QNB Finansbank Erkin Işık ve Deniz Çiçek Tarafından Hazırlanan
Günlük Bülten:
"TCMB politika faizini, 150 baz puanlık beklentilerin biraz
üzerinde, 200 baz puan artırdı. Karar metninde, enflasyonda kalıcı
düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, para politikasının
sıkılığının kararlılıkla sürdürüleceği belirtildi. İlave bir
enflasyonist baskı oluşmazsa, politika faizinin bir süre bu seviyede
tutulmasını ve 2021'in ikinci yarısında enflasyona paralel
düşürülmesini bekliyoruz. ? 18 Aralık haftasında yurtdışı fon
girişleri bono (repo kaynaklı), hisse senedi ve eurobond ile carry
trade kanalından olmuştur. Buna karşılık yurtiçi yerleşiklerin döviz
mevduatı artmaya devam etmiş ancak bu sefer döviz talebi daha çok
şirketlerden kaynaklanmıştır. Ayrıca yurtiçi bankalar da döviz
pozisyonlarını artırmaya devam etmiştir.
TCMB politika faizini 200 baz puan artırdı Para Politikası Kurulu
(PPK) politika faizini 200 baz puan artırarak %17 olarak belirledi.
Faiz artırımı 150 baz puan olan piyasa beklentisi ve tahminimizin
üzerinde gerçekleşti. Kasım toplantısında, temel fonlama aracı olarak
haftalık repo kanalının benimsenmesiyle, politika faizi ve ortalama
fonlama maliyeti eşitlenmişti. Dolayısıyla, son kararın ardından,
Temmuz’da %7.3’e kadar gerilemiş olan ortalama fonlama maliyeti de
%17’ye yükselecek. (Grafik 1) Karar açıklamasında, iç talep koşulları,
döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası
gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon
beklentilerindeki bozulmanın, fiyatlama davranışları ve enflasyon
görünümünü olumsuz etkilemeye devam ettiği kaydedildi. Son enflasyon
raporunda %9.4 olarak açıklanan 2021 sonu enflasyon tahminini bir ara
hedef olarak kabul eden PPK, bu hedefe ulaşılması için güçlü bir
parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verdiğini duyurdu. Kurul
ayrıca, önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığını, enflasyonda
kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler
oluşana kadar kararlılıkla sürdüreceğini belirtti. Karar metninde,
ekonomik aktivite konusunda, milli gelir verileri ve son çeyrek
göstergelerinin güçlü seyrettiği, fakat artan vaka sayıları ve
getirilen kısıtlamaların kısa vadede belirsizlik yarattığı belirtildi.
Ayrıca salgın dönemindeki yüksek kredi büyümesinin sonucu güçlenen iç
talebin, cari işlemler açığını artırdığına da dikkat çekildi. Merkez
bankası faizi ile en son açıklanan enflasyon oranı arasındaki fark
olarak tanımlanan reel faiz oranını, gelişmekte olan piyasalar için
(medyan) % 0 olarak hesaplıyoruz. (Grafik 2) Kasım ayında yıllık
enflasyonun %11.9’dan %14’e yükselmesiyle belirgin şekilde gerileyen
reel faiz oranı, 200 baz puanlık faiz artırımının ardından tekrar
%3'e yükseldi. Bu oranın TL’nin reel olarak istikrarlı seyretmesi ve
yıllık enflasyonun önümüzdeki yılın ikinci yarısında aşağı gelmesi
için, mevcut koşullarda yeterli olduğunu düşünüyoruz. TCMB’nin bu
durumda, enflasyondaki düşüşe paralel olarak 2021’in ikinci yarısında
politika faizini indirmesini bekleriz. Ancak küresel ve jeopolitik
belirsizlikler sebebiyle TL’de değer kaybı sürer veya kamu tarafından
belirlenen fiyat ve ücret artışları belirgin bir enflasyonist etki
yaratırsa, TCMB’nin ilave bir faiz artırımı yapması gerekebilir.
