle arz talep dengesinde
2015'den bu yana sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntının temel sebebi Çin'deki
kapasite fazlalığıdır. Çin'deki tesislerin devlet destekleri ile
zararına da olsa mal satması fiyatları aşağı çekti. Türkiye'nin ciddi
pazarları arasında yer alan Ortadoğu bölgesindeki karışıklıklarda
pazar kayıplarına neden oldu.
Geçmişte 3-5 yıllık, hatta 10 yıllık verilere göre yaptığımız
tahminler de artık 3 aya inmiş durumda. Eskiden 3 yılda
yaşadıklarımızı 3 ay içerisinde yaşar hale geldik. Örneğin bundan iki
ay önce hurda fiyatları 300 $'dı. Sonrasında bir panikle 260 $
mertebesine düştü ve kısa bir süre sonra yeni bir hareketle tekrar 300
$'a çıktı. Şimdilerde tekrar indi. Oysa eskiden sağlıklı bir şekilde
yükselir ve düşüş gösterirdi. Şimdi ise talep ve mamul fiyatları girdi
fiyatlarını destelemiyor ve fiyatlar geri kırılıyor. Sektör kendi
yönünü belirleyemiyor.
2015 ve 2016 yılında Çin'in Türkiye'ye, Avrupa'ya ve Amerika'ya
ciddi tehditleri sebebiyle Çin'e büyük oranda vergiler kondu.
Baktığınız zaman bu vergiler Çin için önemli olmadı çünkü, devlet
desteği ile önemli oranda çelik satışlarını sürdürdüler. Örneğin
referans bir sayı olarak 400 $ olan bir malı Çin, üzerine navlunu da
ödeyerek Türkiye'ye 350 $ a getirebildi. Oysa ki bu malın global girdi
maliyeti zaten 350 $. Devlet desteklerini ve koruma duvarlarını
dikkate aldığınızda Amerika'da ciddi vergiler var. Türkiye'deki
üreticiler maliyetlerini düşürüp Amerika'ya mal sattığında hemen bir
damping soruşturması açılıyor.
Şu andaki çelik kapasitesinin % 50'sini üreten ve dünya ya ihracat
yapan Çin, son 3-4 aydır politikasını değiştirerek ihracatını kesti.
Şimdiki sıkıntımız ise gelişmekte olan ülkelerdeki talebin zayıflaması
oldu. Ortadoğu'da bir hareket yok. Avrupa'ya gidiyorsunuz otomotiv
sektörü dışında inşaat sektörü yok. Büyümeler % 2- 2,5 seviyelerin
üstünde değil. Bakıldığında Çin ve ABD'nin ayrışmış olmasına rağmen
talepte ciddi sıkıntılar var. Talepteki sıkıntılara rağmen fiyatlar
aşağı doğru hareket etmiyor, fiyatlar sabit ama yönü belirsiz.
Türkiye'de 50 milyon tonun üzerinde çelik üretim kapasitesi var.
Geçen yıl ise fiili üretim 33,5 Milyon ton seviyesinde oldu. Yani
kapasitelerimizin önemli bir kısmı atıl kaldı. Burada nihai ürün
tüketimini artırmak için politikalar geliştirmeliyiz. Bir taraftan
atıl kapasitelerimizi kullanamıyoruz, diğer yandan ise ihraç ettiğimiz
kadar çeliği ithal ediyoruz.
