İngiltere ekonomisine detaylı bakış

04.08.2017 10:24

İngiltere Merkez Bankası (BOE) dün gerçekleştirdiği toplantıda yüzde 0,25 olan faiz oranında ve varlık alım programında değişiklik yapmadı. BOE, 435 milyar Sterlin tahvil alımı ve 10 milyar Sterlin şirket tahvil alımına devam ediyor. Geçtiğimiz toplantıda bu karar 5 evet 3 hayır ile alınırken bu toplantıda 6 evet 2 hayır ile sonuçlandı başka bir ifadeyle bir para politikası kurulu üyesi fikir değiştirerek teşviklere devam edilmesine yönünde oy kullandı. Faiz yükseltme konusunda BOE üyelerinin her toplantıda farklı oy kullanmasında bazı makroekonomik verilerin toparlanması etkili oluyor. Teorik anlamda faiz yükseltmeye en yakın merkez Bankası BOE olsa da ekonominin mevcut görüntüsü buna el veriyor mu?  Bunun için İngiltere Ekonomisini detaylı incelemek faydalı olabilir.

Enflasyon Oranı Hedefin Üzerinde

Geçtiğimiz yıl İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılma kararı (Brexit) alması sonrası Sterlin Dolar karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti. Sterlinin değer kaybı ekonomiyi birçok yönden etkiledi. İlk etkininin ithalat fiyatları üzerinde yaşandığını görüyoruz. Zayıflayan Sterlin ithalat fiyatlarının hızla yükselmesine neden olurken bu da yurtiçi fiyatların yükselmesiyle sonuçlandı. Başka bir ifadeyle döviz kurunun enflasyona geçiş etkisi diyebiliriz. Enflasyon oranı ise ithal fiyatlarının etkisiyle yıllık bazda yüzde 2,9 seviyesine yükselmesinin ardından Haziran ayında yüzde 2,6’ya geriledi. BOE’nin enflasyon hedefi ise yüzde 2 seviyesinde yer alıyor. Yani, enflasyon hedefin üzerinde. Dün açıklanan tahminlerde de enflasyon oranının hedefin üzerinde seyretmesi devam etmesi bekleniliyor. Hedefin üzerinde seyreden enflasyon oranı sonrası BOE’nin faiz yükseltme sürecine geçmesi beklenebilir ancak, yükselen enflasyon daha çok maliyet itişli başka ifadeyle talep çekişli değil. Bu da BOE’nin faiz yükseltme sürecine temkinli yaklaşmasına neden oluyor. Aynı zamanda Brexit’in getirdiği belirsizlik devam ediyor. Bu da ekonomiye verilen teşviklerin hemen geri çekilmesini engelliyor.



İşsizlik Oranı BOE’nin Tahminine Yakın

İşsizlik oranına baktığımızda da İngiltere ekonomisi adına işler olumlu gidiyor. Yüzde 4,5 seviyesine gerileyen işsizlik oranı İngiltere Merkez Bankasının enflasyon oranını hızlandırmaya işsizlik oranı (NAIRU) tahminine yaklaştığını gösteriyor. Bu da yine para politikasında sıkılaştırmayı işaret eden gelişmelerin başında yer alıyor. Ancak, NAIRU’nun daha da aşağılarda bulunma ihtimali var. Bu yüzden BOE’nin bu tahmini güncelleyip güncellemeyeceği önemli olacaktır. Büyüme oranı ise karışık bir görüntü sergiliyor. Ekonomi Brexit sürecinden ilk başta etkilenmemiş gibi gözükse de, 2017 yılının ilk çeyreğinde açıklanan büyüme rakamları Avrupa Krizinden bu yana en düşük seviyeye geriledi. Çeyreklik bazda yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,2 büyüyen İngiltere ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 0,3 büyüdü. Mevcut duruma baktığımızda piyasalar ise BOE’nin bu yıl faiz yükseltme ihtimalini yüzde 35 olarak fiyatlıyor. 2018 yılının sonunda ise bu ihtimal yüzde 100. İşi zor olan merkez bankalarının başında İngiltere geliyor. İşsizlik oranı ve enflasyondaki görüntü teorik anlamda para politikasında sıkılaştırmayı gösteriyor. Ancak, Brexit belirsizliğinin getirdiği baskılar ve kredi kanalı kaynaklı yavaşlayan ekonomi  teşviklerin sürmesi gerektiğine de işaret ediyor. Muhtemelen en iyi seçim bu yıl sonuna kadar bekle gör politikasını sürdürmek ancak 2018 yıl BOE içi daha zor geçecek gibi görünüyor.