Rusya Federasyonu Milli Güvenlik Akademisi Dış Ekonomik İlişkiler Başkan Yardımcısı Türk asıllı Korgeneral Talat Enver Çetin, Rusya'daki iş imkanlarına dikkati çekerek, "Batılı şirketler Rusya'daki faaliyetlerini durdurdu, bunların yerini dost ve stratejik ortak ülke Türk şirketleri alabilir" dedi.
AA muhabirine Türkiye Rusya ilişkilerini değerlendiren Çetin, iki ülke arasında yaşanan kısa vadeli gerginliklerin geçici olduğunu belirterek, Rusya'nın Türkiye'ye ihraç ettiği gazı kesmek gibi bir seçeneği asla kullanmayacağını savundu.
Suriye'nin Rusya'nın son kalesi niteliğinde olduğunu dile getiren Çetin, Rusya'nın Suriye'ye olan desteğinin Batılı ülkeleri şaşırtmaması gerektiğini söyledi. Çetin, "Rusya-Suriye arasındaki dostluk baba Hafız Esed döneminde artarak ilerlemiş ve yeni dönemde de ekonomik ve stratejik yatırımlarla da devam etmiştir. Rusya 1970'li yıllardan bu yana Suriye'deki Tartus Deniz Üssü ile Akdeniz'deki varlığını korumuştur. Bu yüzden Rusya'nın Suriye ilgisi çok yüksek seviyededir" ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Rusya arasındaki Suriye kaynaklı sorunların aşılmaya başladığını anlatan Çetin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Moskova ziyaretinden sonraki açıklamalarından bu konunun belli ölçüde çözüldüğü anlaşılmıştı fakat sonrasında mevcut şartlar Esed sorununun hala kalıcı olduğunu gösterdi. Rusya ve Türkiye arasındaki karşılıklı çıkar ve ortaklık Esed'in bariyer olmasını engelleyecektir" diye konuştu.
TÜRK AKIMI 1 KASIM SEÇİMLERİNDEN SONRA HIZ KAZANACAK
Suriye hava sınırında yaşanan gerilim nedeniyle Rusya'dan gelen doğalgaz konusunda endişeye kapılmanın gereksiz olduğunu belirten Çetin, şunları kaydetti:
Türkiye Rusya'nın gözünde saygın ve hatırlı bir stratejik ortaktır. Rusya değişebilen şartlara göre kaygan bir ülke değildir. Anlık durum değişikliklerinde fırsatçılık yapmadığını Ukrayna'ya karşı olan davranışlarında da göstermiştir. En kritik zamanlarda dahi gaz kesmekle tehdit etmek, Rusya'nın uyguladığı bir metot değildir. Ayrıca Gazprom'un ve diğer stratejik devlet şirketlerinin en önemli projelerini halen Türk şirketleri inşa etmektedir.
Rusya için Türkiye önemli bir stratejik ortaktır. Bunu yakın zamanda başkan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bizzat, bir soru üzerine belirtmişti. Dolayısıyla Rusya ile Türkiye arasındaki enerji ve diğer ekonomik anlaşmalar da içerideki çevrelerde de memnuniyetle karşılanmaktadır. Güney Akım'ın yerini Türk Akımı'nın alması bazı çevreleri rahatsız etse de Türk Akımı Türkiye'deki 1 Kasım seçimlerinden sonra hız kazanacaktır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında "kadim dostluk" ilişkisi bulunduğunu ifade eden Çetin, "Putin ve Erdoğan dostluğu zaman zaman artan eleştirilerin dahi yıkamayacağı derin bir dostluk. Moskova'dan bakınca durum böyle. Karşılıklı eleştirilere rağmen kolay zarar görmeyen derin bir dostluk var aralarında" değerlendirmesini yaptı.
RUSYA'DA HERKES BATI MAMULLERİNİN ALTERNATİFİNİ KULLANIYOR
Batılı ülkelerin Rusya'ya olan yaptırımların süresini 1 yıl daha uzattığını anımsatan Çetin, bu durumun Rusya ekonomisinde önceleri bir panik havası oluştuğunu ancak ulusal heyecanın paniği yatıştırdığını kaydetti.
Çetin, "Artık Rusya'da herkes Batı mamullerinin alternatif ürünlerini kullanıyor ve herkes hayatından memnun. 'Rusya', 'İran', 'Suriye' ve 'ambargo' kelimeleri bize, küresel sömürgecilerin hüsrana uğramaları yorumunu yaptırıyor" dedi.
Rusya ve Türkiye'nin 36 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacminin 2023'te 100 milyar dolara ulaşmasının mümkün olduğunu aktaran Çetin, dünyada değişen dengelerin Türkiye ve Rusya'yı ortak olmaya ittiğini söyledi. Çetin şunları kaydetti:
"Rus-Türk ekonomik hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi yeni dönemde eskisinden daha fazla mümkün. Çünkü yaptırımlar gereği Batılı şirketler Rusya'daki faaliyetlerini durdurdu, bunların yerini dost ve stratejik ortak ülke Türk şirketleri alabilir ve ihracatını katlarca fazla seviyeye yükseltebilir. Örneğin Rusya yaptırımlardan önce Batıdan yaklaştık 4 milyar dolar peynir ve 2,5 milyar dolar hazır köfte ithal etti, sadece iki ürün kaleminde 6-7 milyar dolar açık var şimdi. Bu alanları Türk şirketleri doldurmalı."