Çok hızlı gelişen ve küresel gelişmelere karşı çok duyarlı bir
sektörün içerisindeyiz. Ülkemiz çelik sektörü ufak bir daralma ile ya
hasta oluyor ya da grip. Oysa yaşanan gelişmelerden Çin ayrışıyor, ABD
ayrışıyor. Ancak ülkemizde, yaşanan gelişmeler karşısında aksiyon
almak için gecikiyoruz ve bu zaman kaybı da sektöre rekabetçiliğini
kaybettiriyor"
Çolakoğlu Metalurji Genel Müdürü Uğur Dalbeler ise Kardemir ve
Karabük'ün kuruluşunun 80. yıldönümünü kutlayarak başladığı
konuşmasında Türk çelik sektörünün son 30 yılda büyük gelişme
göstererek dünyanın 8. büyük üreticisi ve 7. büyük ihracatçısı
olduğunu kaydetti. Dalbeler'in yaptığı konuşmadaki satırbaşları şöyle:
" 30 yıldır sektör içerisindeyim ve 30 yıldır bu sektörün nasıl
değiştiğine ve geliştiğine şahit oldum. İlk başlarda sürekli zarar
eden, tamamen politikaya batmış, verimsiz devlet kontrolü altında
fabrikalar, diğer yanda ise emeklemekte olan, yeteri kadar sermaye
biriktirememiş bir özel sektör vardı. Bugün geldiğimiz noktada ise
sektör öyle bir aşama kaydetti ki bugün dünyada çelik dendiğinde
nerede bir toplantı nerede bir konferans olsa adı geçen beş ülkeden
biri Türkiye'dir. Dünyanın 8. büyük üreticisi konumuna ulaştı.
Dünyanın en büyük 7. ihracatçısı oldu. Bu sektörümüz için gurur
verici. Bu performansın arkasında çok sebep var ama bana göre en
büyüğü sahip olduğu insan kültürüdür. Zira bu ülkede gerçekten
özverili, çalışkan ciddi bir birikim mevcuttur. Tabi en büyüğü bu işe
kendini vakfetmiş girişimciler var. En büyük örneklerinden biri
Kardemir'dir. Bundan yıllar önce kapatılmasına karar verilmiş, tamamen
umudu kesilmiş bir tesisi, yaşına bütün olanaksızlıklarına bakmadan
devralan ve o süreçte büyütüp misli ile katlayarak bugünlere getiren
bir girişimci gurubumuz var. Bu insanlar bu işi sadece para ile ve
akılla yapmıyorlar. Bu işin arkasında ciddi bir gönül birliği gönül
bağlılığı var. Diğer yandan o günün küçük haddehanelerini bugün dünya
ölçeğinde çok ciddi bir çelik devine dönüştürmüş olan bir özel
girişimci gurubu var. Tüm bunları yaparken neredeyse son 15 yıldır en
ufak bir devlet teşvikinden, devlet yardımından yararlanmadan, tamamen
kendi kaynakları ile sektörü bu duruma getirdiler.
Sektör bu gelişmeler içerisinde maalesef son üç senedir bazı
sıkıntılar yaşıyor ve ciddi de bir küçülme yaşadı. Şimdilerde tekrar
bir büyüme trendine girdi. 2004 ile 2008 arasında, bir çok sebepten
ötürü ki bunun başında Çin'in yaratmış olduğu talep ve petrol
fiyatlarındaki artıştan dolayı petrol ülkelerinin yaratmış olduğu
talep dünyada yaşanan büyüme ile birlikte çelik talebinde ciddi bir
patlama yaşadık. O günlerde 200 $ seviyelerinde olan çeliğin fiyatı
bir anda 1.500 $'ları buldu. Fakat 2008 global krizinin ardından bu
fiyatlar tekrar 300 $'lara geriledi. Böylesi şokları kaldırmak pek
kolay değil. Bazı ülkeler bu dönemde sektörlerini destekleyebilmek
için teşvikler verdiler, Bazıları ise kendi sektörlerini dışarıya
karşı koruma altına alarak desteklediler. Son dönemde yaşamış
olduğumuz coğrafyadaki politik çalkantılar nedeniyle çelik sektörü
oldukça zor bir dönemden geçiyor. Örnek vermek gerekirse biz 2013
yılında 4 Milyon tonluk bir satışa ulaşmışken geçen sene bunun ancak %
60'ını gerçekleştirebildik.