Yabancılardan portföy girişleri de, yurtiçi döviz alımı da
hızlandı TCMB’nin açıkladığı son portföy verilerine göre 18 Aralık
haftasında, yabancı yatırımcıların portföy girişlerinin hızlandığı
gözleniyor. Özellikle tahvil portföyünde 1.7 milyar dolar giriş
gözlenirken, bunun 1.6 milyar dolarlık kısmının repo işlemleri ile
ilgili olduğu görülüyor. Bunun dışında hisse senetlerine 0.2 milyar
dolar, eurobonda 0.2 milyar dolar giriş olurken, şirket tahvillerinden
0.1 milyar dolar çıkış olmuş. (Grafik 3) Bunların yanında, BDDK’nın
açıkladığı bankaların bilanço dışı döviz pozisyonu ve bizim
hesapladığımız TCMB’nin swap miktarındaki değişimden, yurtdışı
yerleşiklerin kısa vadeli swap pozisyonlarındaki değişimi
hesaplıyoruz. Bu kanaldan 18 Aralık haftasında 1.0 milyar dolarlık
giriş olmuş, Ekim sonundan itibaren bu kanaldan giriş 10.2 milyar
doları bulmuştur. Sonuç itibariyle yabancıların portföylerinde Ekim
sonundan itibaren toplam fon girişi (bono, hisse senedi, carry trade)
18 milyar dolara ulaşmıştır. Ancak bu giriş sonrasında bile bono-hisse
senedi portföylerinin toplamı sene başına göre 14.2 milyar dolar,
carry trade portföyü de 13.0 milyar dolar daha düşüktür. Bu da halen
yabancıların Türkiye’deki pozisyonlanmalarının nispeten düşük olduğunu
ve daha fazla fon girişi için alan olduğunu düşündürmektedir. (Grafik
3) Yurtiçi yerleşiklerde ise döviz talebi son dönemde devam etmiş
gözükmektedir. Altın ve parite etkisinden arındırdıktan sonra, yurtiçi
döviz mevduatı 18 Aralık haftasında 1.1 milyar dolar daha artmıştır.
Ancak bireyler tarafında artış 0.1 milyar dolar ile 9 Ekim haftasından
beri gözlenen en düşük haftalık artış olmuştur. Ekim sonundan itibaren
toplam DTH artışı 9.1 milyar dolara ulaşmıştır ki bunun 7.2 milyar
dolarlık kısmı bireylerin mevduatında gerçekleşmiştir. (Grafik 4)
Yurtiçi bankaların döviz pozisyonu da 18 Aralık haftasında 1.1 milyar
dolar artarak 4.2 milyar dolarlık fazlaya işaret etmiştir ki bu
artışın 0.7 milyar dolarlık ağırlıklı kısmı kamu bankalarından
kaynaklanmıştır. Ekim sonundan beri sektörün pozisyonunda 4.9 milyar
dolarlık artış olmuş, bunun 3.2 milyar dolarlık kısmı kamu
bankalarının açık pozisyon kapatmasından kaynaklanmıştır. Sonuç
olarak yabancı yatırımcıların Ekim sonundan beri toplam 18 milyar
dolarlık fon girişine karşılık, yurtiçinde 9.1 milyar dolarlık DTH
artışı ve 4.9 milyar dolarlık yurtiçi bankaların döviz pozisyon artışı
olmuştur. Bunların dışında Hazine’nin döviz mevduatındaki 1.3 milyar
dolarlık artış ve Aralık ayında mevsimsel olarak yüksek seyreden cari
açık da ek finansman ihtiyacı doğurmuştur.
Piyasalarda bugün İngiltere ve AB arasındaki yılsonunda bitecek
Brexit süreci sonrası için ticaret müzakerelerinde anlaşma sağlandı.
Diğer taraftan ABD’de Kongre mali destek paketini değişiklik yapmadan
Başkan Trump’ın onayına gönderirken, hane halkına nakit desteğinin
yetersiz olduğu gerekçesiyle Trump’ın tasarıyı veto etme ihtimali
belirsizlik yaratıyor.
ABD ve Avrupa’da bugün Noel tatili sebebiyle piyasalar kapalı
olacak. Öncesinde dün işlem hacminin düşük olduğu piyasada S&P 500
endeksi %0.4 oranında artarken, 10 yıllık ABD tahvil faizi de %0.92
seviyesine geriledi. Hacimsiz piyasada yataya yakın seyreden EUR/USD
bu sabah 1.22 seviyesine yakın başladı. Brent petrol fiyatı 51 doların
biraz üzerine çıkarken, ons altın fiyatı ise yatay seyrederek 1875
dolar seviyelerinde kaldı.
PPK toplantısında faiz artırımının anket tahminlerinin üzerinde
olması TL’yi desteklerken, USD/TL dün 7.65 seviyelerinden 7.60’ın
altına indi ve bu sabah 7.60’a yakın güne başladı. 5 yıllık Türkiye
CDS’i dün 11 baz puan daha azalarak 318 baz puana geldi. 2 yıllık
tahvil faizi ise 3 baz puan artarak %14.32 oldu. "

Analizin tamamı için:
https://www.qnbfinansbank.com/medium/document-file-2957.vsf

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey