Rusya ile ekonomi, enerji ve askeri alanlardaki iş
birliğinin yanı sıra Türk vatandaşları, şirketleri ve gıda ürünlerine yönelik
devam eden bazı kısıtlamaların da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu
hafta gerçekleştireceği Rusya ziyaretinin en kritik gündem maddelerinden olması
bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, uçak krizi
nedeniyle geçen yıl iptal edilen Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin
(ÜDİK) 10 Mart Cuma günü Moskova’da düzenlenecek toplantısı için Rusya’ya gidecek.
İki ülke arasında yaşanan uçak krizinden sonra düşüş eğilimi gösteren ticari ilişkiler, geçen yılın ortasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e gönderdiği mektup sonrasında tekrar normalleşme sürecine girmiş, Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı bu yılın ocak ayında, 3 yıllık aradan sonra tekrar olumlu bir ivme kazanarak Aralık 2016'ya göre yüzde 59,1’lik artışla 150 milyon dolara yükselmişti.
BAZI
"YUMUŞATMA"LAR DAHA SOMUT BİR ŞEKİLDE...
Özellikle enerji ve turizm alanlarında karşılıklı adımlar
taraflarca hızla atılırken, uçak krizi nedeniyle Rusya’nın uygulamaya koyduğu
bazı kısıtlamalar Rusya’da yaşayan ve Rusya ile iş yapan Türk vatandaşları,
şirketleri ve Türk tarım sektöründe faaliyet gösterenleri olumsuz etkilemeye
devam ediyor.
ÜDİK toplantısı kapsamında bir araya gelecek Cumhurbaşkanı
Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in önünde ekonomi, enerji, askeri ve
kültürel alanlarda iş birliğinin artırılmasına yönelik anlaşmaların yer alması,
söz konusu kısıtlamalara yönelik bazı "yumuşatma"ların da daha somut
bir şekilde gündeme gelmesi bekleniyor.
Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, toplantıya ilişkin 6
Mart Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Türkiye ile düzenlenen ÜDİK
toplantısı eşsiz bir formata sahip. Bakanlar Kurulu’nun katılımını öngören bu
toplantının formatı Rusya tarafından yalnızca birkaç ülke ile birlikte
uygulanıyor" değerlendirmesinde bulunarak zirvenin Rusya açısından önemine
işaret etmişti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Suriye krizi dahil
olmak üzere ticaret, ekonomi ve yatırımların oluşturduğu karşılıklı etkileşimde
bulunulan farklı alanların bu zirvede ele alınacağını söyledi.
TÜRKİYE'YE YÖNELİK YASAKLAR GÜNDEMDE OLACAK
İki ülke liderinin himayesinde düzenlenecek zirveyi yakından
takip edecek kesimlerden biri de Rusya’da faaliyet gösteren Türk iş adamları ve
şirketleri olacak. Bölgenin en güçlü ülkelerinden Türkiye ve Rusya arasında
normalleşme adımları hızla atılırken, özellikle Rusya tarafından geçen yıl
uygulamaya konulan bazı yasaklar hala devam ediyor.
Uçak krizi sonrasında Türk şirketlerinin Rusya’daki
ihalelere girme olanakları kısıtlanmış, şirketlerin Türk vatandaşı istihdam
edebilmeleri ise büyük oranda yasaklanmıştı. Devam eden yasaklar nedeniyle
birçok Türk iş adamı, Rusya’da yer alan şirketlerdeki hisselerini devretmek
zorunda kalmış, rekabet güçlerinin de azalması nedeniyle bu şirketlerden
bazıları Rus piyasasını terk etmişti.
Rus Türk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Naki Karaaslan,
konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, uçak krizi sonrasında
yürürlüğe konulan kanun hükmündeki kararnameler, Türk vatandaşlarına uygulanan
çalışma, Türk firmalarına uygulanan sektörel faaliyet ve tarım ürünlerine
uygulanan ithalat yasaklarının tamamen kaldırılmasını beklediklerini bildirdi.
Çalışma vizeleri, teknik vizeler ve uygulanan işçi
kotalarındaki sorunların da giderilmesini arzu ettiklerini dile getiren
Karaaslan, "Rusya’da 100 bin çalışan istihdam eden Türk sermayeli Rus
firmalarının mevcudiyetine devam edebilmesi için bu hususların kati surette
çözüme kavuşturulması gerekmektedir." ifadesini kullandı.
ENERJİ, TURİZM VE
SAVUNMA SİSTEMLERİ ALANLARINDA İŞ BİRLİĞİ
Füze ve hava savunma sistemi konusunda ihtiyaçlarını
giderecek arayışlar içerisinde olan Türkiye, bir süre önce Rusya’nın S-400 hava
savunma sistemleri ile ilgili görüşmelere başlandığını duyurmuştu.
Rus devlet teknoloji şirketi Rostech Genel Müdürü Sergey
Çemezov, iki ülke arasında görüşmelerin devam ettiğini, S-400 sisteminin
satışında finansman süreciyle ilgili çalışıldığını söylemişti. Rusya Savunma
Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin, geçen hafta, Türkiye ve Rusya’nın S-400 hava
savunma sistemlerine ilişkin görüşmelere devam ettiğini belirtirken, Erdoğan ve
Putin’in görüşmesinde bu konuda bir anlaşma yapılması da ihtimal dahilinde
görülüyor.
Türk Akımı doğal gaz boru hattı projesi ise normalleşme
süreci sonrasında karşılıklı adımların en hızlı şekilde atıldığı alan konumunda
bulunuyor. Proje kapsamında Rus enerji şirketi Gazprom’a inşaat için gerekli
izinlerin neredeyse tümü kısa süre içerisinde verildi. Gazprom Yönetim Kurulu
Üyesi Oleg Aksyutin, projenin deniz kısmındaki inşaatına bu yılın ikinci yarısında
başlamayı planladıklarını bildirdi.
Öncelikle Türk piyasasını beslemesi planlanan, 15,75 milyar
metreküplük kapasiteye sahip ilk hattın 2019’un sonunda devreye alınması
beklenirken, proje kapsamında Avrupa’ya uzanması öngörülen ikinci hat için de
Rusya, Avrupa’dan "talep garantisi" şartını öne sürüyor.
Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olacak Akkuyu’da ise
bir yandan ekonomik krizle boğuşan Rus tarafının bir süredir projedeki
hisselerinin bir kısmını devretmek istediği biliniyor. Bu konuda Türk
şirketleri ile görüşmelerini sürdüren Rusya, projeye Türkiye tarafından
"stratejik yatırım" statüsünün verilerek yatırımcıların projeye
ilgisinin arttırılması beklentisi içerisinde.
Turizm de, iki ülke ilişkileri açısından normalleşen en
hızlı alanlardan biri oldu. Rusya Devlet Başkanı Putin, normalleşme sürecinin
başlarında Türkiye’ye yönelik charter seferlerin uçuşunu tekrar serbest bırakan
kararnameyi onaylamış, Rusya’daki tur operatörü şirketlerin Türkiye tatil
paketi satışlarına da kısa sürede izin verilmişti. Uzmanlar, geçen yıl
Türkiye'de büyük düşüş yaşanan Rus turist sayısında, bu yıl yaklaşık 3 milyon
ziyaretçi bekliyor.
RUSYA TARIMDA
YAPTIRIM KARTINI OYNAMAYA DEVAM EDİYOR
Uzmanlar, Rusya’nın, uçak krizi öncesinde bazı kalemlerde
pazar payı bakımından lider olan Türk gıda ürünlerine yönelik uyguladığı
yaptırımların ise Rus tarım endüstrisini desteklemek amacıyla devam etmesinin
beklendiğine işaret ediyor.
Geçen yılın ilk 11 ayına ilişkin rakamlara göre, Rusya'nın
Türkiye’den alması hala yasak olan domatesin ithalatı 2015’in aynı dönemine
göre yüzde 30,7 azalarak 419 bin tona, salatalığın ithalatı da yüzde 10,7’lik
düşüşle 97,4 bin tona geriledi. Türkiye’den ithalatı yasak ürünler listesinde
yer alan diğer gıda ürünlerinden soğanın ithalatı yüzde 41 azalarak 185 bin
tona, lahananın ithalatı da yüzde 49,1'lik gerilemeyle 90 bin tona düştü.
Türkiye'nin Rusya'ya 2015'te gerçekleştirdiği 875,4 milyon
dolarlık sebze ve meyve ihracatı ise 2016'da yüzde 62,1 azalışla 331,7 milyon
dolara geriledi.
Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyşev,
kısa süre önce yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı ambargo
sonucunda, Rusya'nın tarım ürünlerini kendi üretmek için yatırıma başladığını,
Türkiye’den gelen tarım ürünlerinin kısıtlamasının da bu yüzden devam ettiğini
söylemişti.
Öte yandan, bazı Rus yetkililerin, ÜDİK zirvesinde bazı Türk gıda ürünlerine uygulanan engellerin kaldırabileceğini belirtmesine karşın Türkiye’nin en büyük tarım ihracatlarından biri olan domatese yönelik Rus yaptırımlarının kısa vadede kalkması beklenmiyor.
Erdoğan-Putin zirvesinde masada ekonomi olacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile 10
Mart'ta Moskova'da bir araya geleceği Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi
(ÜDİK) toplantısında, iki ülkenin ekonomik ilişkileri en kritik gündem maddelerinden
biri olacak.
Rusya ile ekonomi, enerji ve askeri alanlardaki iş
birliğinin yanı sıra Türk vatandaşları, şirketleri ve gıda ürünlerine yönelik
devam eden bazı kısıtlamaların da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu
hafta gerçekleştireceği Rusya ziyaretinin en kritik gündem maddelerinden olması
bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, uçak krizi
nedeniyle geçen yıl iptal edilen Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin
(ÜDİK) 10 Mart Cuma günü Moskova’da düzenlenecek toplantısı için Rusya’ya gidecek.
İki ülke arasında yaşanan uçak krizinden sonra düşüş eğilimi gösteren ticari ilişkiler, geçen yılın ortasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e gönderdiği mektup sonrasında tekrar normalleşme sürecine girmiş, Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı bu yılın ocak ayında, 3 yıllık aradan sonra tekrar olumlu bir ivme kazanarak Aralık 2016'ya göre yüzde 59,1’lik artışla 150 milyon dolara yükselmişti.
BAZI
"YUMUŞATMA"LAR DAHA SOMUT BİR ŞEKİLDE...
Özellikle enerji ve turizm alanlarında karşılıklı adımlar
taraflarca hızla atılırken, uçak krizi nedeniyle Rusya’nın uygulamaya koyduğu
bazı kısıtlamalar Rusya’da yaşayan ve Rusya ile iş yapan Türk vatandaşları,
şirketleri ve Türk tarım sektöründe faaliyet gösterenleri olumsuz etkilemeye
devam ediyor.
ÜDİK toplantısı kapsamında bir araya gelecek Cumhurbaşkanı
Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in önünde ekonomi, enerji, askeri ve
kültürel alanlarda iş birliğinin artırılmasına yönelik anlaşmaların yer alması,
söz konusu kısıtlamalara yönelik bazı "yumuşatma"ların da daha somut
bir şekilde gündeme gelmesi bekleniyor.
Kremlin Basın Sözcüsü Dmitriy Peskov, toplantıya ilişkin 6
Mart Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Türkiye ile düzenlenen ÜDİK
toplantısı eşsiz bir formata sahip. Bakanlar Kurulu’nun katılımını öngören bu
toplantının formatı Rusya tarafından yalnızca birkaç ülke ile birlikte
uygulanıyor" değerlendirmesinde bulunarak zirvenin Rusya açısından önemine
işaret etmişti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Suriye krizi dahil
olmak üzere ticaret, ekonomi ve yatırımların oluşturduğu karşılıklı etkileşimde
bulunulan farklı alanların bu zirvede ele alınacağını söyledi.
TÜRKİYE'YE YÖNELİK YASAKLAR GÜNDEMDE OLACAK
İki ülke liderinin himayesinde düzenlenecek zirveyi yakından
takip edecek kesimlerden biri de Rusya’da faaliyet gösteren Türk iş adamları ve
şirketleri olacak. Bölgenin en güçlü ülkelerinden Türkiye ve Rusya arasında
normalleşme adımları hızla atılırken, özellikle Rusya tarafından geçen yıl
uygulamaya konulan bazı yasaklar hala devam ediyor.
Uçak krizi sonrasında Türk şirketlerinin Rusya’daki
ihalelere girme olanakları kısıtlanmış, şirketlerin Türk vatandaşı istihdam
edebilmeleri ise büyük oranda yasaklanmıştı. Devam eden yasaklar nedeniyle
birçok Türk iş adamı, Rusya’da yer alan şirketlerdeki hisselerini devretmek
zorunda kalmış, rekabet güçlerinin de azalması nedeniyle bu şirketlerden
bazıları Rus piyasasını terk etmişti.
Rus Türk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Naki Karaaslan,
konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, uçak krizi sonrasında
yürürlüğe konulan kanun hükmündeki kararnameler, Türk vatandaşlarına uygulanan
çalışma, Türk firmalarına uygulanan sektörel faaliyet ve tarım ürünlerine
uygulanan ithalat yasaklarının tamamen kaldırılmasını beklediklerini bildirdi.
Çalışma vizeleri, teknik vizeler ve uygulanan işçi
kotalarındaki sorunların da giderilmesini arzu ettiklerini dile getiren
Karaaslan, "Rusya’da 100 bin çalışan istihdam eden Türk sermayeli Rus
firmalarının mevcudiyetine devam edebilmesi için bu hususların kati surette
çözüme kavuşturulması gerekmektedir." ifadesini kullandı.
