2016’da nasıl uçarız?

04.11.2015 08:40

Seçim sonu iş dünyasının önde gelen kuruluşlarının başkanları bekleyişlerini sıraladı. Açıklamalarda “açık ve seçik olarak”, iş dünyasının ne beklediği konusunda işaret yok.

Anadolu’da bir hikâye anlatılır. Ağa, tarlasında çalışanın haline acımış. Yardımcı olmak istemiş. “Dile benden ne dilersin?” deyince, çalışanı boynunu bükmüş. ”Sadece sağlığınızı dilerim. Allah başımızdan eksik etmesin” demiş.

İş dünyamız bu hikâyedekine benzer bir “havaya girmiş”. Arada bir “reform”dan söz eden oluyor ise de reformun ne olduğunu açıklayan, bilen yok.

İşte seçim sonunda iş dünyasının tepe kuruluşlarının bekleyişleri:

TOBB:Reformlara odaklanılmalı. Uzlaşı içinde tüm sorunları çözebiliriz.

TÜSİAD:Siyasi reformlar yapılmalı. Kalkınma ve rekabet gücü artırılmalı. Kutuplaşma sona ermeli.

MÜSİAD:Huzur, güven ve pozitif istikrarın devamı sağlanmalı, kalkınma ve gelişme hamleleri sürmeli.

TİSK:Hükümet iş ve çalışma hayatına öncelik vermeli.

TÜRKONFED:Hükümet iş dünyası ile el ele vererek 2015 yılını yeni bir sinerji ile telafi etmeli.

TESK:Daha çok çalışarak ekonomide hamle yapmanın zamanı.

TZOB:Toplumun bütün kesimleri ülke sorunlarına ve menfaatlerine odaklanmalı.

YASED:Uluslararası doğrudan yatırımları artıracak politikalara ağırlık verilmeli.

İKV: Avrupa Birliği hedefine dönük olarak ekonomik alanda reformlara hız verilmeli.

TİM:İnovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markayı merkeze alan, eğitimi öne çıkaran, yüksek katma değer odaklı, bilgi ve teknoloji rekabetine göre kurgulanmış ihracat odaklı büyüme modeli gündeme alınmalı.

İTHİB:Geçmişi unutarak taze bir başlangıç yapmanın zamanı.

İSO:Ekonomi yeniden gündem maddesi haline gelmeli, yapısal reformlar gerçekleştirilmeli.

İTO: İşe koyularak, milletin bekleyişleri cevaplandırılmalı.

ASO:İlk 10 günde reformların temeli atılmalı.

İTO (İzmir):Beklenen reformlar hızla hayata geçirilmeli.

BTSO:Yeniden kalkınma hamlelerine odaklanmalıyız.

2016 kaybedilmiş bir yıl olmasın

Ekonominin durumunu hükümette görev alacak politikacılar tabii ki bilir de, iş adamları kadar bilemezler.

Seçim öncesi, ekonomide olan biteni değerlendirenler, iş adamlarının çoğu, (özellikle büyük şehirlerde yatırımı, işi bulunan, yatırım, üretim, ihracat yapan iş adamları) bunların örgütlerinin sözcüleri:

- “1 Kasım seçimi çok önemli. Güçlü bir hükümet oluşmalı. Koalisyon tartışmasıyla vakit kaybedilmemeli. İstikrara, huzura ihtiyaç var.

- Ekonomi koalisyon dönemlerinde gelişemiyor. Tek parti hükümeti ekonomiye iyilik getirir” şeklinde açıklamalar yapıyordu.

Seçmen AKP’ye tek parti hükümeti kurma gücünü verdi. Gelecek seçime kadar ülkeyi AKP yönetecek. AKP’nin önceki hükümetleri dönemindeki özel sektöre yaklaşımı, ekonomi politikaları biliniyor.

Çok doğal olarak AKP yöneticileri ve yeni kurulacak hükümette görev alacaklar da 2016 yılının kaybedilmiş bir yıl olmamasını istiyorlar.

İyi bir 2016 için neler yapılmalı?

Ekonominin canlanması “talebin artmasına bağlı”. Talep; (1) İç talep ile (2) Dış talepten (ihracattan) oluşur. İhracat talebinin kısa sürede artması imkânsız. Bu durumda canlanma iç talebin artmasına bağlı. İyi de iç talep nasıl artar?

- İnsanlar yarınlardan endişeli oldukları için paraları olduğu halde “harcamayı” kısmışlar ise, yarın endişesi kalkınca harcamalar artar.

Seçim sonuçlarında AKP’nin tek parti olarak iktidarını sürdüreceğinin anlaşılması karşısında bu tür “frenlenmiş -geciktirilmiş” harcamalarda artış olacaktır.

- Alt gelir grubundaki insanlar, gelir imkânları olmadığından, ihtiyaçları olduğu halde - istedikleri halde harcama yapamıyorlar.

Ayşe Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam işte bu grupta...

AKP seçim vaatlerini uygulayıp bu kesimdekilere kısa sürede ek gelir imkânı sağlarsa (bütçeden para aktarırsa) tüketim artar. Bu da piyasada canlılık yaratır.

- Alt gelir grubundakilerin büyük kısmının borcu var. Daha fazla borçlanma imkânları sınırlandı. Kredi kartlarına, taksitli alışverişe sınır getirildi.

Eğer AKP hükümeti, borçlanma imkânlarını bir ölçüde genişletir ise, piyasada ek talep ortaya çıkacaktır.

AKP oyunu nasıl böyle artırdı?

Halk, sanayici, politikacı, akademisyen “reform” istiyor. Konuşan, yazan “Ar-Ge’den, inovasyondan, teknolojiden, katma değeri artırmaktan” söz ediyor.

Bunlar sihirli kelimeler de, içleri boş. Hepsinin arkasında “Eğitim var - Bilim var”. Bugünkü insan yapımızla istenen değişiklikleri yapmak zor.

İyi niyetle yürüyelim... Ama ekonominin kısa sürede sorunlarının çözümünü bunlara bağlarsak, çözümsüzlükler derinleşir.

AKP çok başarılı bir strateji izledi. CHP’nin vaatlerine sahip çıktı, sahiplendi.

Bu sayede oyunu yüzde 40’dan yüzde 50’ye yükseltti.

(1)     Bu vaatleri gerçekleştirerek “seçmenlerini hoş edecek”,

(2)     Bu vaatlere dayalı olarak bütçeden aktarılacak paralarla ekonomiye “can suyu” vererek talebi, üretimi canlandıracak.

7 Haziran’dan 1 Kasım’a AKP ne icraat yaptı da, oyunu 10 puan artırdı? PKK ve IŞİD terörü tırmanışa geçti. Piyasada işler yavaşladı. Dolar yükseldi. Pahalılıktan şikâyetler arttı. Bunlara rağmen AKP’nin oyu nasıl yüzde 50’lere çıktı?

-AKP kadroları CHP’nin vaat listesini, CHP’nin elinden aldı.

-Bu vaatlerden yararlanacaklar “CHP iktidar  olamaz. Koalisyona ortak olsa da vaatleri uygulayamaz. Ama AKP tek başına hükümet kurarsa sözünü yerine getirir” diye AKP’ye oy verdi.

Şimdi AKP verdiği sözleri yerine getirecek. Zorlandığında bütçeden her harcamaya para bulunur. Bulunamaz ise devlet borçlanır. Bu harcamalarla ekonomi canlanırsa, vergi gelirleri de artar. Bütçe imkânları genişler.

Üretim yine unutuldu

Şimdilik üretim unutuldu. Denilecek ki, “İç talep artınca, piyasa canlanınca üretim artacak...”
Türkiye’de son zamanda tarımdan, sanayiden sermaye çıkışı oluyor. Gayrimenkul parayı çekiyor. KOBİ’ler “tıkandı”. Ekonomik büyüklükte (dünya pazarında, kalite ve fiyat ile rekabet edebilecek üretim yapısında) yatırım yapılamıyor.

Bunlar ekonominin öncelikli sorunları.

Şimdi iyimser olma zamanı. Hükümet kurulsun. Neyin ne olacağını o zaman daha iyi göreceğiz.

Vaat listesi kabarık mı kabarık
Vaat listesi kabarık mı kabarık. Bu listede yer alan “bir vaatin kaynağı” Devlet Bütçesi değil, “Özel İşverenin kesesi”.

Özel sektörde sendikasız olarak çalışan ücretli sayısı 12 milyon dolayında. Bunların yaklaşık 5 milyonu asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret artışını özel sektör ödeyecek. Ücret tarımda da sanayide de maliyetin büyük kısmı. Asgari ücretteki ayarlama diğer ücretlerde de ayarlamayı gerektirecek.

Ücret ayarlamaları maliyette yeni bir yapı ortaya çıkaracak. Son yıllarda emek yoğun tarım ve sanayi işletmeleri çok az kâr marjı ile ihracata dönük üretim yapıyor. Asgari ücret ayarlaması, her halde içeriye dönük üretimde de, dışarıya dönük üretimde de maliyet ve fiyat artışına yol açacak.

Vaatlerin hemen tamamının üretimle ilgisi yok. Vaatler sadece Bütçe’den yapılacak harcamaları artıracak vaatler. Her kesime  verilen sözler var. Her kesim düşünülmüş durumda:

Asgari Ücret:

- Net asgari ücret bin 300 liraya çıkacak.

Gençler:

-  5 milyon gencin genel sağlık sigorta prim borcu silinecek.

-  Lise ve üniversiteyi bitiren gençlere 2 yıl ücretsiz sağlık hizmeti.

-  İş kuran gençlere proje karşılığı 50 bin TL. karşılıksız destek verilecek.

-  İş kurmak isteyenlere 100 bin liraya kadar faizsiz destek verilecek, 3 yıl gelir vergisi muafiyeti olacak.

-  İşbaşı Eğitim Programı’nda çalışacak kursiyerlere 6 ay süreyle net asgari ücret.

-  İlk kez işe giren gençlere bir yıl boyunca devletten maaş.

Evlenmek için para biriktirenlere yüzde 20 çeyiz desteği.

Çiftçi:

-  Yem ve gübrede KDV kalkacak.

-  Genç çiftçilere karşılıksız 30 bin lira nakdi destek.

İşsizler:

-  İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları esnetilecek ve yararlanma süreleri artırılacak.

Dar gelirliler:

-  Ev almak için bankada konut hesabı açan vatandaşa yüzde 15 devlet katkısı.

Emekliler:

-  İşçi ve Bağ-Kur emeklilerine ayda 100 TL. ilave artış.

    -  Çalışan emeklinin destek primi kesintisi kaldırılacak.

KOBİ’ler:

-  Her bir KOBİ için 1.5 milyon TL. olan kefalet limiti, imalat sektöründekiler için 2.5 milyon TL.ye çıkarılacak.

-  Emek yoğun sektörlerde sembolik bir kira bedeliyle, anahtar teslimi, karşılıksız fabrika binası.

Esnaf:

-  30 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği.

-  Yıllık 8 bin TL.ye kadar olan kazancına vergi ödemeyecek.

Taşeron:

-  Kamuda çalışan taşeron işçiler kadroya alınacak.

Polis:

-  2200 olan ek göstergeleri 3000’e çıkarılacak.

-  Emniyet hizmet tazminatı yüzde 25 artacak.

Öğrenci:

-  Üniversite bursu yılbaşından itibaren 400 TL.’ye çıkacak.

Asker:

-  Uzman erbaşların 2200 olan ek göstergeleri 3000’e çıkacak.

Yaşlılar:

-  65 yaşın üzerinde olup maaş almaya hak kazanan bütün yaşlılar, çocuklarının yanında yaşadığına bakılmaksızın maaş alabilecek.

Muhtarlar:

-  Muhtarların 950 lira olan maaşları bin 300 liraya çıkarılacak. Asgari ücrete endekslenecek.