Tekrar bir olumlu havaya girildiğini düşünüyoruz. Çin'deki
politika değişikliği, kendi tüketimlerini artırmaya yönelik almış
oldukları bir takım kararlar, dünya piyasalarındaki arzı şu an için
göreceli olarak çekmeleri ile bir denge oluştuğunu söyleyebiliriz.
Çelik, sanayinin temel girdisidir. Yaşamın her alanında çelik
olmazsa olmaz. Biz sektör olarak aslında katma değeri yaratacak
malzemeyi üretiyoruz. Siz çeliği üretirsiniz ondan sonra çeliği neye
dönüştürdüğünüz önemlidir. Katma değer asıl o zaman yaratılır. Eğer
üretilen çeliği bir otomobile, gemiye veya bir makineye
çevirebiliyorsanız işte katma değer orada ortaya çıkar.
1995'e kadar Japonlar hurdayı ithal ederlerdi. 95'den sonra
yarattıkları hurda kendilerine yettiği gibi ihraç ta ediyorlar. Çeliği
üretmek önemlidir ama asıl önemli olan çeliği tüketmektir. Bizler
bugün kişi başına 500 kg civarında çelik tüketimine sahibiz. Aslında
dünya ortalamasının üzerinde bir rakam. Ama gelişmiş ülkelerde
bakıldığında yeterli değildir. Çünkü bu 500 kg'ın yarısı sabit kıymet
yatırımlarında yani inşaatta kullanılan çeliktir. Bir Koreli ise 1.000
kg tüketiyor. Hedef ve tartışılması gereken çelik tüketiminin nasıl
artırılması gerektiği ve o çeliğin nasıl katma değere
dönüştürülebileceği olmalıdır.
Türk çelik sektörü ihtiyaç olan her türlü çeliği üretebilecek
kapasiteye, birikime, teknolojiye ve donanıma sahiptir. Ürünlerimiz
bir çok ülkede kabul görmekte ve talep edilmektedir. Büyük
avantajlarımız var. Genç bir sanayimiz var. Büyük potansiyelimiz var.
Ürettiğimizi fazlası ile kullanabilecek imkan var. Tam anlamı ile
çelik ticaretinin merkezindeyiz. Üç tarafımız denizlerle çevrili. Hem
doğuya hem batıya eşit mesafedeyiz. Bu nedenle 1983'de başladığımız
ihracatı halen başarı ile sürdürebiliyor. Bu sektöre gerçek anlamda
gönül vermiş biri olarak bu sektörün geleceğinin çok parlak olduğuna
inanıyorum."

https://www.kardemir.com/Liste.aspx?yil=&s=DUYURULAR&i=201&Lng=tr-TR

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://www.metalsmarket.net
http://twitter.com/ForeksTurkey




'
18:059.525
Değişim :  -0,06% |  -5,88
Açılış :  9.565  
Önceki Kapanış :  9.530  
En Düşük
9.476
En Yüksek
9.602
imkb grafik
BIST En Aktif Hisseler18:05
DERIM 46,42 54.246.959 % 10,00  
SNICA 41,80 331.575.716 % 10,00  
SELGD 60,50 127.585.318 % 10,00  
BEYAZ 27,30 151.754.191 % 9,99  
GSRAY 8,93 904.141.603 % 9,98  
18:05 Alış Satış %  
Dolar 32,5780 32,6165 % 0,44  
Euro 34,6401 34,7785 % 0,13  
Sterlin 40,1227 40,3238 % -0,25  
Frank 35,6545 35,8332 % 0,56  
Riyal 8,6223 8,6655 % -0,01  
18:05 Alış Satış %  
Gümüş ONS 28,88 28,92 % 0,66  
Platin 947,97 950,18 % 0,66  
Paladyum 1.038,78 1.041,62 % 0,66  
Brent Pet. 89,45 89,45 % 0,66  
Altın Ons 2.415,00 2.415,49 % 0,66