ENERJİ, TURİZM VE
SAVUNMA SİSTEMLERİ ALANLARINDA İŞ BİRLİĞİ
Füze ve hava savunma sistemi konusunda ihtiyaçlarını
giderecek arayışlar içerisinde olan Türkiye, bir süre önce Rusya’nın S-400 hava
savunma sistemleri ile ilgili görüşmelere başlandığını duyurmuştu.
Rus devlet teknoloji şirketi Rostech Genel Müdürü Sergey
Çemezov, iki ülke arasında görüşmelerin devam ettiğini, S-400 sisteminin
satışında finansman süreciyle ilgili çalışıldığını söylemişti. Rusya Savunma
Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin, geçen hafta, Türkiye ve Rusya’nın S-400 hava
savunma sistemlerine ilişkin görüşmelere devam ettiğini belirtirken, Erdoğan ve
Putin’in görüşmesinde bu konuda bir anlaşma yapılması da ihtimal dahilinde
görülüyor.
Türk Akımı doğal gaz boru hattı projesi ise normalleşme
süreci sonrasında karşılıklı adımların en hızlı şekilde atıldığı alan konumunda
bulunuyor. Proje kapsamında Rus enerji şirketi Gazprom’a inşaat için gerekli
izinlerin neredeyse tümü kısa süre içerisinde verildi. Gazprom Yönetim Kurulu
Üyesi Oleg Aksyutin, projenin deniz kısmındaki inşaatına bu yılın ikinci yarısında
başlamayı planladıklarını bildirdi.
Öncelikle Türk piyasasını beslemesi planlanan, 15,75 milyar
metreküplük kapasiteye sahip ilk hattın 2019’un sonunda devreye alınması
beklenirken, proje kapsamında Avrupa’ya uzanması öngörülen ikinci hat için de
Rusya, Avrupa’dan "talep garantisi" şartını öne sürüyor.
Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olacak Akkuyu’da ise
bir yandan ekonomik krizle boğuşan Rus tarafının bir süredir projedeki
hisselerinin bir kısmını devretmek istediği biliniyor. Bu konuda Türk
şirketleri ile görüşmelerini sürdüren Rusya, projeye Türkiye tarafından
"stratejik yatırım" statüsünün verilerek yatırımcıların projeye
ilgisinin arttırılması beklentisi içerisinde.
Turizm de, iki ülke ilişkileri açısından normalleşen en
hızlı alanlardan biri oldu. Rusya Devlet Başkanı Putin, normalleşme sürecinin
başlarında Türkiye’ye yönelik charter seferlerin uçuşunu tekrar serbest bırakan
kararnameyi onaylamış, Rusya’daki tur operatörü şirketlerin Türkiye tatil
paketi satışlarına da kısa sürede izin verilmişti. Uzmanlar, geçen yıl
Türkiye'de büyük düşüş yaşanan Rus turist sayısında, bu yıl yaklaşık 3 milyon
ziyaretçi bekliyor.
RUSYA TARIMDA
YAPTIRIM KARTINI OYNAMAYA DEVAM EDİYOR
Uzmanlar, Rusya’nın, uçak krizi öncesinde bazı kalemlerde
pazar payı bakımından lider olan Türk gıda ürünlerine yönelik uyguladığı
yaptırımların ise Rus tarım endüstrisini desteklemek amacıyla devam etmesinin
beklendiğine işaret ediyor.
Geçen yılın ilk 11 ayına ilişkin rakamlara göre, Rusya'nın
Türkiye’den alması hala yasak olan domatesin ithalatı 2015’in aynı dönemine
göre yüzde 30,7 azalarak 419 bin tona, salatalığın ithalatı da yüzde 10,7’lik
düşüşle 97,4 bin tona geriledi. Türkiye’den ithalatı yasak ürünler listesinde
yer alan diğer gıda ürünlerinden soğanın ithalatı yüzde 41 azalarak 185 bin
tona, lahananın ithalatı da yüzde 49,1'lik gerilemeyle 90 bin tona düştü.
Türkiye'nin Rusya'ya 2015'te gerçekleştirdiği 875,4 milyon
dolarlık sebze ve meyve ihracatı ise 2016'da yüzde 62,1 azalışla 331,7 milyon
dolara geriledi.
Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyşev,
kısa süre önce yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı ambargo
sonucunda, Rusya'nın tarım ürünlerini kendi üretmek için yatırıma başladığını,
Türkiye’den gelen tarım ürünlerinin kısıtlamasının da bu yüzden devam ettiğini
söylemişti.
Öte yandan, bazı Rus yetkililerin, ÜDİK zirvesinde bazı Türk gıda ürünlerine uygulanan engellerin kaldırabileceğini belirtmesine karşın Türkiye’nin en büyük tarım ihracatlarından biri olan domatese yönelik Rus yaptırımlarının kısa vadede kalkması beklenmiyor.