Taraflı bir sıfırcı

26.07.2016 09:25

Değerlendirme (rating) şirketlerinden Standart and Poor’s (S&P), uzun yıllardan beri, ülkemize karşı nekes davranmıştır. Not vermek için Hazine’mizden para aldığı dönemlerde bile, art niyetli kişileri ülkemize göndermiş; ekonomi bürokratlarıyla yeterince görüşmemiş, görüşmeleri kısa ziyaretlerle geçiştirmiş ve dışarıda önceden karar verilmiş olan değerleme ve notları açıklamıştır. Verdiği notlar nedeniyle, ülkemiz pahalıya borçlanmış; böylece bu şirketi besleyen ve bizim gibi ülkelere borç veren banka ve kurumlar mükâfatlandırılmıştır.

S&P verdiği yanlış ve taraflı not seviyeleri nedeniyle 2008’den beri eleştiriliyor. Hatta çıkar karşılığı not verdiği iddiaları ayyuka çıkan bu şirketin durumu kitap ve filmlere konu oldu.

NOT İNDİRME NEDENLERİ

S&P’nin not indirimi için öne sürdüğü sebepler arasında, esas olarak, Türkiye’nin dış borçlarını döndürme kabiliyetinin zayıflaması ve ekonomik reformlara olan taahhütlerden uzaklaşılması riskleri var.

Türkiye’nin bu risklerle karşılaşması ihtimali yok. Türkiye, şimdiye kadar dış borçlarını hep zamanında ödedi. Kaldı ki döviz fiyatlarının piyasada belirleniyor olması ve bütçe dengesinin korunması bu ihtimali tamamen ortadan kaldırıyor.Ekonomik reformların yapılması ise gündemdeki yerini koruyor. Bu reformları gerçekleştirecek bilgi birikimi ve özveri anlayışı var. S&P’nin aldığı bu kararın art niyetli ve suları bulandırmaya yönelik olduğu anlaşılıyor.

NE YAPILMALI?

Tahminlerinin hiçbirisi tutmayan ve çıkar karşılığı iş yaptığı belirlenen bu şirketin, Türkiye’nin yakasını bırakmasını sağlamak lazım. Bu görev de Hazine’ye düşüyor. Önce, S&P’ye ve diğer derecelendirme kuruluşlarına gidip durumun anlatılması; sonra, bir biçimde bunlarla işbirliğine gidilmesi şart. Direncin devam etmesi halinde, dünyadaki diğer(bilinenler dışındaki) derecelendirme kuruluşlarıyla gecikilmeden ilişkiye girilmesi lazım. Bunu yaparken, S&P, Moody’s ve Fitch derecelendirme kuruluşlarına rapor veren ve birlikte çalışan şirketlere de ulaşılması gerekiyor.

S&P Türkiye’yi, diktatörlükle yönetilen Afrika ve Ortadoğu ülkeleri gibi görüyor; Türkiye’deki devlet geleneğini yok sayıyor; ekonominin yeterli derinliğinin olmadığını ve değişimlerin ani olacağını zannediyor.

S&P ile Moody’s ve Fitch arasındaki fark, Moody’s ve Fitch’in reformların uygulanacağına yönelik beklentilerinin olması; S&P’nin ise, böyle bir beklenti içinde olmaması. Oysa hem Cumhurbaşkanı hem de Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı yapısal reformların öncelikle ele alınacağını açıkladı.

Öte yandan, yapısal reformların neden geciktirildiği de anlaşılamıyor. Bu konuda gecikilen her gün, beklentilerde olumsuzluğa yok açacak. Hemen somut adımlar atılmalı.

Türkiye’nin not indirimi hem Hazine’nin hem de özel sektörümüzün dış borçlanmasını biraz pahalaştıracak. Ancak, borç yönetimini ve borçlanma stratejilerini iyi bilen siyasi ve bürokratik yapımız sayesinde bir borç bulma sıkıntısı yaşamayacağız.